Diyarbakır’da bomba patlatarak 4 kişinin ölümüne ve yüzlerce kişinin yaralanmasına neden olan teröristin, bu yola nasıl çıktığını artık biliyoruz.
IŞİD’e katılıp, Suriye’de bir süre savaştıktan sonra Adıyaman’a geri dönen ve hiçbir şekilde takibe uğramayan bir kişi tarafından etkilenip, önce sempatizan yapılmış, sonra militanlığa doğru evrilmiş.
Bu nasıl oluyor, size de ilginç gelmiyor mu? Bu ülkede bir yürüyüşe katılsanız, “terör örgütü üyesi olmamakla birlikte terör örgüt adına suç işleme” gibi uyduruk bir suçlama ile hapse atılabiliyorsunuz. Sosyal medyada hoşunuza giden bir karikatürü paylaştınız diye “Vay efendim devlet büyüklerine hakaret ettin” diye tutuklanabiliyorsunuz.
Ama IŞİD’e katılıp Suriye’ye yasadışı yollardan geçerek, savaşa da katıldıktan sonra herhangi bir nedenle memleketinize dönmek isterseniz başınıza hiçbir şey gelmiyor, tutuklanmıyorsunuz bile. Tutuklanmadığınız gibi Diyarbakır bombacısını eğiten kişide olduğu gibi faaliyet göstermenize de göz yumuluyor.
Neden? Nasıl? IŞİD, Türkiye için “terör örgütü” değil mi? İfadelerinde IŞİD’e katıldıklarını, onlarla birlikte savaştıklarını itiraf edenler “terör örgütü üyesi” sayılmıyor mu?