MESUDE DEMİR
@mesudedemirr
Türkiye’de sıcak dalgası yaşanıyor. Sıcaklığın da afet kabul edilmesi gerektiğini belirten Sabancı Üniversitesi İstanbul Politikalar Merkezi İklim Değişikliği Kıdemli Uzmanı Dr. Ümit Şahin, “Sıcak dalgası birkaç gün daha sürerse, sadece İstanbul’da buna bağlı ölüm sayısı birkaç yüze ulaşır” dedi.

İklim değişikliği 21’inci yüzyılın en büyük küresel sağlık tehdidi. Sıcaklık dalgalarıysa iklim değişikliğinin doğrudan etkilerinin başında geliyor. Dalgaların sıklığı, süresi ve yoğunluğu her geçen gün artıyor. Ani, yoğun şekilde sıcağa maruz kalmak hastalıklara ve ölüme yol açıyor.
50 dereceye çıkması mı bekleniyor?
Sadece 1998-2017 arasında dünyada 166 binden fazla insan sıcak dalgaları nedeniyle öldü. Dünya Sağlık Örgütü giderek sıklığı artan sıcaklık dalgalarına karşı ülkelerin Sıcak Sağlık Eylem Planı hazırlamasını öneriyor.
Yunanistan, Fransa, Hindistan, Kanada gibi pek çok ülke planlarını hazırladı bile. Türkiye’de ise ‘tık’ yok! Şahin, “Sıcaklığın 50 dereceye çıkmasını bekliyorlar” dedi.
Sıcak dalgaları dünya ‘afet’ kabul ediliyor. Hatta sel, fırtına, orman yangınları ve sair afetlerden çok daha öldürücü olduğunu gösteren yayınlar var. Diğer aşırı hava olaylarından çok daha geniş bir coğrafyayı etkiliyor. Şahin, “Türkiye de sıcak dalgalarını afet olarak tanımlamalı ve ona göre önlemler almalı” dedi.
Sıcak afet kabul edilmeli
Meteoroloji Genel Müdürlüğü birkaç gün arayla, günler süren sıcak dalgalarıyla ilgili tahminlerde bulunuyor. Müdürlük, 19 – 25 Temmuz arasında da hava sıcaklıklarının ülke genelinde, mevsim normalleri üzerinde seyretmeye devam edeceğini bildirdi.
Tek görevini yapanın Meteoroloji Genel Müdürlüğü olduğunu, başka kurumlarınsa bu afeti görmezden geldiğini belirten Şahin, şöyle devam etti: “Şiddetli bir sıcak dalgası yaşıyoruz. Bu iklim felaketi. Sıcak dalgalarına yönelik özel uyarı sistemleri geliştirilmeli. Dışarısı 40 derece (İstanbul’da hissedilen) ses seda çıkmıyor, olacak iş değil! Sağlık Bakanlığı da yerel yönetimler de ortalığı ayağa kaldırmalı, bangır bangır bağırmalıydı. ‘Dikkat edin, şu önlemleri alın’ diye uyarmalıydı. Kamu spotlarının yayınlanması, SMS, sosyal medya üzerinden insanların uyarılması gerekirdi. Ancak kamu, sıcağı bilinçli olarak afet kabul etmiyor. Çünkü afet olarak tanımlarsa, bir şeyler yapması gerekecek.”
Araştırmalar İstanbul’daki ölümleri ortaya koydu
Şahin’in de aralarında olduğu bilim insanlarının yaptığı iki ayrı araştırma, sıcak dalgalarının İstanbul’da ölümlere yol açtığını ortaya koymuştu. 2004-2017 arasında İstanbul’da yaşanan 30 sıcak dalgasında 4 bin 281 beklenmedik (fazladan) ölüm yaşanmış. Sadece 2010 yaz aylarında, toplam 39 gün süren iki sıcak dalgasında 986 kişi ölmüş. 2013-2017 arasında yine İstanbul’da yaşanan üç ayrı aşırı sıcak dalgasındaysa, 419 kişi ölmüş.
2022’de Avrupa’da yaşanan sıcak dalgasında da 61 bin insanın öldüğünü hatırlatan Şahin şöyle devam etti: “Türkiye’de de ölümler oluyor. Acillere insanlar sıcaktan bayılarak gelmiyor ki… Kalp kriziyle, böbrek yetmezliğiyle ya da sıcağın tetiklediği başka sağlık sorunlarında geliyor. Dolayısıyla da kayıtlara sıcağa bağlı ölüm olarak geçmiyor.”
Başlamadan önlem alınmalı
Sıcak dalgaları yaşlılar, kronik hastalığı olanlar, küçük çocuklar, kadınlar, açık havada ağır işlerde çalışanlar, barınma koşulları uygun olmayanlar, yalnız yaşayanlar ve hareketliliği kısıtlı olanlarda ölüm ve hastalıkları artırıyor. Sıcak dalgalarının sağlık üzerindeki etkilerinin azaltılması için öncelikle duyarlı kişiler ve risk gruplarına yönelik koruyucu önlemler alınması gerekiyor. Şahin, “Yazın en sıcak dönemi başlamadan eğitim ve farkındalık kampanyaları yapmak son derece önemli” dedi.