Haftanın 'Kıymetliler'i: 'Az yiyin', beylikler miras peşinde, 'Lezzetin telifi olmaz'

Türkiye’nin yoğun gündeminde bazen hayata dair haberler gözden kaçabiliyor. Diken editörleri de bazı haberlerin gündemde arada kaynayıp gittiğini ve yeterince ilgi görmediğini düşünüyor.

Diken, haftanın ‘göze batması gereken’ haberlerini sizin için derledi.

‘Ecdad’ın miras arayışı beyliklere mi uzanıyor?

‘Osmanlı torunları’nın Taksim Meydanı, Kabataş gibi yerlerin kendilerine ait olduğuna ilişkin iddialarını sık sık gördük. Şehrin göbeğinin kendilerine ait olduğunu iddia ediyorlar. Onlardan cesaret alan beylikler de harekete geçti. Tabii o kadar fantastik hak iddiaları yok.

18’inci yüzyılda Trabzon civarında varlığını sürdüren Üçüncüoğulları sülalesi, 13’üncü yüzyılda Cenevizliler döneminde inşa edilen Güzelhisar Kalesi’nin de yer aldığı yaklaşık 1300 dönüm arazinin paşa dedelerine ait olduğu iddiasıyla dava açarak tapunun kendilerine verilmesini istedi.

‘İmece’ bir gün sürünce köy muhtarı isyan etti

İmece kavramı ta ilkokuldan beri hepimize öğretilmiştir. Köylerde herkes el ele vererek bazı işleri başarırlar. Ardahan’da da Kurtkale köyünde su borusu döşenmesi çalışmalarına birçok köylü katılıp, işin ucundan tutmaya kalktı.

Ama köylü dayanışması bir gün sürdü. İkinci gün çalışma alanında kimse olmayınca muhtar cami hoparlöründen “Allah camisinden sesleniyorum size, sizde hiç vicdan yok mu?” diye serzenişte bulundu.

Et sorununa bakansal çözüm: Az yiyin

Et fiyatları cep yakmaya başladı. İnsanlar çözüm olarak sebzeye ve bakliyata yöneldi ama Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli çözümü çoktan buldu bile.

Hiç kimsenin aklına gelmeyen bir çözüm sunan Pakdemirli, “Eti biraz daha az yersek bu iş çözülecek. Diyetisyenler de bunu öneriyor” dedi.

Edebiyat korkusu: Kuveyt’te klasiklere sansür

Körfez’deki en ‘özgürlükçü’ ülkelerden biri olarak addedilen Kuveyt, kitap sansüründe çıtayı epey yükseltti. Efsane Rus yazar Fyodor Dostoyevksi’nin ‘Karamazov Kardeşler’ romanını yasaklayan Kuveyt’teki sansür komitesinin 4 bini aşkın kitap kara listeye aldığı ortaya çıktı.

Bunlar arasında ‘Notre Dame’ın Kamburu’ndan tutun ‘Yüz Yıllık Yalnızlık’a kadar klasikleşmiş pek çok roman da yer alıyor.

Kime göre neye göre: ‘Lezzetin telifi olmaz’

Lezzet üzerinde uzlaşmak daima zor olmuştur. Tat nüansları bile lezzetteki farklılığı ortaya koyuyor. Ancak herhalde ilk kez lezzet üzerindeki bir anlaşmazlık mahkeme konusu oldu.

Hollandalı iki peynir şirketi arasındaki bir davaya bakan Avrupa Adalet Divanı, lezzetin telifinin alınamayacağına hükmetti. Gerekçe ise lezzetin hassas ve tarafsız olarak tanımlanamayacak olması.