• SANAT
  • 9 SORUDA
  • DİKEN ÖZEL
  • GÜNÜN 11'i
  • DİKENLİK
  • AKŞAM POSTASI
  • SPOR
  • VPN HABER

Diken

Yaramazlara biraz batar!

  • VİTRİN
  • AKTÜEL
  • EKONOMİ
  • ANALİZ
  • DÜNYA
  • MEDYA
  • KEYİF
  • YAZARLAR
  • SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

Erdoğan yazdığı senaryoya göre oynuyor: İlk hedefi İYİ Parti kurultayı

18/11/2022 18:57

ALTAN SANCAR

altansancar@diken.com.tr

@altansancarr

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’e “Masayı terk et” çağrısı gündemin en hararetli başlıkları arasında. Erdoğan’ın ‘reddedileceğini bile bile’ Akşener’i çağırmasının, Ankara kulisleri açısından sürpriz olmasa da, birden fazla nedeni olduğu biliniyor.

Görsel: Diken / AA

G20 zirvesi için gittiği Endonezya’da gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan, İYİ Parti’yle ilgili “Bir dönüşüm yapmak suretiyle gerek bu altılı masayı terk etmek, gerekse milli ve yerli bir duruş sergilemek üzere konumunu yeniden gözden geçirir” demişti.


Akşener, bu çağrıya temaslar için gittiği İzmir’den şöyle yanıt vermişti: “Biz Sayın Erdoğan ve arkadaşlarının millilik ve yerlilik üzerinden yaptığı tanıma ihtiyaç duyan bir parti değiliz. Biz 2017’de yapılan ve bugünkü ucube sistemi getiren referandumda çok net ve açık tavır koyan insanların kurduğu bir siyasi partiyiz. Çizgisinde hiç kırıklık olmayan dün neyi savunduysa bugün de onu savunan bir siyasi partiyiz. Dolayısıyla milletimizin geleceğinin heba edildiği bir kumar masasında hiç olmadık. Olmayız.”

Çağrı ve çağrıya gelen yanıttan ziyade, çağrının zamanlamasını ve altında yatan nedenler konuşulmaya devam ediyor. İYİ Partililer her şeyden önce Erdoğan’ın ‘gece gündüz İYİ Parti’yi düşündüğünü’ söylüyor.

Akşener’in İYİ Parti’yi ‘MHP’den ayrılanların kurduğu parti’ olarak değil, ‘merkez sağın en güçlü partisi’ olarak konumlandırmak istediği bilinen bir gerçek. Son dönemde partiye katılanların profilleri de buna adım olarak yorumlanıyor. İYİ Partililere göre ‘liberal ekonomi modelini savunan, devlette devamlılığı esas alan, kuruluş kodlarına dönüşü hedefleyen’ bir yönetim hedefleniyor. Özetle, bu duruşun AKP ve çevresinde karşılık bulduğuna inanıyorlar. Bu çevre içinde iktidara güçlü bağlarla bağlı sermaye grupları da yer alıyor.

Bir sonraki isim Arınç mı?

CHP’nin politikalarından ‘korkan’ sermaye İYİ Parti’nin yolunu tutuyor. Yol ve yöntem olarak CHP’den farklı düşünse de İYİ Parti’nin de bazı sermaye gruplarına karşı net tutumu biliniyor. Yani ‘beşli çete’ olarak tabir edilen iktidara yakın grup için sonuç değişmese de ‘güç kimdeyse oraya yönelenler’ için İYİ Parti umut halini alıyor. AKP’nin tabanıyla birlikte, çevresindeki gruplar da geleceği İYİ Parti’de görmeye başlıyor.

Diken’e konuşan kurmaylar AKP’deki istifaları hatırlatıyor ve devam edeceğini vurguluyor. Öyle ki ocak ayı içinde ‘AKP’nin canını sıkacak’ bir ismin daha partilerine katılacaklarını söylüyorlar. Çizilen bu profil, Ankara kulislerinde, daha önce geçişi yalanlanan, AKP’nin kurucularından Bülent Arınç’ın oğlu Mücahit Arınç’ı akıllara getiriyor.

Partililer ayrıca İYİ Parti’nin altılı masada güçlü bir profil olduğunu, varlığının da ‘seçim zaferinin’ taahhüdü olduğunu düşünüyor. Karşısında tek parça muhalefet görmek istemeyen Erdoğan’ın kendilerini hedef olarak seçmesinin de buradan kaynaklandığını söylüyor.

Kurultay süreci

Merkez sağı hedefleyen Akşener’in partisini de buna uygun dönüştüreceği biliniyor. Kurultay süreci de işlemeye başladı. İlerleyen aylarda il ve ilçelerden başlayacak dönüşüm, genel merkeze kadar uzanacağa benziyor. Kaldı ki Akşener, genel idare kurulunu değiştirerek bunun işaretlerini vermişti.

Kurultay süreci, Akşener’in hedefinin onaylanması anlamına geliyor. Elbette parti içinde buna itiraz edenlerin olduğunu su götürmez bir gerçek. Akşener de bu nedenle ‘kurultay restiyle’ delegenin kendisi gibi düşündüğünü göstermeyi hedefliyor.

Delegeden gücü alacak olan partinin lideri, dönüşümü de buradan sağlayacak. Örneğin, İstanbul il başkanlığı görevini yürüten ve bir daha aday olmayacağını açıklayan Buğra Kavuncu’nun genel merkeze dönmesi bekleniyor. Hatta Akşener’in daha önce kendisine bağladığı teşkilatlardan sorumlu isim olması da ihtimal dahilinde.

Erdoğan’ın çağrısı

Erdoğan’ın çağrısı tam da burada devreye giriyor. Bu sürecin parti içinde kimi kırgınlıklar yaratacağını düşünüyor ve kopuşlar olmasını umuyor. Akşener’in partisinden aldıklarına karşılık, Erdoğan da İYİ Parti’den bazı isimleri almak istiyor.

Bununla birlikte hem İYİ Parti’yi hem de altılı masayı ‘birbirine düşürmeyi’ amaçlıyor. Tabanın da bundan etkilenmesini bekliyor. Burada da ‘şeytanlaştırılan’ HDP üzerinden yapmayı sürdürüyor. Bir yandan Kürt seçmene ‘gül uzatan profil’ çizerken, diğer yandan muhalefetten HDP’ye yönelik sesler yükselmesini amaçlıyor. AKP’liler Kürt seçmenden umudunu kesmişken ve oy gelmeyeceğini bildiği halde bunu devam ettiriyor. Yükselecek seslerle HDP seçmeninin cumhurbaşkanlığı seçiminde ‘kendi adayları’ olmazsa tarafsız kalmasını amaçlıyor. Bunun sorumluluğunun İYİ Parti’ye yüklenmesini sağlayarak masada da ‘huzursuzluk’ yaratacağına inanıyor. Kürtlerden oy alamayacağını bilen Erdoğan, Kürtlerin rakibine oy vermemesini de sağlayarak, bunun sorumluluğunu da bir başka rakibine yıkmak istiyor.

Diken’e konuşan İYİ Partililer, Akşener’in Erdoğan’dan bu hamleleri zaten beklediğini söyledi. Öyle ki Erdoğan konuşur konuşmaz aradığımız İYİ Partili yetkililer “Genel başkanımız cevabını verecek” diyordu. Kendilerine göre de “Erdoğan karşısında dağılmış bir blok istiyor, bu nedenle tartışmaların uzamaması gerekiyor.” Yine İYİ Partililer, masada fikir ayrılıklarının olduğunu asla gizlemiyor, ama çok büyük bir kriz olmadıkça masadan kalkmayacaklarının da bilinmesini istiyor.

AKP’nin senaryosu masada

Türkiye ‘tarihinin en kritik seçimlerine’ hazırlanıyor. Süreci içinde başımıza ne geleceğini merak ettiğimiz, gecesinde yaşanacakları şimdiden düşünmek dahi istemediğimiz bir seçime. AKP’liler uzun süredir Meclis’teki çoğunluğu gözden çıkardıklarını açık biçimde dile getiriyor. Esas hedef cumhurbaşkanlığını kazanmak ve Meclis ve cumhurbaşkanlığı arasındaki farklılıktan doğacak krizleri erken seçim gerekçesi haline getirmek. Bu düşüncelerini Meclis koridorlarında dile getirmeye de devam ediyorlar.

Masanın önünde duran senaryolardan biri de AKP’nin umut bağladığı bu senaryo. Senaryonun gerçekleşmemesiyse önce altılı masanın, ardından Akşener ve CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun elinde. Başta adaylık olmak üzere, çeşitli alanlardaki fikir ayrılıkları ‘beka meselesi’ düşüncesiyle aşılabilirse liderler en stresli seçimin akşamında fazlasıyla rahat olacaklar. İki liderin de partileri içinden gelen ‘çatlak seslere’ güçlü itirazı da burada önemli bir aşama olacak. Zira yükselen sesler, ‘tartışma kültürü’ gibi okunmaktan uzak duruyor. Sesler daha çok hem rekabet hem de Erdoğan’ın hedefine istemeden de olsa hizmet olarak görülüyor. Aşılamazsa seçim gecesine kalmadan sonucu tüm Türkiye öğrenmiş olacak.

Kategori:Diken özel, Vitrin-mobil

SON HABERLER

Esila Ayık 37 gün sonra özgürlüğüne kavuştu

‘Cumhurbaşkanına hakaret’ iddiasıyla tutuklanan kalp ve böbrek hastası Esila Ayık 37 gün sonra özgürlüğüne kavuştu.

Trump, Birleşik Arap Emirlikleri'nde saç dansıyla karşılandı

ABD Başkanı Donald Trump Ortadoğu turunun üçüncü ve son ayağı Birleşik Arap Emirlikleri’nde (BAE) saç dansıyla karşılandı.

İstanbul'da bu hafta sonu yağmur var

İstanbul, Ankara ve İzmir’de bu hafta sonu da yağmur bekleniyor.

Konya'da 5,2 büyüklüğünde deprem

Konya’da 5,2 büyüklüğünde deprem meydana geldi.

Çok şükür: Bilal Erdoğan'ın Fenerbahçe başkanlığıyla işi olmazmış

Dünya Etnospor Birliği başkanı ve Okçular Vakfı Mütevelli Heyeti üyesi Bilal Erdoğan, Fenerbahçe başkanlığına aday olmayı düşünmediğini söyledi ve ekledi: “Biz okçuluğu, geleneksel sporumuzu canlandırmaya çalışıyoruz.”

Polis saldırmıştı: Soylu'ya göre HDP'li vekilin ayağını 'HDP'liler kırdı'
Demirtaş'ın avukatlarından Silivri'deki pankarta suç duyurusu

Ara

DİKEN’İ TAKİP EDİN

Osman Kavala 2 bin 753 gündür hapiste

YAZARLAR

Özel, İmamoğlu ve Yavaş'ın 'özenli' açıklamaları üzerine…

Murat Sevinç

Yeşil zeytini neden yemedin Sait?

Ayhan Tinin

Editör eksikliği fazlalık yaratır

Mustafa Dağıstanlı

Anne dediğin başlangıçtır

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

Dilsiz bir ülkenin çığlığı

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

Sırrı Süreyya Önder'in 'Cumhuriyet' eleştirisi üzerine…

Murat Sevinç

Silmek isteseler de silemezler

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

GÜNÜN 11’İ

Ege Cansen: Devlet, halktan zorla para toplama tekeline sahip kamusal örgüttür

Nevşin Mengü: Suriye'ye Norveç'ten siyasetçi ithal edilemeyeceğine göre gerçekçi olmak lazım

Alaattin Aktaş: Türkiye neredeyse hâlâ iktisat teorilerini test etmekle meşgul

Mehmet Y. Yılmaz: Şiddeti, polisin temel taktiği hâline getirirseniz, kimse polise saygı duymaz

Hediye Levent: Suriye'nin de İsrail ile ilişkileri normalleştirme sürecine dahil olması beklenebilir

Bülent Timurlenk: Galatasaray karşısında kendisinden iki sıklet daha aşağıda bir takım vardı

Akif Beki: PKK'nın silah bırakma kararı bile tek başına ekonomi şahlandırmaya yetmeliydi

Feride Kara: Takımlarımızın Süper Lig'de birbirlerini kırıp Avrupa'ya çıkınca yokları oynaması ülke futbolu açısından düşündürücü

Orhan Bursalı: AKP'nin Kürt oylarına ihtiyacı var

Sefer Levent: Markalarla AVM'lerin kavgası yeni değil

Zeynep Altıok Akatlı: '6 yaşında çocukla evlenmek caizdir' diyen sapkın pedofiliyi koruyorlar

  • 9 SORUDA
  • YAZARLAR
  • AKTÜEL
  • ANALİZ
  • DİKEN ÖZEL
  • DİKEN'E TAKILANLAR
  • DÜNYA
  • EKONOMİ
  • KEYİF
  • MEDYA
  • POPÜLER BİLİM
  • SANAT
  • BU GAZETE…
  • DİKEN 10 YAŞINDA
  • Künye
  • İletişim
  • Gizlilik ilkeleri
  • Çerez politikası

"Genç gazeteci arkadaşlarıma! Bu meslek yorucu bir meslektir. Ama, insan büyük bir zevkle çalışır. Kalemine daima efendi kal, uşak olmamaya gayret et. Mecbur kalırsan kır, sakın satma." Sedat Simavi

×