İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) öğrencilerin ve dar gelirli emekçilerin ucuz, sağlıklı yemek yiyebilmesi için geçen ay Çapa’da bir Kent Lokantası açtı. Ece Piroğlu, lokantaya gelenlerle sohbet etti, çevredeki esnafla konuştu ve yemeklerin tadına baktı.

Gıda fiyatlarının hızla artarken dört çeşit yemeğin 29 liraya yenebildiği lokantanın halktan büyük destek aldığı ortada. Öğle saatlerinde gittiğim Kent Lokantası’nda yemek yemek isteyenlerin oluşturduğu kuyruk sokağa kadar taşıyor.
Ben de kuyruğa girmeden hemen önce kapıda duran menü tahtasına bakıyorum. Günün menüsünde çorba, köfte, erişte, cacık ve su var. Ekstra tatlı yemek isterseniz 7 buçuk lira daha ödüyorsunuz.
Gelenlerin çoğu, ağır ekonomik koşullarla baş etmeye çalışan emekli ve işçiler. Okulların tatil döneminde olmasının da etkisiyle sanırım, öğrenci yok denecek kadar az.

Halıcıoğlu’ndan gelen emekli hanım
Sırada hemen önümde duran 71 yaşındaki Hayrettin Türkeli’yle sohbet ediyoruz, emekli olduğunu söylüyor: “Halıcıoğlu’nda oturuyorum. Her gün öğlenleri buraya yemek yemeye geliyorum. Her zaman böyle kalabalık burası. Yemeklerin kalitesi ve fiyatı günün şartlarına göre çok iyi. Böyle bir hizmeti yaptığı için İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne, dolayısıyla başkanına çok teşekkür ediyoruz. Bir sürü zor geçinen insanlara ufak da olsa destek yani. 29 liraya hiçkimse bir yerde doyamaz. En kötü yerde bile tek çeşit yemek 30 lira. Her gün hemen hemen et var yemeklerde.”
Çapa Tıp Fakültesi’nde kemoterapi tedavisini aldığını söyleyen Ferah Hanım da Kent Lokantası müdavimlerinden: “Tedavim dolayısıyla sık geliyorum hastaneye. Her gelişimde öğle yemeklerimi burada yiyorum. Çünkü çok memnunum buranın yemeklerinden. Hastanenin bahçesindeki kantinde tek bir tost bile 17 liraya satılıyor. En azından burada bir öğün sağlıklı ve güzel bir yemek yiyebiliyorum.”

Öğrencilerden indirim talebi
Yoğun öğrenci bulunmasa da rastladığım öğrencilere de fikirlerini soruyorum. Onlar okul yemekhanelerinde çıkan yemeklerin kötülüğünden yakınıyorlar. Dışarıda herhangi bir lokantada 50-80 lira civarında yediği yemeği burada yarı fiyatından da az bir paraya yiyor olmanın mutluluğunu yaşadıklarını söylüyorlar. 22 yaşındaki Ilgın, öğrencilere indirim uygulanmasını talep ediyor: “Bizler öğrenci olarak çok memnunuz. Etraftaki esnaf lokantaları bayağı pahalı oldu. Okulda çıkan yemekler de bazen yetmiyor. O yüzden burası güzel alternatif oluşturdu. İyi ki açıldı. Umarım bir çok yerde de yaygınlaşır fakat bu haliyle bile bütçemizi zorluyor. Öğrencilere ekstra indirim olursa çok daha memnun olacağız.”

65 yaşındaki Yaşar Er, Kent Lokantası’nın İmamoğlu’nun iktidara karşı kullanacağı propaganda aracı olacağını düşünenlerden: “Çok memnunuz Allah razı olsun. İmamoğlu’na helal olsun. 20 yıldır yapamadıklarını yaptı. Benim Cumhurbaşkanı adayımdır İmamoğlu. Burası fiyat olarak da çok ucuz başka yerde bir kap yiyeceğin yemeği burada öğün olarak yiyoruz ve çok kaliteli. İşçiyiz her gün buraya geliyoruz yemeğe.”
26 yaşındaki işçi Serdar Bey de açıldığı günden bu yana her gün yemeğe buraya geldiklerini belirtiyor: “İyi ki açılmış. Ucuza lezzetli ve çok yemek yiyoruz. Umarım bozulmaz ve böyle devam eder.”

10 kadının emeğiyle dönüyor
Kent Lokantası’nın bir başka özelliği de kadınlara istihdam alanı oluşturması. Lokantada 10 kadın personel çalışıyor. Tezgahın arkasından 36 yaşındaki Remziye Köseoğlu çıkıp yanıma geliyor. Yorgun ama yüzü gülüyor. Remziye Hanım çalışmalarını şöyle anlatıyor:
“İlk Kent Lokantası olduğu için çevreden yoğun ilgi görüyoruz. O yüzden yoğunluğumuz oluyor ama bu bizim gücümüzü azaltmıyor. Biz burada çalışan kadınlar olarak daha temiz, daha güzel bir şekilde insanlara karşı güler yüzümüzü kaybetmeden hizmet vermeye çalışıyoruz. Çok talep var. Hep övgü alıyoruz. Herkes çok memnun. Özellikle yaşlı kesim, işçiler çok yoğun geliyor. Şu an okullar kapalı olduğu için öğrenci sayısında düşüş var ama ilk açıldığında öğrencilerin yoğun ilgisi vardı. Biz gördüğümüz ilgiden çok memnunuz.”
Arkadaşların buluşma noktası
Remziye Hanım’la sohbetimizin ardından gözüme hemen yan masada oturan neşeli tavırlarıyla dikkat çeken 70’li yaşlarda iki hanımefendi takılıyor. Sabiha ve Necmiye Hanım. İzin alarak yanlarına oturuyorum. Sabiha Hanım ‘başardık kızım’ diyor ve ekliyor: “CHP sonunda başardı. Bak güzel işler de oluyormuş bunu gösterdiler. Biz yakınlarda oturuyoruz. Böyle arkadaşlarımızla buluştuğumuzda artık yemek yemeye buraya geliyoruz. Bu ikinci gelişimiz. Gelecek başka arkadaşlar da var onları bekliyoruz.“

Kent Lokantası’yla ilgili görüşler genelde olumlu olsa da girişte engelli rampasının olmaması eleştiriliyor, en kısa zamanda yapılması isteniyor.
Çevredeki lokantalar şikayetçi mi?
Açılışın ilk günlerinde Kent Lokantası çevredeki diğer lokantaları batıracağı yönünde görüşler dile getirilmişti. Bu eleştiriler hala sürüyor. Çevrenin ne kadar etkilendiğini merak ediyorum ve çıkıp çevre lokantaları dolaşmaya başlıyorum. Cadde üzerinde daha çok fast-food restoran zincirlerine rastlıyorum ki doluluk oranları çoğunlukla olduğu gibi epey yüksek. Ara sokaklara dalıp esnaf lokantalarının bulunduğu yere geldiğimde de lokantaların masalarının boş olmadığını, oraların da hala tercih edildiğini gözlemliyorum.

Evet bir Kent Lokantası kadar yoğunluk yok. Oradaki kuyrukta beklemek istemeyenler ve daha farklı çeşit arayanlar dolduruyor masaları. Konuştuğum lokanta sahipleri yorum yapmaktan kaçınıyor ama bu projeden rahatsız oldukları ortada.
İsmini vermek istemeyen bir işçi, “Kent Lokantası açılmadan önce de zor durumdaydı küçük işletmeler. Bu ekonomik koşullarda esnafın ayakta kalması zaten güçken şimdi daha da güç oldu. Biz destek beklerken gelip köstek oldular” diyor.