İslam dünyasında en kolay ve en çok prim yapan şey, İsrail’e ağzına geleni söylemektir!
İsrail’e bu kadar sövülüp sayılırken, eğer konjonktür uygunsa, ABD’ye de birkaç söz söylenir.
Zaten bu ‘tepkiler‘de amaç, İsrail ve ABD’nin bölgedeki uygulamalarına karşı mücadele değildir. Tersine burada amaç, iç politikaya oynamak, halkların İsrail ve ABD’ye artan öfkelerini kontrol altına alıp kendi politikalarının yedeğine çekmek, ABD ve İsrail’e açık ya da örtülü iş birliğini rahatça sürdürmektir.
İsrail ve ABD’nin Filistin politikası karşısında bu laf tepkisini en ileri götüren; Erdoğan ve hükümetleri oldu. AKP propagandası bu gürültülü tepkiyi ‘İslam dünyasında Filistin’i savunan tek ses’, ‘İslam’ın kurtarıcısı‘ olarak gösterdi.
Erdoğan Başkanlığında 30 Ocak’ta toplanan MGK toplantısından da Trump’ın planı konusunda, hemen her çevreden yapılan ve ‘protokol icabı‘ olmayı aşmayan bir tepki geldi.