Kendisi 12 yıldır iktidarda. “Devlet” diye tanımlayabileceğimiz mekanizma elinde, istediğini tayin ediyor, istediğini sürüyor, istediğini terfi ettiriyor, istediğini devlet memuru yapıyor. Kendisi milleti temsil ettiğine göre, bu devlet mekanizması demokratikleşmiş de olmalı ama hâlâ “devlet–millet” diye ayırdığına göre bunu başaramamış. Bu nasıl bir ustalık, anlamak zor!
Eğer gerçekten “büyük usta” idiyse, bugüne kadar bu sorunu çoktan aşmış olmalıydı. Devlet aygıtını demokratikleştirmiş, şeffaf ve hesap verebilir hale getirmiş olması gerekirdi, ama demek ki yapmamış. Bunu yapmak gibi de bir isteği yok aslında.
Erdoğan döneminde hangi devlet görevlisi yaptığının hesabını verdi, hangi devlet kurumu şeffaflığı sağlayabildi
Roboski’den başlayın, maden kazalarına, işkencecilere kadar kimse hesap vermedi. Hesap sormaya çalışanlara, hükümet engel oldu. İşkenceciler, görevlerini ihmal edenler, rüşvetçiler bizzat bu hükümet tarafından korundu. Erdoğan döneminde, kamu görevlilerinin dokunulmazlık zırhları daha da güçlendi, yaygınlaştı.
Devlet aygıtını demokratikleştirmedi ve şimdi de kalkmış “Devlete karşı milletin yanında olacağım” diyor! Kitlelerin böyle demagojilerden hoşlandığını, bugün devlet diye tanımladığı şeyin aslında ta kendisi olduğu gerçeğinin görülmeyeceğini biliyor.