İran’da 1979’da izlenen yol ve yöntemler tam anlamıyla benzer olmasa bile Türkiye’de de izleniyor ve İran’ın Sünni versiyonu Türkiye’de yaşama geçirilmek isteniyor.
İran’da dini lider 1979’da bir halk ayaklanması sonrasında iktidara geldi. Şah’ın baskısından bunalan toplumun önemli bir kesimi dini lidere destek verdi. Çok değil, ilk 4 yıl toplumun farklı kesimlerini absorbe etmeye yönelen yeni İran rejimi ayakları yere basınca da Şah’ı aratır duruma geldi.
Türkiye’de bu süreç 2002’de Erdoğan’ın iktidara gelmesiyle başladı. Türkiye ile İran arasındaki en önemli fark bir halk ayaklanması ile iktidarın el değiştirmemesidir. Bunun dışındaki tüm nüveler İran’ın Sünni versiyonunun oluşturulması yönünde ilerliyor ve yaşananlar neredeyse birebir aynı.
Milli Görüş’ün mirası üzerinde yükselen Erdoğan, iktidara gelişinin hemen ardından toplumun farklı kesimlerinin neredeyse tümüne mavi boncuk dağıttı. Çoğu kez ilgi gören sol-sosyal demokrat politikaları proje olarak halkın önüne sundu. 12 Eylül cenderesinden çıkamamış, Kemalizm’in reddiyeci politikaları ile bunalmış, çoğu yoksul ve emekçi halk yüzü kendine dönük bu iktidarı destekledi.