Gazeteci Ayşenur Arslan, ‘terör örgütü propagandası yapmak’ suçlamasıyla açılan davada beraat etti.

Ankara’da 1 Ekim 2023’te Emniyet Genel Müdürlüğü Atatürk Bulvarı girişinde gerçekleşen bombalı terör eyleminde iki terörist ölmüş, iki polis de yaralanmıştı. Halk TV Medya Mahallesi programında ‘Ankara’nın Kalbinde Terör Saldırısı’ başlıklı haberin sonundaki sözleri nedeniyle gazeteci Arslan hakkında ‘terör örgütü propagandası yapmak’ suçlamasıyla bir yıldan yedi buçuk yıla kadar hapis istemiyle dava açılmıştı.
MLSA’nın aktardığına göre duruşmada Arslan’ın avukatı Uğur Poyraz savunmasında şunları söyledi:
“Ayşenur Arslan hakkında böyle bir iddiada bulunmak çok talihsizlik. 76 yıllık hayatında, gazetecilik hayatında kamuoyu bilgilendirmek için mücadele eden biri. Muğlak kavramlarla insanlar hakkında dava açmak son derece tehlikeli.”
Esas hakkındaki mütalaasını tekrar eden savcı, Arslan’ın sözlerini ‘şiddeti çağıran ve şiddet ortamını kışkırtan söylemler’ olarak değerlendirerek gazetecinin ‘örgüt propagandası’ suçundan cezalandırılmasını istedi.
Arslan mütalaaya karşı son sözünde şunları söyledi:
““Böyle bir şeyle suçlanmak, 50 yıllık gazetecilik hayatımda inanılmaz geliyor bana. Ben ne demek istediğimi biliyorum. Hayatın olağan akışına uygun yorum yaptım. Son söz olarak beraat değil adalet diyorum.”
Mahkeme beraat kararı verdi.
Ne demişti?
Arslan’ın dava konusu sözleri şöyleydi:
“Belki o kendisini patlattı denilen kişi, terörist, üzerinde ya da arabada uzaktan kumandalı patlayıcı olduğunu bilmiyordu. Çünkü o kadar manasız ki gelip hiçbir şey yapamadan… Efendim ‘İşte bir PKK’lı teröristin öcünü alıyorlardı.’ Yahu hiçbir şey yapamadan ölünmez. Her şey bana sorarsanız aykırı. Durup dururken kendisini patlatmış…
Ama esas olarak bu benim -hem çok film izlerim hem de Türkiye’de yaşıyorum- aklıma takılan şeylerden birisiydi. İddia da edemem elbette. Bir fantezi olarak görüp geçin. Ama bir arabanın şoförü öldürülerek… Neden Ankara’da bir araba… O kadar kolaydır ki kilidiyle açacaksınız, düz kontak yapacaksınız, bombayı (yükleyip) gideceksiniz. Ankara’da bunu yapmak varken neden Kayseri’de birini öldürerek (yapıyorsun).“
Arslan, soruşturma aşamasındaki ifadesinde şunları demişti:
“Ne programda ne de şu an ifadem esnasında terörü güzelleyici ya da meşru gösterici bir ibare kullanmam söz konusu olamaz. Meydana gelen eylemi programda olduğu gibi burada da lanetliyorum.
Güvenlik bürokrasisinin son zamanlarda başarılı şekilde sürdürdüğü politikasına yönelik birtakım güçlerin terör örgütü kılığına bürünerek mesaj vermiş olabileceği ihtimalini sorgulamak istedim.”