Ali Duran Topuz, Duvar’ın genel yayın yönetmenliğinden ayrıldığını duyurdu. Topuz’un ardından ‘Duvar English’in genel yayın yönetmeni Cansu Çamlıbel ve aralarında Bahadır Özgür, Ayşe Çavdar, Fehim Taştekin, Aydın Selcen ve İrfan Aktan’ın da bulunduğu yazarlar da ayrıldığını duyurdu.

Topuz, Twitter paylaşımında şunları kaydetti: “Her şeyin bir başı vardır bir de sonu. Gazete Duvar’la bir bağım kalmamıştır. Mesai arkadaşlarıma, yazarlara, okurlara binlerce teşekkürler. Eleştiren, kızan, öven herkese de şükran. Hakkınızı helal edin. Bir kişiye hakkım helal değil. O kendisini gösterecek zaten.”
Gazete Duvar, Topuz’un genel yayın yönetmenliğinde Ağustos 2016’da yayın hayatına başlamıştı.
Topuz’un ardından peş peşe istifa duyuruları geldi:
Cansu Çamlıbel: “Ali’nin davetiyle katıldığım Gazete Duvar ailesinde o olmadığı takdirde benim de olmam söz konusu olamaz. İyi gazeteciliğe inanan ve destek veren herkesle nasılsa yine yeniden buluşuruz. Bu kadar kıymetli bir çabaya bu şekilde veda ediyor olmak kalbimizi kırdı elbet.”
Bahadır Özgür: “Ali Topuz bir an dahi tereddüt etmeden yazı yazma imkanı sundu bana. Onun siyasal bakışının, ahlakının, üslubunun ürünü olan Duvar sayesinde çok fazla şey kazandım. Hakkını o da helal eder umarım. Duvar emekçilerine de sonsuz teşekkürler. Başka yerde görüşürüz yine…”
Şenay Aydemir: “Duvar daha proje iken çağırdı beni Ali Topuz. Tek satırıma, tek bir cümle edilmedi. Duvar sayesinde çok özel gazetecilerle çalıştım, güzel insanlarla tanıştım. Ama bu serüven de buraya kadarmış. Cuma günü yayınlanacak son yazıyla birlikte Duvar’daki yazılarıma son veriyorum.”
Hakkı Özdal: “Benim için Duvar’ın başı Ali Topuz’la olmuştu, sonu da öyle oluyor.. 2016 yazından sonra, çok zor bir siyasal iklimde, çoğunu okuyucuların hiç görmediği onlarca insanın inşa etmeye başladığı Duvar’daki emekler baki kalacaktır. Orada bir iki küçük tuğlam olabildiyse ne mutlu bana.”
Ayşe Çavdar: “Ne olduğunu bilmiyorum, saatlerdir anlamaya çalışıyorum, ama Ali’siz bir Duvar’da olmayacağım ben de.”
Fehim Taştekin: “Radikal kapanırken okurlarımız ‘Abi yeter ki yaz, taşa yaz, duvara yaz, biz bulur okuruz’ demişti! Veda yazımda ‘Ali Topuz da zor zamanda dosta ne göndereceğini bilendir, bana gönderdiği de Nesimi’den bir şaheserdi’ diye not düşmüştüm. Sonra sevgili Ali Topuz ‘İşte duvar, gel yaz’ dedi. Ben de yazdım, 5 yıl, yaklaşık 500 yazı. Keyifle ve özgürce. Şimdi davetin sahibi gitti. Ahde vefamız vardır. Ve Ali Topuz ile Ömer Araz’ı çalışamaz noktaya getiren koşullar benim için de geçerlidir. Duvar benim için Radikal’in devamı gibiydi, bütün emekçilerine minnettarım. ‘Nefes aldığımız bir yerdi, güzeldi’ diyeceğiz.”
Aydın Selcen: “Ali Topuz ‘Gel’ dediğinde geldiysek, ‘Gidiyorum’ dediğinde ‘Ben de gidiyorum’ demek doğrusu. Çok üzgünüm, yönetimiyle çok nitelikli ve sürekli daha iyiye giden bir mecra yaratmıştı. Hiçbir yazımın tek sözcüğüne dokunulmadı, yayımlanmayan yazım da olmadı. Yine buluşmak umuduyla.”
Metin Solmaz: “Önce Ömer Araz, sonra Ali Topuz istifa etti. Pek bir şey açıklamadan. Ben bütün hikayeyi dinledim. Büyük oranda anladım da. Tarafımı da seçtim. Tarafım yazının başlığından belli olmuştur. Fakat bu işin bu şekilde bitmesini affedebilmiş de değilim. Bu sefer farklı olacağını düşünmüştüm. Bu sefer ‘Türkiye muhalif medyası’nın klasik hikayesinin olmayacağını düşünmüştüm. Klasik hikaye şudur. Bir sol geleneğe yahut hakiki bir sermayeye dayanmayan muhalif yayınlar eninde sonunda kavga dövüşle ayrılır. Aman yanlış anlaşılmasın. Bir siyasi geleneğe dayanan muhalif yayın da olmaz zaten. Olmasın. Sadece gazete olsun yeter. Neyse. Diyeceğim şu. Bu üç arkadaşımın ‘bile’ anlaşamamış olması beni çok üzdü. Yıktı. Bitirdi. Perişan etti. Eksiltti. Allah kahretsin diyorum. Susuyorum. ‘Tarafım yazının başlığından belli olmuştur’ demişim başlığı İstifa diye yazdım sanıyordum, halbuki istifa anısı anlatmışım ama Kayahan yazmışım başlığa 🙂 Neyse. Maalesef ben de yokum artık Duvar’da.”
İrfan Aktan’ın paylaşımı şöyle:
Ayrılan diğer isimler şöyle: Mühdan Sağlam, Ümit Akçay, Evren Aybars, Tuba Torun, Selim Temo, Murat Meriç, İlhan Uzgel…