Cizre’de yedi gündür bir bodrum katında kurtarılmayı bekleyen 23 yaralı için açlık grevine giren HDP heyeti, bölgedeki güvenlik güçlerinin İçişleri Bakanlığı’nın talimatlarını tanımadığını ve çatışma havası yaratarak yaralıların alınmasına engel olduğunu savundu.
Meclis’te basın açıklaması yapan İdris Baluken, Meral Danış Beştaş ve Osman Baydemir, Cizre’de bakanlığı tanımayan bir güç olduğunu hükümetin de bildiğini söyledi.
Bir kişinin daha durumu kritik
Cizre’de altı cenaze ve 22 yaralı bulunduğuna dikkat çeken Baluken, ilk olarak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) verdiği tedbir kararına rağmen hastaneye götürülemeyen Cihan Karaman’ın yaşamını yitirdiğini hatırlattı.
Hükümet yetkililerinden yaralıların kurtarılması için samimi bir çaba göremediklerini belirten HDP’li vekil, “Bugün Cizre’deki arkadaşlarımızın yaralılarla kurduğu iletişimle şu anda Ferhat Karaduman isimli bir gencin günlerdir müdahale edilemediği için şuur kaybı aşamasına ulaştığını duyduk” dedi.
Baluken, yaralı Veli Çiçek isimli yurttaşın da durumunun kritik olduğunu kaydederek şöyle devam etti: “Yedi gün boyunca 400 metre ötedeki bir bodrum katına ambulans göndermeyen ve yurttaşların yaşam hakkını gasp eden bir devlet pratiği ile karşı karşıyayız. Günlerdir oraya her ambulans hareket ettiğinde yapay bir mizansen yaratılarak, sağlık çalışanları tehdit edilerek, o yaralıların hastaneye nakledilmesi bilinçli bir şekilde engelleniyor. Oraya gönderilen tek bir sağlık bakanlığına bağlı ambulans yok. Oraya giden sağlık ekipleri belediyemize bağlı bizimle iletişim halinde olanlardan ibarettir.”
‘İçişleri Bakanlığı’nı tanımıyoruz’
HDP’li vekil, Cizre’de belediye ambulanslarına İçişleri Bakanlığı’nda telefon ile bağlandıklarını ve karşılarındaki güvenlik güçleri ile temas kurduklarını da belirterek, şunları söyledi: “İçişleri Bakanlığı orada ‘Biz bakanlığı tanımıyoruz’ açıklamasını duyuyor. Orada bir mizansen yaratılıyor ve ‘sıcak temas var ambulans geçemez’ açıklamasıyla karşı karşılaşıyoruz.”
Bugün de çıkarılmayacaklarmış
Baluken, İçişleri Bakanlığı’nın kendilerine bugün de yaralıların alınamayacağını, çünkü Cizre’de bir asker ölümü gerçekleştiğini aktardığını söyledi.
HDP’li vekil, “İçişleri Bakanı dün akşam saatleri içerisinde ya da bugün öğlene kadar yaralıların hastaneye nakledileceğini bilgisini verdi. Ancak yine İçişleri Bakanlığı tarafından bugün sabah arandık orada bir çatışmanın yaşandığı ve bir askerin yaşamını yitirdiğini ve dolayısıyla müdahalenin bugün olamayacağını kaydettiler. Dün söz verenler bugün Cizre’den aktarılan yönlendirici bilgilerle bu sürecin işlemeyeceğini bize bildirdiler” diye konuştu.
Baluken, ayrıca, yaralıları almak için Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’nun söylediğinin aksine bakanlığa bağlı ambulansların gitmediğini kaydederek, bakanlığı kamuoyunu yanlış bilgilendirmekle suçladı.
Baydemir: Ambulansa ateş edenin Allah belasını versin
Baluken’in açıklamasının ardından HDP Urfa Milletvekili Osman Baydemir sözü alarak, dün 11 kez belediye ambulanslarının olay yerine gitmeye çalıştığını söyledi.
Hükümetin bu konuda samimiyetsiz olduğunu dile getiren Baydemir, “Ankara ve Cizre’deki devletler ayrı devletler midir? Çünkü söylemler bir biriyle örtüşmemektedir. Cizre’de devlet bodrum katında yaşam mücadelesi veren silahsız 22 insan üzerinden gaddarlığını yürütüyor. Samimiyet çağrısında bulunuyoruz. Kim samimi kim değil bu vakada kendini gösteriyor. Ambulansın son gidişinde 50 metre kalmıştı. Ambulansa kim ateş ediyorsa Allah onun belasını versin. Devleti devlet yapan onun iç hukukudur, onun tarafı olduğu uluslar arası sözleşmelerdir” diye konuştu.
‘Muhatabımız hükümet’
HDP Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş ise Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun “Kandil’e çağrıda bulunsunlar” açıklamasına tepki göstererek, çağrılarının muhatabının bizzat hükümet olduğunu kaydetti.
36 saat boyunca bakanlıkta sorunu çözme adına girişimlerde bulunduklarını kaydeden Beştaş, kendilerinin canlı canlı ambulansların askerler tarafından durdurulduğuna şahit olduklarını belirtti.