Kamyon şoförü şuursuz da, kenti yönetenler çok mu şuurlu. Bir köprü düşünün ki “osursan” yıkılacak. Şaka değil, dün görgü tanıklarından biri anlatıyordu, “Köprü, üzerinden insanlar geçerken bile dingildiyordu, kamyona dayanır mı?” diye.
Dinlerken acı acı güldüm. “Ulan memleket dingildiyor, köprü nasıl dingildemesin!” diye geçirdim içimden. “Bilmem kaç ayda bilmem kaç kilometre metrobüs hattı yaptık” diye övünmek güzel. Nasıl yapıldığı işte ortada. Tel maşa köprüler, dokununca yıkılıyor. “Kamyon çarpması dokunmak mı?” diyecek olan varsa sussun. Yoldaki köprüye sinek çarpacak hali yok. Ya otomobil çarpar, ya kamyon, ya TIR. Üzerine jumbo jet düşmedi ya.
Bu köprülerden metrobüs hattı boyunca onlarca var. Demek ki, her biri birinin çarpmasıyla yıkılacak kadar dandik. Kamyon şoförünü asalım asmasına da… Bu köprüyü yapanı, yaptıranı da unutmayalım. En azından bir hesap soralım. Diyeceğim de, desem ne olur! Bu ülkede son yıllarda kimden hesap soruldu ki, onlardan sorulsun. Hatta bu işi çok uzatırsak “paralelci” bile ilan edilebiliriz. Kamyon çarptırmak suretiyle darbeye teşebbüsten.