Ankara başsavcılığı, emekli amirallerin Montrö Sözleşmesi’yle ilgili bildirisi üzerine re’sen soruşturma başlattı.

Başsavcılıktan şu açıklama yapıldı: “‘103 amiralden Montrö bildirisi’ başlığı altında yayınlandığı belirtilen açıklamayı hazırlayanlar ile varsa irtibatlı oldukları kişilerin tespiti ve yasal gereğinin takdir ve ifası amacıyla re’sen soruşturma başlatılmıştır.”
Emekli amirallerin veryansıntv.com sitesinde yayınlanan açıklamasına hükümet kanadında tepki yağmıştı.
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül şu ifadeleri kullanmıştı: “Seçilmişlere parmak sallamaya kalkan darbe heveslileri şunu iyi bilsin, köhnemiş vesayetçi zihniyetin prangalarından kurtulan, bu zihniyetten hesap soran, gücünü milli iradeden alan bir Türkiye var artık.”
Montrö Sözleşmesi için “Türkiye’ye İstanbul, Çanakkale, Marmara Denizi ve Boğazlardaki tam egemenlik haklarını geri kazandıran, Lozan Barış Antlaşmasını tamamlayan büyük bir diplomasi zaferidir” denen açıklamada şu ifadeler kullanılıyor: “Türkiye’nin bekasında önemli bir yer tutan Montrö Sözleşmesi’nin tartışma konusu yapılmasına/masaya gelmesine neden olabilecek her türlü söylem ve eylemden kaçınılması gerektiği kanaatindeyiz.”
Bildiride Deniz İkmal Komutanı Tuğamiral Mehmet Sarı’nın ‘takke ve cübbe’li bir fotoğrafı için ‘kabul edilemez nitelikteki bazı görüntüler’ ifadesi kullanılmıştı.
Sözleşmeyle ilgili tartışma TBMM Başkanı Mustafa Şentop’un cumhurbaşkanının İstanbul Sözleşmesi’nde yaptığı gibi Montrö’yü de feshedebileceğini söylemesiyle başlamıştı.
1936’da imzalanan Montrö, Türkiye’ye İstanbul ve Çanakkale boğazları üzerinde tam kontrol ve savaş gemilerinin geçişini düzenleme hakkı veren uluslararası bir sözleşme. Sözleşme gereği barış zamanı sivil gemile Boğazlar’dan özgürce geçebiliyor.