Demokratikleşmenin son noktası, askeri okulları kapatarak, kuvvet komutanlarını ayrı ayrı MSB’ye bağlayarak, tayin ve terfilerde sivillerin sözünü arttırarak olmaz. Bunlarla darbe filan da önlenmez, darbeciler kuvvet komutanları Genelkurmay’a bağlı olduğu için ya da askeri okullar açık olduğu için zuhur etmedi.
Eğer Türkiye’de iktidar gücü tek elde toplanırsa, bir gün o gücü ele geçirip, her şeye hâkim olmak isteyen her zaman çıkar. Askerden de çıkar, sivilden de çıkar. Hatta, o gücü seçimle meşru olarak ele geçirmiş olanın bile yoldan çıkmasına neden olabilir.
Onun için demokrasinin son aşamasına geçmeliyiz ki bu da gerçek bir güçler ayrılığı ile sağlanabilir. Yasama, yürütme ve yargının birbirinden kesin hatlarla ayrıldığı, birbirini dengeleyip denetleyebildiği bir anayasal düzen. Hesap verebilir, şeffaf bir kamu yönetimi.