HDP İmralı Heyeti, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın izleme heyetine olumlu bakmadığına ilişkin sözlerinin ardından ‘beklemeye alınan‘ çözüm sürecinin seyrinden duyduğu kaygıyı yazılı bir açıklamayla dile getirdi.
Koalisyon müzakerelerinde sürecin bitirilmesi koşulunun AKP tarafından basit bir pazarlık unsuru olarak ele alındığı savunulan açıklamada, bu durum toplumsal barış açısından ‘alarm zillerinin çalmaya başladığının işareti’ olarak gösterildi.

REUTERS/Umit Bektas
Dolmabahçe mutabakatı barışın ilk nitelikli adımıydı
Çözüm sürecinin ilerletilebilmesi için İmralı-HDP-AKP üçgeninde yapılan görüşmelerde, bir izleme heyeti kurulması yönünde anlaşıldığı hatırlatılan açıklamada, PKK lideri Abdullah Öcalan’ın Nevruz bildirisinin okunmasından bir hafta sonra izleme heyetinin adaya gitmesinin kararlaştırıldığı belirtildi.
Bu sayede resmi müzakerelerin başlaması ve asgari müştereklerde ilkesel bir mutabakatın sağlanması durumunda, Öcalan’ın silahsızlanma temelinde bir kongrenin toplanması için PKK’ya çağrı yapacağı hatırlatılırken, “Dolmabahçe Sarayındaki mutabakat metni, Cumhuriyet tarihi boyunca bütün toplumsal çatışmaların, nihai bir barışla ve halklarımıza yaraşır bir demokrasi ile taçlanmasının ilk nitelikli adımıdır” denildi.
Erdoğan’ın yaklaşımları tıkanmayı beraberinde getirdi
Erdoğan’ın ‘müzakere sürecini yok sayan, Dolmabahçe mutabakatını yanlış bulan, İzleme Heyetini tanımayan ve en nihayetinde Kürt sorunu yoktur noktasına gelen’ yaklaşımlarının büyük bir tıkanmayı da beraberinde getirdiği belirtilen açıklamada, bu söylem ve politikalarla eş zamanlı olarak seçim öncesi HDP’ye yönelik saldırıların sürecin geleceğiyle ilgili büyük kaygı uyandırdığı kaydedildi.
Gerilimi arttıran, kaosu ve çatışmayı çağrıştıran provokatif tutumların 7 Haziran seçimlerinde HDP’nin barajı aşmasıyla politik meşruiyetini tamamen yitirdiği savunulan açıklama şöyle devam etti: “Seçimin hemen sonrasında Diyarbakır’da devreye konan provokasyon, barış karşıtı tavrın göstergesidir. Bu tavır, barış ve çözüm uğruna, heyetimiz, partimiz ve halklarımız tarafından büyük bir dikkat ve sorumluluk anlayışıyla takip edildi. Göstermiş olduğumuz sorumluluğun tek amacının barışın ve demokrasinin bu topraklarda bir daha bozulmayacak şekilde kök salması olduğunu bir kez daha belirtmek isteriz.”
Alarm zilleri çalmaya başladı
Çözüm süreciyle ilgili hükümet ve devlet kurumlarının içerisine girdiği duyarsız yaklaşımı aşmaya çalıştıklarını belirten heyet, buna karşın İmralı’ya gidişlerini engelleyen ve Öcalan’ı ‘tecrit altında’ tutan anlayışın sürdüğünü savundu.
Açıklamada, Erdoğan’ın Kürt güçlerinin ilerleyişi karşısında Suriye’nin kuzeyine askeri operasyonu dillendirmesiyle birlikte gündeme oturan savaş tartışmalarıyla, TSK ile PKK arasındaki çatışmasızlığı ortadan kaldırma riski taşıyan operasyon haberleri süreç açısından ‘dikkate alınması gereken çok ciddi uyarı sinyalleri’ olarak değerlendirildi.
Bu bağlamda koalisyon müzakerelerinin de Suriye topraklarına yönelik askeri bir müdahale tartışmaları üzerinde yoğunlaştığı vurgulanan açıklamada, “Çözüm Sürecinin bitirilmesi koşulunun AKP tarafından basit bir pazarlık unsuru olarak ele alınması, demokratik geleceğimiz ve toplumsal barışımız açısından alarm zillerinin çalmaya başladığının işaretidir” denildi.
Sürecin halen kalıcı barışla sonuçlanabileceğine dair inancı korudğunu belirten heyet, bunun için İmralı’ya ziyaretin önünün açılması en önemli ve acil adım olarak gösterildi.
Bölgesel bir barış hamlesi mümkün
Sürecin, koalisyon görüşmelerinde bir pazarlık unsuru olarak ele alınması yanlışından vazgeçilmesi istenen açıklama şöyle devam etti: “Yeni oluşacak olan hükümet formülü ne olursa olsun, Çözüm Süreci’nin devlet politikası haline getirilerek korunması ve tüm halklarımız tarafından bu sürecin somut tek kazanımı olarak değerlendirilen çatışmasızlık durumunun devam ettirilmesi gerektiğine inanmaktayız.”
Hükümet ve devlet kurumlarının ‘kaygı verici’ yaklaşımı nedeniyle, siyasi bir hamle başlatma hazırlığı içinde olduklarını duyuran heyet, büyük barış mitingleriyle kaygı verici gidişata müdahil olacaklarını duyurdu.
“Seçimlerden çıkan sonuçların tartışılmaz tek gerçeği, demokrasi ve barış karşıtı anlayışlara dönük tarihsel uyarıdır” denilen açıklamada, bir yurttaşın dahi burnu kanamadan bölgesel bir barış hamlesinin mümkün olduğu vurgulandı.