İstanbul’da polisin DHKP-C’ye yönelik operasyonları sırasında polis kurşunuyla sırtından vurulup öldürülen 25 yaşındaki Dilek Doğan’ın son sözlerinin “Ya ne yapıyorsun” olduğu ortaya çıktı.
Dilek Doğan, 18 Ekim’deki ‘şafak operasyonu‘nda polis kurşunuyla vurulup 25 Ekim’de hayatını kaybetmişti.
DHA’nın haberine göre Doğan’ın öldürülmesiyle ilgili davada tutuksuz yargılanan polis Y.M’ye ‘ihmali davranışla kasten adam öldürme‘ suçundan 20 yıldan 26.5 yıla kadar hapis talep edilen iddianame kabul edildi.
İddianamede en dikkat çekici bölüm ise polis kamerasından çekilen görüntülerin çözümünün yer aldığı bilirkişi raporu oldu.
soL’dan Selin Asker’in haberine göre Dilek Doğan’ın önce, “Ayaklarınızla basmazsanız sevinirim” dediği, polis “Tamam ona vaktimiz yok bizim” diye karşılık veriyor. Doğan’ın “Galoşları giyin” tepkisine de polisin karşılığı, “Bu bizim görevimiz” oluyor.
Silah bu diyalogdan birkaç dakika sonra ateşleniyor.
O diyaloglar iddianamede şu şekilde yer aldı:
Erkek şahıs: Ankara’da şu patlamada var ya bir tane polis yok. Kayseri’den geliyorum. 25 metre arayla polis koymuşlar. Adam soğuktan kapşonu kafasına geçirmiş, böyle soğukta bekliyor. Ankara’da 105-120 tane adam ölmüş, bir tane polis yok.
Polis: Ben sana ne dedim, ben sana ne dedim, ben sana ne dedim.
Dilek Doğan: Ya ne yapıyorsun!
Ben yapmadım, oğlun yaptı
DHA’daki bilgilere göre Dilek Doğan’ın vurulmasından sonra aile feryat ederken yapılan konuşmaların devamında, şüpheli polisin “Senin oğlun yaptı oğlun. Ben yapmadım, valla ben yapmadım. Sarhoş bastı sarhoş, sarhoş bastı sarhoş, sarhoş bastı tetiğe. Oğlun oğlun, oğlun sarhoş, oğlun bastı tetiğe, oğlun oğlun” dediği iddianamede yer aldı.
Dilek Doğan’ın ağabeyi Mehmet Doğan’ın ifadesinde ise polisle konuştuklarını ancak hakaret etmediğini, polisin dış kapıdan koşarak içeri girdiğini, kendisinin ellerini havaya kaldırarak “Sakin ol” dediğini, ancak tüfeğin ateşlendiğini, elinin tüfeğe kesinlikle değmediğini söylediğine yer verildi.
Baba Metin Doğan ve anne Aysel Doğan’ın da oğullarının tüfeğe dokunmadığını söyledikleri ve şikayetçi oldukları anlatıldı.