Öğrenci değişim programı Erasmus’a ‘Orgasmus‘ demesiyle hatırlarda kalan Yeni Şafak gazetesi yazarlarından Yusuf Kaplan, bu kez de yılbaşı kutlamalarına el attı. Kaplan, yılbaşı tüketiminin teşvik edilmesinin, ‘Müslüman bir ülkenin halkının hayal dünyasının delik deşik edilmesi‘ olduğunu savundu.
‘İlk kez’ Aralık ayı girer girmez başlamış!
Kaplan, bugün yayımlanan ‘Pagan yılbaşı çılgınlığı ya da ruhunun çalındığını haykırmak!‘ başlıklı yazısında, ”İnanılmaz bir yılbaşı çılgınlığı yaşanıyor bu Müslüman ülkede. Bu çılgınlık, bu yıl ilk kez, Aralık ayı girer girmez başladı üstelik de!” ifadesini kullanıp şöyle devam etti:
‘Kapitalizm soslu Pagan gelenek’
”Televizyonlarda, Aralık ayının başından itibaren yayınlanan Kardfinans reklamı başta olmak üzere, pek çok AVM’de, çarşıda-pazarda, işyerinde, pagan bir gelenek, kapitalizmin tüketim sosuyla Müslüman bir ülkenin halkının zihinlerine zerkediliyor ve hayal dünyaları delik deşik ediliyor böylelikle!”
‘Toplum, laiklik yüzünden ruhunu yitiriyor’
Daha sonra konuyu kapitalizmden uzaklaştırıp laikliğe getirmeyi başatan Kaplan, ‘yılbaşı çılgınlığının, toplumun laiklik nedeniyle ruhunu yitirip paganizme sürüklenmesinin‘ örneği olduğunu öne sürdü:
”Sonuçta, yılbaşı çılgınlığının zıvanadan çıkması olgusunun da gösterdiği gibi, adına ister laiklik diyelim, isterse sekülerlik, toplum, sefih sekülerleşme biçimleriyle ruhunu yitiriyor ve paganizm biçimlerinin eşiğine sürükleniyor adım adım… Yılbaşı çılgınlığı, bunun en ürpertici göstergelerinden biri!”
‘Psikolojik savaş makinası’
Yusuf Kaplan, Türkiye’de laikliğin ‘Türk medyatörleri tarafından‘ ‘türbülans üstüne türbülans (alt-üst oluş) üreten bir “psikolojik savaş makinası”na dönüştürüldüğünü’ öne sürdükten sonra, şöyle devam etti:
”Türk medyasında tam bir yılbaşı çılgınlığı enjekte ve propaganda ediliyor. Ve hayatın her alanını (insanın hem iç, hem de dış dünyasını) aynı anda kuşatan, anlamlandıran kapsamlı bir dünya tasavvuru olan Müslümanlık, Müslümanlığın şekillendiği anlam haritalarımız, kültürel değerlerimiz yerle bir ediliyor, lime lime ediliyor.
Öyle ki, artık yılbaşı kutlamaları kutsanmaya, Batı’daki örneklerini bile aratmayacak bir yaygınlık kazanmaya başlandı.”
‘Noel Baba var, Ramazan yok’
Kaplan, televizyon dünyasına çatmayı da ihmal etmedi:
”Televizyon dizilerinde, reklamlarında yılbaşı temaları, “Noel Baba” figürleri “gırla gidiyor”; yayınlanan yabancı filmlerin yılbaşı eksenli filmler olmasına özen gösteriliyor.
Ama aynı sözümona “yerli” dizilerde nedense Ramazan veya Kurban Bayramı temalarına asla yer verilmiyor; eğer İslâmî gündemler veya bayramlar işlenecekse, makaraya sarılacak, alaya alınacak şekilde işleniyor!”
‘Burası gâvur memleketi mi?’
Yeni Şafak yazarı sözlerine şöyle devam etti:
”İnsan sormadan edemiyor: Burası neresi arkadaş? Burası gâvur memleketi mi, Müslüman bir ülke mi?” Bu toplumun temel değerlerini, dinamiklerini teker teker topa tutarak, yerle bir ederek bu toplumu ruhsuzlaştıranlara, sığ Batılı seküler değerlere kölecesine uyumlamaya çalışanlara “dur” diyecek bir Allah’ın kulu neden çıkmıyor acaba? Bu ülkenin ve milletin sahibi yok mu?”