Osman Kavala, Anayasa Mahkemesi’nin (AYM), bireysel başvurusunda, kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edilmediğine karar vermesine ilişkin konuştu: “Anayasa Mahkemesi’nin son anda icat edilmiş, yasadaki tanıma uymayan, hiçbir delile dayanmayan casusluk suçlamasıyla tutuklanmış olmamı, hukuka uygun bulması akıl alır gibi değildir.”
‘Oyçokluğuyla’ alınan kararın ‘hukuk normlarına uygun olmadığını ve son derece endişe verici olduğunu’ ifade eden Kavala şöyle devam etti: Yargıda en yaygın ve can yakıcı sorun, siyasi mesajların ve siyasi ortamın etkisiyle alınan, sağlam gerekçelere dayanmayan ve cezalandırmaya dönüşen tutuklama uygulamalarıdır. Tutuklama kararları verilirken suçlananın özgür yaşama hakkı karşısında onun adalete ve topluma zararlı bir eylemde bulunma ihtimali tartılır.
Kesin olan evrensel haktır, diğeri ise sadece bir ihtimaldir. İhtimalin özgür yaşama hakkını kısıtlamaya gerekçe olabilmesi ancak istisnai şartlarda meşru görülebilir.
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin de Anayasamızın da uyulmasını emrettiği bağlayıcı norm budur.”
Gezi Parkı olaylarına ilişkin davada tahliyesi ve beraatine karar verildikten sonra başka suçtan tutuklanan işadamı Osman Kavala, ‘tutuklamanın hukuki olmaması nedeniyle kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiği’ gerekçesiyle AYM’ye bireysel başvuru yapmıştı.
Başvuruyu geçen hafta ele alan AYM Birinci Bölümü, Kavala’nın İstanbul 36’ncı Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmasından hemen önce dosyayı AYM Genel Kurulu’na sevk etmişti.
Birinci Bölüm’ün bu kararı uzmanlar tarafından mealen “AYM topa girmedi” diye yorumlanmıştı.
Duruşmada Kavala’nın tutukluluğuna devam kararı çıkmıştı.
Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu, Kavala’nın bireysel başvurusunu bugünkü gündem toplantısında ele aldı.
Genel Kurul, Kavala’nın Anayasa’nın 19. maddesinde güvence altına alınan kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edilmediğine karar verdi. Kararın yedi üyeye karşı sekiz üyenin oy çokluğuyla alındığı öğrenildi.