AKP’nin ve onun şahsında ‘yeni gömlek’ kuşanmış siyasal İslamcı politik kadroların, farklı fazlardan oluşan karmaşık bir süreç boyunca Türkiye’yi yönetmeye başlamasının üzerinden 20 yıl geçti.
Buna öncelikle AKP ve onun temsil ettiği, iktidara taşıdığı toplumsal-maddi güçlerin sınıf karakteri üzerinde durarak başlamalı. Tüm bu 20 yılı, gerek işçi sınıfı ve halkın büyük çoğunluğuna yönelik dikey, gerekse burjuvazinin bir ‘iç mücadelesi’ olarak yatay eksenli bir sınıflar mücadelesinin çerçevesi içinde görmeli. Zira AKP-Erdoğan iktidarı, ilk günlerinden başlayarak bugüne dek yaygın şekilde bir kültür-ideoloji hatta daha özel olarak din-laiklik kavgası içinde analiz edildi ve bu eksik analiz, sayısız siyasal yenilgilerle dolu nafile bir miras bıraktı.