İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) odaklı soruşturmada iş adamı Sarp Yalçınkaya ikinci kez verdiği ‘etkin pişmanlık’ ifadesinde “Özel jete birçok hediye paketinin, valizin yüklendiğini bizzat gördüm” dedi.

İstanbul başsavcılığının, aralarında tutuklu İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun da olduğu kişiler hakkındaki ‘suç örgütü yöneticisi olmak’, ,‘suç örgütüne üye olmak’, ‘irtikap’, ‘rüşvet’, ‘nitelikli dolandırıcılık’, ‘kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirmek’ ve ‘ihaleye fesat karıştırmak’ suçlamasıyla yürüttüğü soruşturma sürüyor.
TECO Petrolcülük A.Ş.’nin sahibi Sarp Yalçınkaya 27 Mayıs’ta tutuklanmıştı.
AA daha önce de işadamı Yalçınkaya’nın ifadesinde firari Murat Gülibrahimoğlu’nun 27 Haziran’da cezaevine avukat gönderdiğini ve avukatın Yalçınkaya’ya ‘etkin pişmanlık’ kapsamında ifade vermemesi için baskı yaptığını aktarmıştı.
AA’nın bugün (6 Ağustos) aktardığına göre Yalçınkaya ikinci ifadesinde 2018’de tanıştığı Gülibrahimoğlu’nun maddi olarak batmış bir işadamı olduğunu belirtti.

Gülibrahimoğlu’nun bu durumunun 2020’ye kadar devam ettiğini, 2022’den sonra çok hızlı bir şekilde zenginleştiğini iddia eden Yalçınkaya şunları söyledi:
“Gülibrahimoğlu, Tuncay Yılmaz (Diken’in notu: İmamoğlu İnşaat A.Ş’nin Genel Müdürü Tuncay Yılmaz İBB odaklı ‘yolsuzluk’ soruşturması kapsamında 19 Mart’ta gözaltına alınıp 23 Mart’ta tutuklandı) ve Fatih Keleş (Diken’in notu: 19 Mart’ta gözaltına alınmış, 23 Mart’ta tutuklanmıştı) ile çok sık görüşmekteydi. Bu görüşmelerin ana konusu İstanbul çevresindeki müteahhitlerin ruhsat ve imar konularıyla ilgili ihtiyaçlarının bedel karşılığı çözülmesiydi.
Kimi zaman sorun olmayan yerlerde sorun varmış gibi tehdit unsurları ortaya çıkarılarak bu iş insanlarını korkutup onlardan haraç toplama üzerineydi.
Gülibrahimoğlu bu işlerle uğraşmaktan kendi işlerini takip etmiyordu. Çünkü burada daha büyük bir rant vardı. Bu toplanan rantın ana havuzlarından birisi Murat Gülibrahimoğlu’ydu.
Kendilerine operasyon yapılacağını haber alınca apar topar kalan paraların ne şekilde yurt dışına çıkarılacağı netleştirilip bu görevi Murat Gülibrahimoğlu üstlenmişti.”
Toplanan paraların yarısının CHP’nin ‘cumhurbaşkanlığı seçim fonu’na aktarıldı iddiası
Gülibrahimoğlu’nun haftada iki, üç defa yurtdışına çıktığını ve yanında genellikle İBB’nin üst düzey yöneticileri olduğunu öne süren Yalçınkaya, şöyle devam etti:
* Murat Gülibrahimoğlu bana hafriyat, döküm, imar ve reklam işlerinden gelen paraların tek bir merkezde toplandığını, kendisine ait özel jeti ile yurt dışına götürüldüğünü, bu sebeple yanında genellikle Ekrem İmamoğlu’nun sürekli iş yaptığı ve İBB’ye ait ihaleleri verdiği kişilerin de olduğunu, paraların genellikle Londra’ya götürüldüğünü ifade etmiştir.
* Toplanan paraların yarısının CHP nezdinde oluşturulan ‘cumhurbaşkanlığı seçim fonu’na aktarıldığını, diğer yarısınınsa Ekrem İmamoğlu’na ait olduğunu, bu işleri yapan, yöneten a takımının da toplanan paraların toplamından yüzde 20 komisyon aldığını söylemiştir.
Ayrıca döviz bürolarıyla anlaşmalı olarak yurt dışına yüzde 1’e yakın komisyon vererek para çıkarıldığından bahsediyordu. İmar ve ruhsat işinden gelen haraç ve rüşvetlerin bir kısmını buradan döviz bürolarına verip yurt dışındaki döviz bürolarından alırlardı.
* Ayrıca ruhsat ve imar işinden gelen paraların bir kısmı kripto şirketler üzerinden soğuk cüzdanla yurt dışına aktarılıyordu. İşin teknik detaylarını Murat bilmektedir. Bu bahsettiğim hususları bazı sohbetlerimizde Murat bana söylerdi. Ayrıca Murat Gülibrahimoğlu ile Fatih Keleş’in kendi aralarında yapmış oldukları konuşmalardan da duydum.
‘Serbest bırakılırsam Murat’a tüm detayları etkin pişmanlık kapsamında anlattıracağım’
* Murat Gülibrahimoğlu, özel jetle yurt dışına hediye paketi şeklinde ve valizlerle paraları taşımış, yurt dışındaki, Ekrem İmamoğlu’nun bildirdiği adreslere teslim etmiştir.
* Murat paraları döviz cinsinden en büyük banknotlara çevirip özel hediye paketleri şeklinde izlenim uyandırarak uçağa yüklediklerini, her uçuşta en az 10 milyon dolar yüklediklerini, yurt dışında İmamoğlu’nun bildirdiği adreslere teslim ettiklerini pek çok kez ifade etmiştir.
* Özel jete birçok hediye paketinin, valizin yüklendiğini bizzat gördüm. İstanbul genelinden, müteahhitlerden ve kaçak bina sahiplerinden toplanan rüşvet paraları sanki hafriyat, döküm işinden kazanılmış paralar gibi faturalandırılmış, aklanmış, paklanmış hediye paketleri şekline getirilmiş yurt dışındaki İmamoğlu’nun bildirdiği adreslere teslim edilmiştir.
* Paraların bir kısmı da borsada, kripto para piyasalarında ve döviz bürolarında tutulmaktadır. Bunların adreslerini Gülibrahimoğlu bilmektedir. Serbest bırakılmam halinde Murat’a tüm detayları etkin pişmanlık kapsamında anlattıracağım.
‘Kreş ve okulları hayırseverler yaparmış’
Yalçınkaya, Keleş ile Gülibrahimoğlu’nun sohbet ederken İBB ve ilçe belediyelerinin yapmış oldukları kreşle okul tarzı şeylerden bahsettiklerini iddia ederek şunları söyledi:
* “Biz yaptık” dedikleri kreş ve okulları, İBB ve ilçe belediyeleri yapmıyormuş. Bu okul ve kreşleri gerçekte hayırseverler yaparmış.
* Buna rağmen İBB ve ilçe belediyeleri bu okul ve kreşleri sanki kendileri yapıyormuş gibi kendi kontrollerinde olan bir şirkete taşere edip, bu şirkete belediyelerin kasasından kreş, okul yapım parası öderlermiş. Bu paraları alan şirket paraları tekrar Keleş’e ödermiş.
‘CHP’liler benimle konuşmamaya başladı’
AA’nın aktardığına göre Yalçınkaya ifadesini şöyle tamamladı:
“18 Temmuz tarihli ifadem medyaya yansıyınca tüm CHP’liler bana tavır almaya, benimle konuşmamaya başladılar. Bana ve aileme zarar verebileceklerinden endişe etmeye başladım.
Tüm bildiklerimi samimiyetimle devletime anlatmaya çalıştım.
Serbest bırakılmam halinde Murat’la kolayca irtibat kurabileceğimi ve Murat’ın sayın savcılığınıza tüm bildiklerini samimi olarak anlatacağını ifade etmek isterim.”