Yeni sivil, demokrat bir anayasa yapma fırsatını nasıl da heba ettik. Anayasa uzlaşma çabaları bir mutabakatla sonuçlanabilseydi, belki de bugünkü anaforun içine yuvarlanmayacaktık. Ama olmadı, başaramadık.
Şimdi öylesine birbirimizi dinlemez, hoş görmez ve boyun bükme histerisine kapıldık ki, sadece galibiyeti, yenmeyi düşünüyoruz.
Sonuç ne olursa olsun, böyle giderse, böyle birbirimizin yüzüne bakamaz hale geldikçe kazanan olmayacak. Hepimiz, ülkemiz, insanımız kaybedecek. Bu saatten sonra bir ümit var mıdır bilmiyorum. Ancak biliyorum ki, kılıç şakırtılarından, “durunuz, yapmayınız” feryatları duyulmuyor.
Ama tarihe not düşmek de kalemlerin sorumluluğudur.