İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, kendisi hakkında kullandığı ‘rakip takımın karşısında oyuna sokulacak bir oyuncu’ ifadesinin yanlış anlaşıldığını kaydederek, “Ben Cumhuriyet Halk Partiliyim. Her Cumhuriyet Halk Partililinin ailesinin lideri olan genel başkan sayın Kemal Kılıçdaroğlu adaydır” dedi.
Hakkındaki siyasi yasak kararının ardından başlayan adaylık tartışmalarına değinen İmamoğlu, kendini ‘rakip takımın karşısında oyuna sokulacak bir oyuncu’ olarak gördüğünü kaydederek, “Teknik direktör beni oyunu sokar veya sokmaz. Ona ben karar vermeyeceğim. Ama oyuna girme ihtimali olan bir oyuncuyum” demişti.
Bu sözlerin yanlış değerlendirildiğini söyleyen İmamoğlu, gazetecilere şunları anlattı:
*Tek başına bir oyun izlemeye alıştığınız için takım oyunundan uzaklaştınız, hiç anlamıyorsunuz. Takım oyunundan, oyuna girecek oyuncudan, teknik direktörden bahsediyorum. Takım oyunundan umutlu bu millet. Çünkü yıllardır tek kişilik oyun görüyor. Ve unuttuğu için takım oyununu kavrayamıyor.
*Diyorum ki, “Takım oyuncusuyum ve oyuna girecek kişilerden birisiyim. Beni daha evden sahaya giderken yolda sakatlamaya çalışıyorlar.” Onu ima ettim.
*Ben Cumhuriyet Halk Partiliyim. Her Cumhuriyet Halk Partililinin ailesinin lideri olan genel başkan sayın Kemal Kılıçdaroğlu adaydır.
İmamoğlu ne demişti
Habertürk yazarı Fatih Altaylı’nın “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın karşısında rakip olarak mı görüyorsunuz” sorusunu yanıtlayan İmamoğlu, şunları kaydetmişti:
*Fatih bey, ben tek başıma kendimi rakip olarak görmüyorum elbette. Ama Erdoğan’ın karşısındaki rakip takımın bir oyuncusuyum. Teknik direktör beni oyunu sokar veya sokmaz. Ona ben karar vermeyeceğim. Ama oyuna girme ihtimali olan bir oyuncuyum. Ve işin güzeli bugün bizim takımda oyuna girmeye ve sonucu değiştirmeye aday, o kapasitede pek çok oyuncu var artık. Dün sayamazdınız bu oyuncuları bugünse pek çok oyuncumuz var rakibe gol atabilecek.
‘Skoru değiştirebilecek oyuncuyu sakatladılar’
*Bu zenginlik artık muhalefet tarafında var. Tek seçeneğe mahkum olan iktidar tarafı artık muhalefet değil. Benim söylemek istediğimse şu. Rakibin oyuna girme ve skoru değiştirme gücüne sahip oyuncularından biri maç öncesi yolda, maça gelirken ve üstelik oyuna girip girmeyeceği bile belli değilken sakatlamasınlar.
*Yolda otomobille çarpıp oyun dışı bırakmayı içlerine sindiriyorlar mı, sindiremiyorlar mı bunu söylesinler! Rakibin bir oyuncusunu, saha dışında sakatlayıp oyun dışı bırakmayı doğru buluyorlar mı, bulmuyorlar mı bunu açıkça halka anlatsınlar. Mertçe bir mücadele istiyorlar mı, istemiyorlar mı ben bunu merak ediyorum. Tam fikirlerini duymak istiyorum…