MESUDE ERŞAN
@mesudersan
Kadınlar en çok kanserden (özellikle de meme kanseri) korksa da ölüm nedenleri arasında kalp ve damar hastalıkları ilk sırada yer alıyor. Kalp hastalıklarından ölüm oranlarında kadınlar erkekleri geçti ve aradaki fark her geçen yıl daha da açılıyor. Ancak bu tabloya rağmen sadece beş kadından biri, kalp ve damar hastalığından yana kaygı duyuyor.
Toplumda, kadınlarda kalp ve damar hastalıkları sıklığının az olduğu yaygın bir bilgi olsa da doğru değil. Her ne kadar kalp ve damar hastalıkları riski, erkeklere göre 10 yaş geç artsa da kadınlarda daha komplike seyrediyor.
Kalp ve damar hastalıklarını ne kadınlar kendilerine ne de yakınları onlara konduruyor. Kalp krizi geçiren kadınlarda belirtilerin ortaya çıkışı ile tıbbi yardım isteme arasındaki süre, ortalama 60 dakika. Erkeklerde ise bu süre ortalama 44 dakika.
Geride bıraktığımız hafta, CHP’nin eski genel başkan yardımcılarından Emel Yıldırım evinde geçirdiği kalp krizi sonrası -hastaneye götürülürken- yolda hayatını kaybetti. Türkiye’de her yıl, Yıldırım gibi 80 bine yakın kadın kalp ve damar hastalıkları nedeniyle yaşama veda ediyor.
‘Kadınlarımız obezitede Avrupa birincisi’
Türk Kardiyoloji Derneği (TKD) Kadın ve Kalp Sağlığı Alt Grubu Başkanı Doç. Dr. Ayça Boyacı’yla kadınların kalp ve damar sağlığını bozan faktörleri, alarm veren belirtileri, kalp krizinin nasıl geldiğini, kalp kırıkları ve stresin kalpte yarattığı tahribatı ve mutluluğun etkisini konuştuk.
Kadın kalp ve damar sisteminin erkeklerinkinden farkı ne?
Kadınlarda aterosklerotik (damar sertleşmesine bağlı) kalp hastalıkları, kadınlık hormonlarının koruyucu etkisi sayesinde erkeklerle karşılaştırıldığında 10 yıl geç ortaya çıkar. Ancak, kalp hastalığı tanısı konduğunda genellikle hipertansiyon, diyabet ve hiperlipidemi gibi kalp hastalığına eşlik eden hastalıkları daha fazla ve bu da kadınların ilk başvuruda daha karmaşık bir klinik tabloya sahip olmasına ve daha çok komplikasyon görülmesine yol açıyor. Bu nedenle, bazen ilk ortaya çıktığında bile hastalığın ileri ve yaygın oluşu doktorlar açısından da tedaviyi zorlaştırıyor.
Kadınlar menopoza kadar erkeklere göre avantajlı. Bu avantajı ne zaman ve nasıl kaybetmeye başlıyoruz?
Kadınlarda menopoz öncesi dönemde özellikle östrojenin (kadınlık hormonu) etkisiyle kalp ve damar hastalıkları erkeklere oranla daha az görülüyor. Ancak beslenme bozukluğu, hareketsizlik, obezite ve sigara gibi aslında değiştirilebilir faktörlerin etkisiyle kadınlarda kalp ve damar hastalıklarının görülme sıklığı artıyor.
Türkiye’de kadınların kalp ve damar sağlığı verileri nedir? Avrupa’daki hemcinsleriyle karşılaştırır mısınız?
Derneğimizin yaptığı TEKHARF çalışmasının 2017’de yayınlanan verilerine göre kalp ve damar hastalıklarından ölümlerde ülkemiz Avrupa ülkeleri arasında 100 binde 380 oranıyla ilk sırada yer alıyor. Kalp damar sağlığı açısından önemli risk faktörleri olan LDL (kötü) kolesterol yüksekliği, HDL (iyi) kolesterol düşüklüğü, bel çevresinde genişleme ile tanı koyduğumuz abdominal obezite, yani erkek tipi şişmanlık da kadınlarımız arasında sık görülen risk faktörleri. Avrupa Kardiyoloji Derneği’nin verilerine göre kadınlarımız obezitede Avrupa birincisi.
Kalp hastalıkları erkeklerden çok kadınları öldürüyor
Kadınlarımız da erkekler gibi Avrupa’daki hem cinslerinden daha erken kalp krizi geçiriyor mu?
Bir kez daha hatırlatalım, kadınlar hormonlarının koruyucu etkisi sayesinde genel olarak erkeklerden yaklaşık 10 yıl sonra kalp ve damar hastalıklarına yakalanır. Ancak risk faktörlerindeki artış, özellikle son yıllarda genç kadınlarda sigara içenlerin oranının artması, beslenme bozukluğu ve hareketsizlik sonucu ülkemizdeki kadınlarda obezitenin belirgin artışı, diyabet, kan yağlarında ve kolesteroldeki yükseklik kadınlarımızda kalp krizi riskini ve genç yaşlarda kalp krizi geçiren kadınların oranının belirgin olarak artmasına yol açmıştı. Özellikle Akdeniz tipi beslenmenin yaygın olduğu ülkelerle aramızdaki fark daha belirgin.
Kalp krizleri ve hastalıkları erkeklere özgüymüş gibi genel bir kanı var. Kadınlarda bu sorunlar göz ardı mı ediliyor?
Gerçekten toplumda yaygın olarak böyle bir inanış var. Ancak kalp hastalıkları erkeklerden çok kadınları öldürüyor. 1984’ten beri kadınlar kalp hastalıklarından ölüm oranlarında erkekleri geçti ve aradaki fark her yıl açılıyor. Hala beş kadından ancak biri kalp hastalıklarının kendisi için bir tehdit olduğunu düşünüyor. Son on yılda bilinçlenmedeki artışa rağmen kadınların ancak yüzde 54’ü kalp hastalıklarının kadınlardaki en önemli ölüm nedeni olduğunun farkında.
Kadınlardaki kalp krizlerinde hangi belirtiler ön planda?
Kalp krizlerinin tipik belirtisi göğüs ağrısı. Ancak kadınlarda kalp hastalığının belirtileri atipik olabilir. Geleneksel göğüs ağrısının yanı sıra sıklıkla nefes darlığı ile de ortaya çıkabilir. Alt çene ya da omuz ağrısı, sersemlik hissi, bulantı, açıklanamayan halsizlik ya da soğuk algınlığı benzeri şikayetler diğer sık görülen belirtiler. Açıkçası bu belirtiler müphem olduğu için çoğu kadın tarafından görmezden geliniyor ve tedavi başlanmasında gecikmeye yol açıyor. Bu nedenle, ilk belirti olarak ani kalp durması erkeklerle karşılaştırıldığında kadınlarda daha sık görülüyor. Bu belirtiler halinde, derhal 112 aranmalı ya da acil servise başvurulmalı.
Hangi sinyaller önemsenmeli ve tıbbi yardım alınmalı mutlaka?
Kalp hastalıklarının en önemli belirtileri yürürken, yokuş, merdiven çıkarken oluşan ve dinlenmekle geçen göğüs ağrısı ve nefes darlığı. Ancak, kalp hastalıkları ilk olarak kalp krizi ya da kalp durmasıyla da ortaya çıkabiliyor. Kalp krizi geçiren kadınlarda belirtilerin ortaya çıkışı ile tıbbi yardım isteme arasındaki süre de erkeklere göre belirgin olarak daha uzun (44 dakikaya karşılık 60 dakika). Özellikle diyabet, kolesterol yüksekliği, obezite, sigara ve aile öyküsü gibi risk faktörü olan kadınlar, şikayetleri olmasa bile tarama testlerinden geçmeli, beslenme ve egzersiz gibi kalp hastalıklarından koruyucu yaşam tarzı değişiklikleri vakit kaybetmeden başlanmalıdır.
Tedavide cinsiyetler arası fark var mı?
Kalp hastalıklarının tedavisi açısından da cinsiyetler arası fark var. Çeşitli nedenlerle kalp hastası kadınlara, erkeklerle karşılaştırıldığında daha az girişimsel tedavi seçeneği önerilmekte, girişimsel tedaviler kadın kalp hastaları tarafından daha sıklıkla reddedilmekte, girişimsel tedavi uygulandığındaysa kadınlarda daha sıklıkla komplikasyon gelişmekte. Yapılan bir çalışmada hastaneden çıkarken verilen tedaviler arasında bile cinsiyetler arasında farklılık olduğu saptandı.
Geleneksel Türk mutfağı şişmanlatıyor
Kadınların kalp ve damar sağlığını neler bozuyor, hangi yanlışlar?
Aslında kadınlarda da erkekler gibi tansiyon ve kan yağlarında (özellikle LDL-kolesterolde) yükseklik, diyabet, aile hikayesi, obezite ve sigara gibi klasik risk faktörleri kalp ve damar hastalıkları açısından önemli risk faktörleri. Bu açıdan baktığımızda kötü beslenme ve hareketsizlik, kalp sağlığı açısından yapılan en büyük yanlışlar. Menopoz döneminde meydana gelen hormonal değişiklikler sonucunda da kadınlarda obezite, hipertansiyon ve lipid bozukluklarının görülme sıklığı artıyor. Bunların yanı sıra kalp damar hastalıkları açısından stres de günümüzde önemli bir risk faktörü.
Kadınlar kalp ve damarlarına iyi bakıyor mu? Kolesterol düzeylerini, bel çevrelerini, kan şekeri düzeylerini, tansiyonlarını biliyor mu?
Her ne kadar kadınlar en çok kanserden, özellikle de meme kanserinden korksalar da tüm dünyada kadınların en önde gelen ölüm nedeni kalp hastalıkları. Ancak kalp ve damar hastalıklarından korunmak için çaba gösterilmiyor. Ülkemizdeki kadınların en az üçte biri obez ve bununla Avrupa birincisiyiz. Hipertansiyon görülme sıklığı kadınlarda erkeklere göre daha fazla. Tuz kullanımı, önerilen düzeyin yaklaşık üç katı. Diyabet görülme sıklığı yüzde 14.2. Ayrıca sigara da özellikle genç kadınlarımız arasında gittikçe artan önemli bir sağlık problemi. Özet olarak kardiyovasküler risk faktörleri genel toplumumuzda olduğu gibi kadınlarımız arasında da çok yaygın. Yine de hastalıklarını bilseler bile diyete uyumları zayıf. Fazla tuz, şeker ve yağ kullanımı, sebze, meyve ve doymamış yağlardan zengin Akdeniz diyeti yerine hamur işlerinden ve katı yağlardan, bol şekerli-şerbetli tatlılar, tuzlu börekler ve çöreklerden zengin geleneksel Türk mutfağı, kadınlarımızın kalp hastalıklarına yakalanma olasılığını arttırıyor.
Sigara endüstrisinin hedeflerinden biri kadınlar. Giderek daha fazla sayıda kadın sigara içiyor…
Kalp damar sağlığı risk faktörleri arasında sigara büyük bir küresel sorun. Tütün dumanında 4 bin 300 farklı kimyasal bileşik tanımlandı. Sigara serbest oksijen radikalleri oluşturarak damarlarımızın iç yüzeyini kaplayan endotel tabakasına zarar veriyor ve bu yolla yıllar içinde kalp ve damar hastalıklarına neden oluyor. Ayrıca LDL-kolesterol oksidasyonuna, HDL-kolesterol düzeylerinde düşmeye, vücuttaki pıhtılaşma sisteminde dengesizliğe, pıhtılaşmaya eğilimin artmasına ve değişik sistemik yangısal süreçlere yol açıyor.
Kırık kalp sendromu
Kadınlarda kırık kalp sendromu var. Sahiden duygular, kalp kırıklığı hastalığı yaratıyor mu?
Kırık kalp sendromu, karakteristik olarak 58-78 yaş aralığındaki postmenopozal kadınlarda görülüyor. Tanı konulanlar çoğunlukla anksiyete bozukluğu, hiperlipidemi, yoğun alkol veya sigara kullanımı olan ileri yaştaki kadınlar. Kırık kalp sendromu üzerinde devam eden çalışmalarda, 30-32 yaş arasındaki kadınların dahil olduğu ek bir yaş aralığı daha tanımlandı. Bu vakalarda kalbin farklı bölgelerinde tutulum saptandığından ‘ters kırık kalp sendromu’ olarak adlandırılıyor. Bu ikinci gruptaki hastalarda enerji içeceği tüketimi de altta yatan bir faktör olarak karşımıza çıkıyor. Kalp kası hücreleri ve damarlar üzerinde fonksiyon bozukluğuna neden olabilen stres hormonları, yaş ve cinsiyete göre bir fark olması nedeniyle de östrojenin bu tabloda rol oynadığına dair yaygın görüş birliği var. Kırık kalp sendromunu, şiddetli bir duygusal veya fizyolojik stres sonucu aşırı stres hormonları salınımının kalp kası hücrelerini sersemletmesi ve mikrovasküler (küçük damarlarda) fonksiyon bozukluğuna neden olması şeklinde özetleyebiliriz.
Büyük mutluluk, sevinçler de üzüntüler kadar kalbi etkileyebiliyor. Kalp nasıl tepki veriyor bu durumlara?
Aslında altta yatan mekanizma aynı. Her iki durumda da artmış stres hormonu salınımı söz konusu. Bu hormonların etkisiyle göğüs ağrısı ve tipik EKG değişiklikleriyle başvuran hastalarda koroner anjiyografide kalp damarlarında darlık yok, spazm görülebilir, kalbin sol karıncığının uç kesimlerinde balonlaşma, taban bölgelerinde ise daralma olduğu saptanır.
Sorunlu ilişki kalbi olumsuz etkiliyor
Ortam stresinin, kaygıların, kayıpların vs. duyguların kalp ve damar sağlığını etkisi nedir?
Kronik stres, bireyin hastalanmasına yol açacak şekilde fizyolojik değişikliklere neden oluyor. Vücudun, stres etkenini kompanse edememesi sonucunda inflamatuar (yangısal) nöroendokrin ve hipotalamus-hipofiz-böbreküstü bezi yollarında bozulma meydana geliyor. Yapılan bir çalışmada psikososyal stres faktörlerinin ve depresyonun kadınlarda kalp krizi riskinde iki kat artışa neden olduğu gösterildi.
Aşk kadın kalbine iyi gelir mi?
Mutlu bir ilişki her kalbe iyi gelir ama aşk karşılıksızsa ya da ilişki sorunluysa aynen kronik streste olduğu gibi nöroendokrin sistem üzerinde ve dolayısıyla kalp üzerinde olumsuz etkilere sahip.
Covid-19’un kadın kalbine, damarlarına neler yaptığı ile ilgili veriler oluşmaya başladı mı?
Covid-19 da ağır hastalık ve ölüm genellikle ileri yaş, kalp hastalığı, diyabet, kronik obstrüktif akciğer hastalığı, obezite, bağışıklığı baskılanmış vakalar gibi kronik hastalığı olanlar ve erkeklerde daha sık görülüyor. Ancak Covid sürecinde pıhtılaşmaya eğilimin artması sonucu hastalarda kalp krizleri ve yine virüsün etkisiyle miyokardit (kalp kası iltihabı) ve perikardit (kalp zarı iltihabı) gibi bazı kalp hastalıkları görülüyor. Henüz Covid-19 geçirmiş kadınlarda yapılmış uzun izlem süreli bir çalışma yok.
Kadınlara iyi gelecek temel önerileriniz ne olabilir?
Kalp ve damar hastalıklarından korunmada yapılacak en önemli şey yaşam tarzı değişiklikleri. Kadınlarımız mümkün olduğunca beslenmesine dikkat etmeli, yüksek kalorili ürünlerden ve yoğun hayvansal gıdaların tüketiminden kaçınmalı, sebze- meyve- baklagiller- sıvı yağ ve yağlı tohumlardan zengin Akdeniz tipi diyetle beslenmeli, hareketli bir yaşam tarzını benimsemeli, haftada 150 dakika tempolu yürüyüş ve arada direnç egzersizleri yaparak fiziksel açıdan fit ve sağlıklı bir kiloda kalmaya çalışmalı. Kalp sağlığının iki anahtarı vardır; sağlıklı beslenme ve egzersiz.