Evde sıfırlana sıfırlana bir türlü bitirilemeyen miktarda para biriktirmiş olmanın ne anlama geldiğini, o paranın kaynağının ne olduğunu, neden evde biriktirildiğini ama bankaya yatırılamadığını açıklamaktan daha kolay bir yol bu çünkü. Ve zaten Gül’ün, kurucusu olduğu partide siyasete dönmesinin önündeki engeli yaratan da bu.
Gül’ün, 17 ve 25 Aralık’ta ortalığa saçılan yolsuzluk ve rüşvet iddiaları ile ilgili olarak yakınlarına söylediklerini ben bile biliyorum da Recep Tayyip Erdoğan bilmeyecek mi? Ne olacağı belliydi. Gül, AKP’nin başına geçip, Başbakan olabilseydi, bugün “Reis sayesinde paçayı kurtarıyoruz” diye ellerini ovuşturanların, bileklerine kelepçe takılacaktı!
“Reis” onları kurtardı, çünkü ipliğin ucunu bir kere çekmeye başlarlarsa bütün kilimin sökülüp, dağılacağını biliyordu! Bugünkü Türkiye’nin siyaset manzarasını yaratan iklim budur! Ahmet Davutoğlu’nun başbakanlığı, kendisi gibi açıklayayım, şunlardan kaynaklanıyor:
1– Yolsuzluk iddialarına muhatap olan bakanları kurtar ki sıra onlardan sonrakilere gelmesin.
2– 17 ve 25 Aralık’ı darbe girişimi olarak soruştur ki, evdeki paraların kaynağını kurcalamak kimsenin aklına gelmesin!