Dış politikada dahi dini motifler etkili. İsrail’in Filistinlilere karşı işgalci politikası ve Filistinlilerin işgale karşı mücadelesi dinler arası savaş gibi ele alınıyor. Aslında bu konuda Türkiye’yi yönetenlerle İsrail’i yönetenler arasında pek fark yok. Netenyahu Filistinlileri üç bin yıl önce İsrailoğullarına saldıran Amalek kabilesi olarak tanımlıyor ve Tevrat’ta söylendiği gibi bunları erkek, kadın, çocuk, havyan ayrımı yapmadan yok etmek gerektiğinden söz ediyor, Erdoğan ise Hamas’ı mücahit yani din için savaşan kişilere benzetiyor.
Cumhuriyetin ellinci yılında bugünleri, bugünkü gibi hayal edenlere meczup denirdi.
Elbette gelinen yer kader değil. Biz geriledik, onlar ilerledi. Biz ilerledik onlar geriledi.
Kağıttan kaplandırlar. Birleşip özgürlük ve demokrasi için yürüdüğümüzde her şey değişir. Bizde de değişir, İsrail’de de değişir, Temsilciler Meclisi sözcüsünün “Biz Hristiyanlar olarak Yahudileri destekliyoruz elbette” dediği ABD’de de değişir.