Karabük Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Hür Mahmut Yücer, mezhep ve tarikatların değersizleştirilmesi ve reddedilmesinin Türkiye’de yeni bir olgu olduğunu belirterek, şu sözlerle laiklik ile IŞİD’i aynı kefeye koydu: “Bu yeni dünyanın yeni yapıları dindarlaşmayı değil, toplumu ya Vahabizm üzerinden DAEŞ türü radikalizme ya da sekülerizme itmekten başka bir işe yaramayacaktır.”

Fotoğraf: ilahiyat.karabuk.edu.tr
İHA’nın haberine göre Tasavvuf Anabilim Dalı Koordinasyon Çalıştayı’nda konuşan Prof. Hür, tarikatları şöyle tanımladı: “Dinin manevi, ahlaki boyutunu ele alan bir ilim ve hayat tarzıdır. Zamanla kurumsallaşmış, tekke ve dergahlarla, musikisi, edebiyatı, kültürü ile yaygın bir eğitim kurumu olmuş, ayrıca fakirlerin korunup gözetilmesi yardımlaşma kurumu özelliğiyle toplumsal birlikteliği ve rehabiliteyi sağlamıştır. Anadolu’nun kurucu damarı inşa hamuru olmuştur.”
’15 Temmuz, cemaat-tarikat kalkışması olarak kabul edilemez’
Modern dönemde mezhep ve tarikatların reddedilmesini, toplumun akışını ve sürekliliğini bozmaya yönelik bir eylem olarak niteleyen ilahiyat dekanı sözlerine şöyle devam etti: “Bu olgunun yükselen sesi dini simge ve ritüellerin hurafe, uydurma ve bid’at gibi karalamalarla itibarsızlaştırılması, yüzyılın başındaki ulusçulara paralel Vahhabizm türü yalınlığın savunulmasına benzemektedir. Bu savunular dindar nesillerin istendiği bir dönemde, dini ve dindarlığı korumasız bırakacaktır. Bu yeni dünyanın yeni yapıları dindarlaşmayı değil toplumu ya Vahhabizm üzerinden DAEŞ türü radikalizme ya da sekülerizme itmekten başka bir işe yaramayacaktır.”
Hür, 15 Temmuz’daki darbe girişiminin dini ya da bir cemaat-tarikat kalkışması olarak kabul edilemeyeceğini öne sürdü: “Darbe girişimi en temelde dine, dini cemaatlere ve tarikatlara karşı yapılmış bir darbe girişimidir. ‘The Cemaat’in devleti başka taraflara bağlama girişimi maalesef dince önemi vurgulanan ‘imam’, ‘hocaefendi’, ‘cemaat’, ‘yardım ve kurban toplama’, kendi doğrularını ifade edebilmek için dergi, gazete, televizyon kurma, sosyal organizasyonlar yapma olumsuzlanmaktadır. FETÖ kalkışması, dini ya da bir cemaat-tarikat kalkışması olarak kabul edilemez. FETÖ başlangıcı itibariyle bir hizmet hareketi olarak gözükse de orta katmanı itibariyle örgüte, üst katmanı itibariyle teröre göre şekillenmiştir. İhsan, insan, marifet, hikmet gibi temeller üzerine değil, bunları kullanan olmuştur.”