Başbakan Tayyip Erdoğan’ın, ‘Ermeni soykırımı’nın 99’uncu yıldönümüne bir gün kala yayınladığı mesaj Ermeni diasporasında da yankılandı.
En büyük örgüt ANCA tatmin olmadığını bildirdi. Türkiyeli Ermeni yazar ve aydınlar da mesajı olumlu ancak eksik buldu.
Diasporanın çoğu isminde de benzer bir yaklaşım hakim. T24’ten Aris Nalcı’ya konuşan bazı isimlerin görüşleri şöyle:
Ermenistan Bölgesel Araştırmalar Merkezi Başkanı Richard Giragossian: Erdoğan’dan doğal ve beklenmedik bir merhaba mesajı.
Lübnanlı gazeteci Vahakn Keşişyan: Ortak acı kavramı inkarcı siyasetin bir upgrade versiyonu. Ama yine de Türkiye Başbakanı’ndan ‘Hayır bir şey olmadı’ demekten başka sözler duymak umut verici. Eskiden sivil toplum böyle derdi, devlet bu şekilde konuşmazdı. Şimdi sivil toplum daha ileri gidiyor, devlet de aynı yönde devam edecekse umut vericidir.
Bu bir soykırım değildir mesajı verilmeye çalışılıyor
Armenia Weekly Dergisi’nin Genel Yayın Yönetmeni Haçik Muradyan: Anneannemin de dediği gibi; “Ne yağ, ne yumurta, vay tava, vay tava”. Tüm bu çarpıtmalarla dolu ferman yerine Erdoğan basit bir şekilde: “Bu bir soykırım değildir, herkes acı çekti, üstesinden geliniz artık, sizin insanlarınız sistematik bir şekilde öldürülmedi ama yine de başınız sağ olsun” deseydi…
Avrupa Ermenileri Adalet ve Demokrasi Federasyonu Basın Koordinatörü Bedo Demirciyan: Türkiyeli bir lider için beklenmedik bir açıklama. Gerçek bir özürden çok uzak. 1919’daki İstiklal Mahkemeleri dahi unutulmuş açıklamada. Tasarlanmış bir soykırımdan da bahsetmiyor. Tüm bunlar Osmanlı’daki herkesin acısının eşitlenmesi de bir rezalet. Ermeni Soykırımı ve Ermenilerin öldürülmesinin tarihi 1890’lara dayanıyor ve Kemalist Cumhuriyet’in 1920’lerine kadar devam ediyor.
Ölümler eşitlenmek istiyor
Ermenistanlı Türkolog Artak Şakaryan: Gerçekte değişen yeni bir şey yok. Yine arşivlerin açılması önerisi, tarih komisyonu kurulması var. Akıllıca bir tavırdı Ermenilere taziye sunmak ve hemen bir sonraki cümlede Birinci Dünya Savaşı’nda ölen herkesle eşitlemek. O insanların ölümleri farklı bir sebepten halbuki. Biz tabii ki savaşta ölenleri saygıyla anıyoruz, ancak bunu denizde boğulan onlarca, binlerce kişiyle eşit tutmuyoruz.