Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Kahramanmaraş’taki toplu açılış töreninde yaptığı konuşmada gıda enflasyonuna ayrı bir parantez açtı.

Erdoğan şunları söyledi: “İnşallah enflasyonu en kısa sürede kontrol altına alarak raflardaki, tezgahlardaki, etiketlerdeki fahiş fiyat artışlarının önüne geçeceğiz. Hem maliyetlerdeki yükselişler, hem fırsatçılarla mücadele ederek milletimizin refah seviyesini daha yukarılara taşıyacağız.”
TÜİK’e göre yüzde 30’a yaklaştı
Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan verilere göre ağustosta Türkiye’de yıllık enflasyon yüzde 19,25.
Gıda enflasyonu ise yüzde 29 ile 28 ayın zirvesine ulaşmış durumda. TÜİK’e göre 2020 yılında da gıda enflasyonu yüzde 20,61’di.
Akademisyenlerden ve eski bürokratlardan oluşan Enflasyon Araştırma Grubu’na göre (ENAG) ise TÜİK’in verileri gerçek gıda enflasyonunu açıklamak konusunda çok yetersiz. Bu hesaplamaya getirilen temel eleştiri sepetin içerisinde halkın gerçek tüketimini oluşturan gıda ürünlerinin yeterince yer almaması ve sepetin yıllık enflasyon hesaplamaları yaklaşırken, fiyatı azalan ürünlerle revize edilmesi.
Ağustos ayında TÜİK’in 1,12 olarak ölçtüğü enflasyon ENAG’ın ölçümünde ise yüzde 4,06 çıktı.
KAMUAR yüzde 40 olarak açıkladı
Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu’nun Ar-Ge birimi KAMUAR’ın, halkın en fazla tükettiği 76 gıda maddesinden oluşan bir sepeti esas alarak yaptığı ‘Halkın Enflasyonu’ araştırmasına göre ise temel gıda fiyatlarındaki yıllık artış yüzde 40.
Araştırmaya göre sadece bu yılın başından beri ekmek, bulgur, un makarna fiyatlarında yüzde 11,1, et ve balık fiyatlarında yüzde 26,9, süt, süt ürünleri ve yumurta fiyatlarında yüzde 23,9 oranında artış gözlendi.
Yağ fiyatları ise yüzde 25,9 oranında zamlandı.
Bu dönemde yine meyve fiyatlarında yüzde 75,6, sebze fiyatlarında ise yüzde 14,1 artış oldu. Bakliyat fiyatlarında ise değişim yüzde 9.
Çiftçi maliyetinin altında ürün satıyor
Gıda fiyatlarının yüksek seyretmenin sebeplerinden biri olarak ürünün üreticiden tüketiciye ulaşana kadar çok fazla el değiştirmesi gösteriliyor. Ancak ‘aracılar‘ toplum gözünde potansiyel düşman edilse de tarımsal üretim boyutundan gelen rakamlar da işlerin çok iyi gitmediğini gösterdi.
Tarım ürünleri üretici fiyat endeksi temmuzda bir önceki yıla göre yüzde 22,80 yükseldi. Üretici fiyatlarına bakıldığında çiftçinin maliyetlerinin çok altına ürün sattığı açığa çıkıyor. Çiftçi, ürettiği ürünü ederinden satamazken, masrafları ürün fiyatlarının çok üzerinde kalıyor.
TÜİK’in son açıkladığı tarımsal girdi maliyetlerine göre ise üreticinin maliyetleri bir yılda yüzde 27,65 oranında artmış görünüyor. Yıllık en fazla artış yüzde 52,86 ile gübre ve toprak geliştiricilerde yaşandı. Tarım ve Orman Bakanlığı’na göre ise gübre fiyatları cinslerine göre yüzde 86 ila yüzde 148 oranında zamlandı.
Bunun yanında TÜİK’e göre mazot ve elektrik maliyetleri sırasıyla yüzde 27,37 ve yüzde 11,80 oranında arttı.
Bunun yanısıra ekonomi yönetimi son yıllarda, enflasyon artışını önlemek için bazı tarımsal ürünlerin yurt içinde üretilmesi yerine ithal edilmesini teşvik etti. Ancak kur artışı nedeniyle ithal tarım ürünlerinin fiyatları da arttı.
Sene başında 7,20’li seviyelerde bulunan kur 8,88’e kadar çıktıktan sonra 8,50 seviyesinde hareket ediyor.