İngiliz Financial Times gazetesinin dış haberler editörü David Gardner, Türkiye’nin önümüzdeki günlerde alacağı kararla jeopolitik olarak nerede duracağını göstereceğini öne sürdü.

Fotoğraf: DHA
Gardner, Türkiye ekonomisi ve dış politikasındaki son gelişmeleri değerlendirdi.
BBC Türkçe’nin aktardığına göre Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ABD’nin tehditleri ve Rusya’nın taleplerine nasıl cevap vereceğini kararlaştırması gerektiğini vurgulayan Gardner’a göre bu, Türkiye’nin ‘jeopolitik olarak nereye oturduğunu’ göstermesi bakımından da önemli.
Kur krizinin şimdilik durdurulduğunu belirten Gardner, ABD’nin ise son dönemdeki politik tavrı nedeniyle Türkiye’ye karşı yeni adımlar atmaya hazırlandığını düşünüyor.
ABD’nin ev hapsinden serbest bırakılmasını istediği Amerikalı rahip Anrew Brunson’ın 12 Ekim’deki duruşmada serbest bırakılacağına dair spekülasyonların yoğunlaştığına dikkat çeken yazar şöyle devam etti: “Erdoğan geçen yıl Brunson’un tutukluluğu ile Fethullah Gülen’in Türkiye’ye iadesi arasında bağlantı kurmuştu. Darbe girişimi sonrası muhaliflere yönelik girişilen ‘temizlik‘ göz önünde tutulduğunda, Erdoğan’ın Türk yargısının bağımsız olduğuna dair taahhüdünü çok az kişi ciddiye aldı. Birçokları Brunson’un ABD Başkanı Donald Trump’a barış hediyesi olarak sunulacağını düşünüyor.”
‘Cihatçı keçiler’ ve Türkiye destekli ‘koyunlar’
Erdoğan’ın hafta başında Meclis açılışında yaptığı konuşmada Brunson davası ve Suriye’de PYD güçlerine verdiği destek nedeniyle ABD’ye çıkıştığını hatırlatan Gardner şunları yazdı:
“Geçmişte Erdoğan’dan yana esen rüzgarlar beraberinde serinkanlı bir diplomasi getiriyordu, ancak Erdoğan’ın şu anki ruh haline bakılırsa artık durum farklı. Washington’ın kızgınlığı, Türkiye’ninkinden daha çok. Erdoğan’ın müttefikleri, Rusya, Çin ve hatta Avrupa Birliği ile kurulacak bir Trump karşıtı ittifaktan bahsediyor… Ancak bu arada Erdoğan’ın dünya sahnesindeki yeni en iyi arkadaşı Putin ile arasında anlaşmazlık potansiyeli taşıyan geniş bir alan bulunuyor. Suriye’nin yedi yıldır süren iç savaşına karşıt taraflarda başlasalar da, Rusya’nın Esad yönetimini destekleyen hava saldırılarıyla Türkiye Rusya’nın yörüngesine çekildi…”
Moskova şu an İdlib’de Esad güçlerine verdiği desteği durdurdu. Bunun karşılığında Rusya Ankara’dan bölgedeki muhalifleri Türkiye destekli ‘koyunlar’ ve ‘cihatçı keçiler’ olarak ayırmasını bekliyor. Geçen ay Soçi’de Erdoğan ile Putin arasında varılan anlaşmaya göre İdlib’de silahlardan arındırılmış bir bölge oluşturulacak. Türkiye’den 15 Ekim’e kadar 20 bin El Kaide bağlantılı cihatçıyı bölgeden ‘çıkarması’ bekleniyor. Bu olası görünmüyor.”
‘Türkiye saldırılara hedef olabilir’
Gardner, İdlib’de yaşanması muhtemel katliamın, Türkiye’yi de 2015-2016’daki gibi cihatçı misilleme saldırılarının hedefi yapabileceği görüşünde.
Erdoğan elindeki jeopolitik (ve ekonomik) toplarla oynarken tek adam yönetiminin sallandığını belirten Gardner, “Tüm gücü elinde tutan Erdoğan, hangi kaldıracı nerede kullanacağını bilen herkesi çevresinden uzaklaştırdı: eski hükümetlerindeki liberal ve laikleri, kendi partisinin kurucularını, on binlerce Gülenciyi ve kamu sektörünün üst kademeleri” diye yazdı.
Bir AKP’li ‘Kritik kararların eşiğindeyiz’ demiş
Gardner’ın yazısı ismi verilmeyen bir AKP’linin şu sözleriyle son buldu: “Türkiye bazı çok kritik kararların eşiğinde. Buna bu sistemle mi yola devam edileceği yoksa sistemin modifiye mi edileceği sorusu da dahil. Türkiye’nin insanları yeniden bir araya gelmeli. Bu bölünmüşlüğün altından kalkamayız.”