Koronavirüs öncesi ABD-Çin arasında başlayan ticaret savaşları nedeniyle hem küresel ticaret hem de küresel ekonomik büyüme beklentilerinde aşağı yönlü revizyonlar gelmişti.
Tam da ticaret savaşları konuşulurken ve Dünya Ticaret Örgütü’nün ticaret savaşları karşısındaki çaresizliği nedeniyle bu örgütün yeniden reforme edilmesi gerektiği konusunda sıcak gündem varken, koronavirüsün yayılması sonrasında küreselleşme tartışmaları da farklı bir noktaya taşınmış oldu.
1980 sonrası dönemde başlayan küreselleşme ve beraberinde artan dış ticaret birçok ülke ekonomisinde değişimin ve ekonomik büyümenin dolayısıyla kişi başı gelirindeki artışın yani zenginleşmenin kaynağı oldu. Ancak şu da var ki, üreten ve bu üretilen ürünleri ihraç eden ülkeler zenginleştikçe bu rekabete giremeyen ve herhangi bir avantajı ve üstünlüğü olmayan ülkeler de fakirleşti.
Ülkeler arasındaki kişi başı gelir farkı arttıkça arttı.
Bugün birçok Afrika ülkesinde artan fakirleşmeyi ve ülkeler arasındaki kişi başı gelir farkının giderek büyümesinin nedenlerini de burada aramak çok abartılı olmayacaktır.
Dolayısıyla, koronavirüs ile birlikte dış ticarette de kendini düzelten yani ayar verilen bir küreselleşme sürecinin yaşanacağını belirtmekte fayda var.