Vekilliği düşürülen eski HDP Kocaeli milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, “Benim kağıt üstünde vekilliğim düşürülse de hala bu halkın vekili olduğumu inanıyorum, çünkü gaspla, haramilikle bu vekillik düşürüldü” dedi.

Twitter paylaşımı nedeniyle aldığı hapis cezası Yargıtay tarafından onanan Gergerlioğlu, AYM kararı beklenmeden, hakkındaki fezlekenin 17 Mart’ta Meclis’te okunmasının ardından milletvekilliği statüsünü kaybetmişti. Gergerlioğlu, vekilliğinin düşürülmesi kararının iptali için 23 Mart’ta Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) başvurmuştu.
AYM bugün, HDP’li Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun milletvekilliğinin düşürülmesinin iptali istemiyle yapılan başvuruyu yetkisizlik gerekçesiyle reddetti.
Partisinin genel merkezinde basın toplantısı gerçekleştiren Gergerlioğlu, şunları kaydetti: “Bugün Adalet Nöbetimizin 15’nci günü. Süreç hakkında bilgi vermek isterim. Malum Meclis’te hukuksuz bir şekilde vekilliğimizin düşürülmesinden sonra bir Adalet Nöbeti başlattık. Meclis Genel Kurulu’nda 5.5 saat bir sivil direniş sergiledik. Türkçe ve Kürtçe tüm dünya kamuoyuna düşüncelerimizi gösteren bir mesaj verdik. Mesajımız hem Türkiye hem de dünya kamuoyunda çok güçlü karşılık gördü. Çünkü bu yapılması gereken bir eylemdi. Halkın iradesinin haramilikle gasp edilmesine yönelik hukuksuz bir işleme karşı benim ve partimin sivil ve pasif direnişiydi. Sivil ve pasif bir direnişti ama çok etkili oldu, çok güçlü bir etkisi oldu. Bunu tüm kamuoyu gördü. Biz direnişimize devam ettik. Çok haklıydık ve bundan dolayı çok güçlüydük, kazanacağımızı biliyorduk. Hakkımızda haksız hukuksuz kararlar verebilirler ama biz direniş hakkımızla haklı olduğumuzu herkese gösterdik.”
‘Bir utanç belgesine imza attılar‘
‘Ardından Meclis’te HDP Grubunun toplantı odasında gece gündüz birlikte bir direniş sergilediklerini’ kaydeden eski Kocaeli milletvekili, eylemlerinin ‘kamuoyunda çok güçlü bir karşılık bulduğunu’ ve ‘bunu hazmedemeyenlerin iftira ve yalan dolu bir kurgu içeren bir tutanakla 5 yıl önce beraat etmiş bir videoyu kullanarak algı oluşturmaya çalıştığını’ kaydetti.
“Meclis başkanı ve savcının işbirliğiyle ve 10 polisin imzasıyla çok utanç verici bir şeye imza attılar” diyen Gergerlioğlu, şöyle devam etti: “Meclis başkanının göndermesiyle de utanç belgesi, utanç tutanağı savcılığa gitti ve hakkımızda yakalama kararı çıkarıldı. Güya sloganlarla HDP grup katına çıkmışız. Böyle bir şey yoktu, bütün gazeteciler de oradaydı. Çok kısa sürede bunun yalan olduğu belgelerle ortaya çıktı ama işin üzücü tarafı koca Meclis başkanlığının iftira dolu bu kurguya imza atması, savcının onaması ve bunun sonucunda partimize yönelik bir saldırı gerçekleştirilmeseydi.”
‘Bir kişiyi almaya 158 polis geldi Meclis’e‘
Gergerlioğlu, Meclis’teki nöbeti sırasında abdest almaya giderken gözaltına alındığını ise şöyle hatırlatt: “Ardından da, hepiniz biliyorsunuz, çok üzücü ve vicdanları kanatıcı bir şekilde pazar sabahı 158 polis gönderildi. Bunu da kendileri ifade etti. 158 polis bir kişiyi almaya gelmiş Meclis’e. Pijamalı halimizle, kolumuza yapıştılar ve hızla koridandan asansöre doğru koşturdular. Utanç verici görüntülerdi bunlar. Oradaki danışmanlarımızı odalara kilitleyerek bu utanç verici görüntülerin ortaya çıkmasını engellemeye çalıştılar. Polisler vekillerimizin kollarını sıkarak, önlerine geçerek görüntü almalarını engellemeye çalıştılar.”
Hem yargı darbesi yapıldı hem Meclis Başkanı eliyle Meclis’e darbe yapıldı
AYM’nin esastan olan kararını beklediklerini aktaran eski Kocaeli milletvekili şöyle devam etti: “Bütün bunlardan sonra bir kaç darbe yapıldı biliyorsunuz. Birincisi, yargı darbesiydi. İlk derece mahkemesinde bir haberi retweet ettiğimiz için bir karar verildi. İstinaf ve Yargıtay hakiminin çok kuvvetli itirazına rağmen karar onandı. Bu yargı darbesiydi, çok netti, Türkiye’de bir yargı darbesi yapıldı. İkincisi neydi? Meclis Başkanı eliyle ‘Egemenlik kayıtsız, şartsız milletindir’ mevhumuna ve vekillik dokunulmazlığına, milletvekilinin haklarına ve hukukuna yönelik bir darbe yapıldı. Meclis Başkanının milleti koruması gerekirdi, boşuna orada görevli değildi. Meclis Başkanı hepimizin hakkını ve hukukunu korumak için vardır. Belli ki bir takım talimatlarla bu karar alındı. Dönem sonuna kadar bekletilebilirdi veya AYM kararı beklenebilirdi. Tercih etmediler ve okutuldu. Bu da Meclis Başkanı eliyle Meclis’e yapılan darbeydi.“
‘AYM’yi göreve davet ediyorum‘
“Birkaç güne cezaevine girebilirim ama bu son darbeyi engelleyecek olan hepimizin son sığınağı olan AYM’dir” diyen Gergerlioğlu şunları söyledi: “AYM yaptığımız esastan başvuruya hala bir karar vermemiştir. Bir milletvekili gaspla, haramilikle cezaevine girebilir birkaç gün sonra, ama alınabilecek bir kararla bu dördüncü darbe girişimi durdurulabilir. AYM’yi tekrar göreve davet ediyoruz. Son noktada haksızlıklara dur denileceğini düşünüyorum. Ceza dosyamla ile ilgili iktidara yakın tek bir hukukçu bile ‘bu karar doğrudur, Ömer Faruk Gergerlioğlu terör örgütü propagandası cezasına layıktır’ diyemiyor. Tek bir kişi bile diyemiyor. Çünkü hiçbir suç işlemedim, hiçbir suç işlemeden milletvekilliği düşürülmüş bir kişiyim. Ben buna nasıl isyan etmem, en kuvvetli şekilde nasıl itiraz etmem! Tüm arkadaşlarımız ve ben buna itiraz ediyoruz. Partim başından sonuna kadar benim yanımda. Sadece partim değil tüm kamuoyu yanımızda. 15 gündür Adalet Nöbetindeyiz, toplumun her kesiminde çok güçlü bir destek aldık.”
‘AİHM’e gidiyoruz‘
Gergerlioğlu, vekilliğinin düşürülmesinden sonra yaptığı AYM başvuruları hakkında şu bilgileri verdi: “Bu sabah AYM bir açıklama yaptı. Başvurumuzun yetkisizlikten reddine bir karar verdi ama kamuoyu bunu yanlış anlayabilir. Bizim AYM’ye iki başvurumuz var. Birincisi, 3 Mart’ta yaptığımız ceza dosyasıyla ilgili başvuru, bunun hakkında henüz karar verilmiş değil. Beklentimizin yüksek olduğu karar bu karar. Vekilliğin düşürülmesiyle ilgili geçen hafta yaptığımız başvurumuz bugün reddedildi. Bununla ilgili başvuru için AİHM’e gidiyoruz. Diğer başvurumuz için ise büyük bir beklentimiz var. AYM bu yanlışı hala durdurabilir, hala bu konuda bir karar çıkabilir. Milyonlarca kişi bu konuyu konuştu. Basit bir olay değil, 6 milyon oy almış bir partinin vekilinin, milyonların temsilcisi olan bir vekilin haramilikle vekilliği düşürüldü, zorbalıkla Meclis’ten atıldı ve bunun üstü kapatılmaya çalışılıyor. Biz diyoruz ki; yok öyle yağma, kabul etmiyoruz, sonuna kadar direneceğiz. Bu direniş halkımızla beraber oluyor.”