‘Partili cumhurbaşkanlığı’ teklifini içeren anayasa değişikliği teklifi görüşülürken, kullandığı ‘soykırım’ ifadesi nedeniyle üç gün oturumlardan men cezası alan HDP Milletvekili Garo Paylan, konuşmasında 1876’da yazılan ilk anayasa atıfta bulunmuştu.

Fotoğraf: DHA
Dün gece teklifin 11’inci maddesi görüşülürken söz alan Paylan, konuşmasında, “Daha sonra Talat – Enver cuntası bu anayasayı da devre dışı bırakıp, tıpkı Mehmet Parsak’ın dediği gibi, “Türk’ün Anayasasını yapıyoruz” iddiasıyla cunta devreye geçti. Parlamentoyu, çoğulculuğu devre dışı bıraktı. 10 yıllık kaos başladı o 10 yıllık kaosta, 1913 -23 döneminde 4 halkı kaybettik; Ermenileri, Rumları, Süryanileri, Yahudileri kaybettik. Büyük katliamlar, soykırımlarla bu topraklardan sürüldüler” demiş, bu sözler Meclis’te Paylan’ın ‘toplu tepki’ almasına neden olmuştu.
Meclis Başkanvekili AKP’li Ahmet Aydın da, Paylan’a, “Lütfen hal ve hareketlerinize dikkat ediniz” demişti.
Paylan’ın ceza almasına neden olan, tarihten örneklerle başkanlık sistemine karşı çıktığı konuşmasının tam metni şöyle:
“Yetkiyi tek bir kişiye verip tüm kurumlar devre dışı bırakıldığında o uluslar çöker. Yüzlerce yıllık hikaye bu. Türkiye tarihinde de benzer bir durum var. Ne zaman ki kurumlar güçleniyor, o zaman ülkemiz huzur bulmaya başlıyor. Ne zaman ki tek adam diktatörlükleri, darbeler söz konusu oluyor, ülkemiz fakirleşiyor.
Tarihi günlerden geçiyoruz, ciddi bir hata yapıyoruz. Siz bu hatada ısrar ediyorsunuz. Çocuklarınıza bunun hesabını zor vereceksiniz; “Baba, dede bu rezil Anayasa değişikliğine oy verdin mi” diye size hesap soracaklar, siz de boynunuzu bükeceksiniz. Gelin yol yakınken bu hatadan dönün.
Tarihten ders çıkarmak lazım. Osmanlı dönemini kimileri güzeller, kimileri de karalar. Osmanlı’da bir milletler sistemi var. Çoğul bir yapıya sahip, zamanın ruhu içinde bir devlet. Özellikle dağılma sürecinde Avrupa’dan gelen özgürlük rüyaları Anadolu’yu da sarıyor. Kalan tebalar bunun mücadelesini veriyor. Bu arayışlarla beraber “Osmanlı’nın meclisi olmalı” duygusu yayılıyor. Nihayet 1876’da ilk meclis kuruluyor.
Osmanlı Meclisinde Anayasa yazıcılarının 40’ı Hıristiyanlardı
Anayasanın ilk yazıcıları 109 kişi; 69’u Müslüman, 40’ı Hristiyanlardan oluşuyor. Aynı Osmanlı toplumu gibi. Bugün biz 1000’de 1’iz. O zaman ne güzel bir çoğunluk ve temsiliyet var. Anayasayı yazanlardan birisi Krikor Otyam. Çoğulcu bir anayasa, herkes kendini o Anayasa’nın içinde buluyor. Abdülhamit o Meclis’i ikdas edeceği iddiasıyla padişah oldu ama 1 yıl sonra Osmanlı – Rus savaşını bahane edip Meclisi feshetti. Sonra 30 yıllık istibdat dönemi.
Bir zamanlar yüzde 40’tık bugün binde 1’iz
Her istibdat sona erer. Birilerini var sayarsanız onlar kazanmış hissederler ama yok saydıklarınız ya sessizliğe bürünürler ya da isyan ederler. Nitekim 1908’de 2. Meşruiyet devreye geçiyor, çoğulcu bir Anayasa tahkim ediliyor. Daha sonra Talat – Enver cuntası bu anayasayı da devre dışı bırakıp, tıpkı Mehmet Parsak’ın dediği gibi, “Türk’ün Anayasasını yapıyoruz” iddiasıyla cunta devreye geçti. Parlamentoyu, çoğulculuğu devre dışı bıraktı. 10 yıllık kaos başladı o 10 yıllık kaosta, 1913 -23 döneminde 4 halkı kaybettik; Ermenileri, Rumları, Süryanileri, Yahudileri kaybettik. Büyük katliamlar, soykırımlarla bu topraklardan sürüldüler.
Ben bunun adına ‘soykırım’ diyorum, siz ne derseniz deyin
Bir zamanlar yüzde 40’tık bugün binde 1’iz. Herhalde başımıza bir iş geldi. Ben bunun adına soykırım diyorum, siz ne derseniz deyin adını hep beraber koyalım yolumuza devam edelim. Ermeni halkı başına ne geldiğini biliyor. Ben atamın dedemin başına ne geldiğini biliyorum. Ben sizin deyiminizle kılıç artığıyım, biz yok hükmündeyiz, binde 1’e düşmüşüz. Geçmişten musibet değil ders çıkaralım, adını siz koyun hep beraber yüzleşelim.”