CANAN COŞKUN
canancoskun@diken.com.tr
@canancoskun
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Muhtarlık İşleri Daire Başkanı Yavuz Saltık’ın DİAYDER üyelerine yardım kartı dağıtması nedeniyle ‘örgüte yardım’ suçlamasıyla yargılandığı davada Yavuz Saltık’ın yurt dışına çıkış yasağı oy çokluğuyla kaldırıldı. Bir sonraki duruşma 29 Mart’ta görülecek.

İstanbul 14’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya tutuksuz yargılanan Yavuz Saltık’ın yanı sıra CHP Istanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, çok sayıda İBB yöneticisi ve partililer de katıldı.
Duruşmada Hatice Parlar tanık olarak dinlendi. Parlar, Saltık’ı ve DİAYDER Başkanı Ekrem Baran’ı tanımadığını belirterek ‘inanç masası’nda çalıştığını söyledi. İnanç masasına çeşitli kurumlardan talep geldiğini aktaran Parlar, cami, mescit, dernek ve vakıfların taleplerini değerlendirdiklerini anlattı. Normal şartlarda dezenfektan talebi geldiğini söyleyen Parlar, pandemi dönemiyle birlikte ek yardımın da eklendiğini aktardı ve talepleri ilgili birimlere aktardığını söyledi.
Parlar’dan sonra inanç masasının eski çalışanlarından Fatma Yavuz tanık olarak ifade verdi. İBB, Yavuz’u Mart 2022’de işten çıkarmıştı. Fatma Yavuz, Yavuz Saltık’ı görevi sebebiyle tanıdığını belirterek, inanç masasında beş kişi çalıştıklarını anlattı. Yavuz, İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat’a bağlı çalıştıklarını belirterek “Bizi yönlendiren de oydu. İnanç gruplarıyla ilgili ihtiyaçları ilgili daire başkanları yönlendiriyordu, ancak ne Polat’ın ne de Saltık’ın terör örgütleriyle bağı vardı” dedi.
‘DİAYDER’le bağlantıyı ben kurdum’
Yavuz, DİAYDER’le bağlantıyı kendisinin kurduğunu kaydederek “Ekrem Baran’la beni tanıştıran Mahir Polat’tı. Bize başvuran derneklerle ilgili bir araştırma yapmıyorduk. Legal bir dernekse araştırma yapmaya gerek yoktu. Gelen talepler belediye hizmetine dair bir şeyse inanç masası bu konuyla ilgili aracı görevi görüyordu” dedi.
Yardım kartlarını Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığı’nın dağıttığını ifade eden Yavuz, “İnanç masasına yardım talebi gelirse Yavuz Bey ya da asistanlarına iletiyorduk” dedi.
Şov programı polemiği
Yavuz, Saltık’ın avukatı Ersan Şen’in sorusu üzerine Mahir Polat’ın mobbingine maruz kaldığını da aktardı. Bu nedenle DİAYDER’e dağıtılacak kartları kendisi dağıtacakken Nilüfer Taşkın’a devredildiğini söyledi. Yavuz, inanç masasının eşit hizmet için kurulduğunu ancak buranın bir süre sonra eşitsizlik yaratan bir yere dönüştüğünü iddia etti ve “Mahir Polat’ın kendi ideolojik görüşü nedeniyle kimi yerlere daha fazla yardım yapılıyordu” dedi. Yavuz’un bu beyanı üzerine mahkeme başkanı Ferhat Şahin, kime daha fazla yardım yapıldığını sordu. Ersan Şen de bu soruya itiraz etti. Mahkeme başkanı Şahin de “Burası şov programı değil” dedi. Ersan Şen de “Burada televizyon var da ben mi göremiyorum” diye tepki gösterdi. Mahkeme başkanı Şahin, tartışma programı benzetmesi yapınca Ersan Şen ayağa kalkarak “Şovmen miyim ben” diye bağırdı.
Yavuz, Mahir Polat’ın korunduğunu, üzerindeki yükün de Yavuz Saltık, Nilüfer Taşkın ve Hatice Parlar’a paylaştırıldığını, davanın öznesinin yanlış olarak belirlendiğini kaydetti.
‘Bitirin bu davayı’
Tanık beyanlarından sonra avukat Ersan Şen, Hatice Parlar’ın ifadelerine katıldığını söyledi. Şen, bu dava nedeniyle Yavuz Saltık’ın, eşinin ve iki çocuğunun pasaportlarının iptal edildiğini belirterek “Bitirin bu davayı. Savcının esas hakkındaki mütalaası hazırsa ben de hazırım” dedi. Şen, Saltık’ın yurt dışına çıkış yasağının kaldırılmasını da talep etti.
Duruşma savcısı Saltık’ın ifadesinin alındığı için yurt dışına çıkış yasağının kaldırılmasını talep etti.
Gazeteciler salona alınmadı
Duruşmanın ara kararı için verilen kısa aradan sonra mahkeme başkanı Ferhat Şahin’in talimatıyla salona sadece Yavuz Saltık ve avukatları alındı. Mahkeme başkanı Şahin, duruşmanın gizli olmadığı hatırlatıldığında “Yasada gazetecileri salona almam gerektiğiyle ilgili bir hüküm mü var” diye yanıt verdi.
Duruşmanın ara kararında Saltık’ın yurt dışına çıkış yasağının kaldırılması kararına başkan Ferhat Şahin’in muhalefet ettiği görüldü. 29 Mart’ta yapılacak bir sonraki duruşmada yine tanıklar dinlenecek.
Ne olmuştu?
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun İBB çalışanlarını yasadışı örgütlerle ilişkilendiren açıklamalarından sonra İstanbul başsavcılığı tarafından İstanbul 34’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’de zaten yargılanan DİAYDER üyeleri hakkında bir iddianame daha hazırlandı. Yargılanan kişilere İBB’de çalışan gassallar da eklenmişti. İddianamedeki suçlamalardan öne çıkan DİAYDER üyelerine dağıtılan 150 liralık yardım kartlarıydı.
Davanın iddianamesi ise bugüne kadar yürüttüğü siyasi ceza davalarıyla adını duyuran hakim Akın Gürlek’in başkanı olduğu İstanbul 14’üncü Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilmişti. Gürlek, davanın ikinci duruşmasında İBB çalışanı iki kişiyi tanık olarak dinlemiş, aynı duruşmanın ara kararında bu kişilerin hakkında iddianame düzenlenmesi için suç duyurusunda bulunulmasına hükmetmişti.
Dava sürerken mahkeme başkanı Akın Gürlek, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından Adalet Bakan Yardımcısı olarak atandı.
İBB çalışanlarından Yavuz Saltık hakkında da ‘örgüte yardım’ suçlamasıyla dava açılmış, bu dava da ayrı olarak yine aynı mahkemede görülmeye başlamıştı.
Bu iki dava Soylu tarafından yakından takip edilirken, Ekrem İmamoğlu hakkında görevinden uzaklaştırılarak, yerine yeni bir ismin getirileceği iddialarıyla da ilişkilendiriliyor.