Şu soru zihin açıcı olabilir. Ya bu parti liderleri, medya patronları, örgüt liderleri, STK dünyası, orta ve uzun vadeli bir siyasi mücadele stratejisi kurmayı amaçlamıyorsa? Ya amaçları, tabanlarından bağımsız, hatta onların beklentilerine ters olarak, kısa vadede siyaset dışı yöntemlerle son 14 yıllık köklü değişim sürecinin mimarını alt etmek ve bunu bir oldu bittiye getirmek ise?
Haliyle, tabanınızı ikna etmek gibi zor, emek ve zaman isteyen bir çabayı zaten gözden çıkarmışsanız, siyaset dışı ittifaklar kurmak öncelikli işiniz olur. Odak, alt etmeniz gereken düşman aktöre (Liderlik, örgüt ve tabana) yönelir. Zaten kendi hedef kitlenizi gözden çıkardığınız için, bu iş için size epeyce boş zaman kalacaktır.
İşte sayın Kılıçdaroğlu, bu ikinci yol için mükemmel bir tercih olmuştur. Eklektizme muhtaç bu rol, ancak Sayın Kılıçdaroğlu gibi her duruma uyumlu bir aktörce uygulanabilir.