Ben bir şey demeyeceğim ama hayatını partisi için mahallelerde koşturarak harcamış bazı cefakâr CHP’lilerden dinlediklerimi aktaracağım.
Tavana odaklanmaktan göremediğimiz tabandaki manzara için mahallelerdeki delege seçimlerine bakmak gerek.
“Bu sefer delege de olmak istemedim” diyen CHP’li bir arkadaş manzarayı şöyle anlatıyor: “Ankara’da yüzde 80’in üzerinde oy aldığımız mahallelerde seçimlere katılım sadece bir iki yerde yüzde 20-30 oldu. Tek liste ile seçime gidilen yerlerde de yüzde 10 düzeyinde. Birkaç örnek vereyim. Ahmet Taner Kışlalı Mahallesi, üye sayısı 414, delege sayısı 9, tek liste ile seçime gidildi, 44 kişi katıldı. Aziziye Mahallesi, üye sayısı 239, delege sayısı 5, tek liste gidildi 32 kişi katıldı. Mutlu Kent Mahallesi üye sayısı 332, delege sayısı 8, tek liste ile seçime gidildi, 26 kişi katıldı. Katılımın en yüksek olduğu Mürsel Uluç’da üye sayısı 1018, delege sayısı 7. İki liste ile seçime gidildi, 518 kişi katıldı. Seçimleri basmaya gelen, kavga çıkaran, hısım akrabayı delege yazan ilçe başkanları var. Ön seçime katılmak için oy vermeye gittim. Daracık koridorda kavga başlayınca ‘Allah belanızı versin’ deyip oy vermeden, çıktım.”
Bir türlü il delegeliğinin üzerine çıkamamış bir başka “CHP emekçisi” de, 2011’de Prof. Dr. Tarık Şengül’ün CHP Ankara İl Başkanı olduğu kısa dönemde mahallelerde yaratılan heyecanı anlatarak, “Denizlerin ölüm yıldönümünde, Halit Çelenk’in cenazesinde CHP bütün diğer örgütleri kıskandıracak bir kalabalıkla yürüyordu” dedi. Bugün değişim adına tabanda yaşanan/yaşatılan durumun vahametine işaret ederek!
Bir başka CHP emektarı, bu durumu bir atasözüyle kafiye yaparak, benim söylemeye dilim varmayacak ağırlıkta ifade etti: “CHP’de manzara net: Taban can derdinde tavan et!”