Düne kadar iktidarı paylaşırken, şimdi siyaseten emekli olanların dünü yok sayan söylemleri de sizi rahatsız etmiyor mu? Ağacın baltaya “Ben senin beni kesmek istediğine değil, sapının benden olmasına üzülüyorum” demesi gibi bir durum yok mu burada? Şairin “Meğer vefa sadece bir semtin adıymış” dediği gibi bir durum vardır…
Bu tür hastalıklı ve takıntılı durumlarda ne yaparsanız yapın, söz konusu insanların kötü huylarını değiştiremezsiniz.
Böyle bir adam her dakika “Ben Paris’teyken” diye başlayan cümleler kurarak, arkadaşlarını bezdiriyormuş. Sonunda bir oyun kurmuşlar. Adam her ağzını açtığında lafını kesmişler. Adam küt diye düşüp bayılmış. Telaşlanıp, kolonya sürmüş, ayıltmışlar. Adam gözünü açar açmaz gülümsemiş, “Merak etmeyin. Ben Paris’teyken de bir kere bayılmıştım” demiş.