Okura not:
Günün 11’i, Türkiye medyasındaki görüş ve yorum çeşitliliğini yansıtmak amacıyla hazırlanmaktadır. Aşağıda özetini bulacağınız yazıya yer vermemiz, içeriğini onayladığımız ve/veya desteklediğimiz anlamına gelmez.
Bu azgın azınlığı zamanla yalamak da kesmedi. Şeker binaların, yolların ardından… Dillerini doğaya döndüler. Ormanları şurup döküp kemirdiler. Derelerin içine kamyonlarla şeker döküp içmeye çalıştılar. O da yetmedi dağlara, vadilere diş geçirmeye kalktılar. Çocuklar için dağların üstünde hiçbir şey bırakmadılar, çünkü ülkenin bütün dağları yalanmış, bütün tersaneleri emilmişti.
Bir sabah, artık duvarları kağıt inceliğine gelmiş evler teker teker çökmeye başladı. Şekerden yapılmış duvarlar artık sırf dualarla ayaktaydı. Yıkılan bir okulun duvarından yirmi sekiz çocuk çıkarılamadı. Meclis binası çatladı; vekiller ağızlarında şeker kırıntısıyla birbirlerine “kim yaladı önce?” diye bağırmaya çalıştı ama yapış yapış ağızlarından ancak anlamsız sesler çıktı.