Humeyni geldiği sırada İran’ın Global GSYH’dan aldığı pay yüzde 0,83 idi. Mollalar petrol gelirini büyüme ve kalkınma yerine, Suriye’de, Yemen’de Şiiliği yaymak için harcıyor. Suriye’de 100 bin Yemen’de 50 bin asker besliyor. Her fabrikanın yönetim kurulu ve genel müdürü var ve fakat fabrikada genç bir molla mühür vurmazsa hiçbir karar uygulamaya girmiyor. Tebriz’de 3000 kişilik cami yapıldı. Cuma dışında, normal namazlarda 8 kişi namaz kılıyor. Sonuçta İran’ın 1980’de dünya GSYH’sından aldığı yüzde 0,83 pay, şimdi yüzde 0,28’e geriledi. Mollaların halka yaptıkları zulüm de arttı.
Meksika, Brezilya ve Türkiye gibi Hibrit demokrasilerin olduğu ülkelerin de dünya GSYH’sından aldıkları pay azaldı.
Son altmış yılda ülkelerin Dünya GSYH’sından aldıkları pay itibarıyla; İran’dan sonra en fazla Türkiye kaybetti. Türkiye’nin Dünya GSYH’sından aldığı pay 1960 yılında yüzde 1 iken, 2020 yılında yüzde 0,85’e geriledi. Bugünkü başkanlık sistemi devam ederse, Türkiye’de demokraside kan kaybı devam eder ve payımız daha da azalır. Yani göreceli olarak yoksullaşırız.