Danıştay, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hakkında 28 Şubat döneminde yapılan fişlemelerin basına sızdırılmasından dolayı başbakanlığı mahkum etti. Böylece Kılıçdaroğlu’nun başbakanlıktan tazminat almasının yolu açıldı.
Fotoğraf: DHA
28 Şubat döneminde Milli Güvenlik Kurulu kararlarının uygulanıp uygulanmadığını izleyen başbakanlığa bağlı Batı Çalışma Grubu (BÇG), dönemin Sosyal Sigortalar Kurumu genel müdürü Kılıçdaroğlu hakkında fişleme faaliyetleri yürütmüştü. BÇG’nin fişlemeleri Gülen Cemaati’ne yakınlığıyla bilinen ve 17-25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet soruşturmalarından sonra kapatılan Bugün gazetesinde 2008 yılında haberleştirilmişti.
15 Nisan 2008 tarihli haberde ‘Kılıçdaroğlu’na BÇG Fişlemesi’, ‘Batı Çalışma Grubu Kılıçdaroğlu’nu da fişlemiş’, ’28 Şubat sürecinin dindar avcısı BÇG, SSK’nin başında olduğu dönemde CHP’li Kılıçdaroğlu’nu da izlemiş’ deniyordu.
BÇG arşivinde yer alan raporlar kaynak gösterilen haberde, ‘Kılıçdaroğlu’nun genel müdür olarak görev yaptığı dönemde kurumda Kürtçü, mezhepçi ve bölücü faaliyetlerde bulunduğu, Alevi ve Kürt olan 10 bin kişiyi SSK’ya aldığı, 100’den fazla PKK ve TKLP’liyi kritik noktalara yerleştirdiği, usulsüz ihaleler yaptığı, SSK’yi trilyonlarca lira zarara uğrattığı’ iddialarına yer verilmişti.
‘Gizli’ damgası
Cumhuriyet’ten Alican Uludağ’ın haberine göre, Danıştay 10’uncu Dairesi, Kılıçdaroğlu’nun SSK genel müdürlüğü yaptığı döneme ilişkin gerçeğe aykırı bilgilerin yer aldığı BÇG fişlemelerinin üzerine ‘gizli’ damgası vurularak, önce mahkemeye, ardından Bugün gazetesine 2008’de sızdırılmasıyla ilgili başbakanlığı kusurlu buldu.
Süreç nasıl işledi?
İlk olarak Bugün gazetesinde çıkan haberler üzerine Kılıçdaroğlu, avukatı aracılığıyla gazete aleyhine 2008’de tazminat davası açtı.
Ankara 20’inci Asliye Hukuk Mahkemesi, başbakanlığa müzekkere yazarak böyle bir raporun olup olmadığının tespit edilmesini, eğer varsa raporun bir nüshasının mahkemeye gönderilmesini istedi.
Başbakanlık Güvenlik İşleri Genel Müdürlüğü, gazetede yayınlanan ‘fişleme raporu’nun varlığını doğruladı. Rapora ‘gizli’ damgası vurularak, tarih, sayı, numara verildi ve mahkemeye belgenin bir sureti gönderildi.
Ağır hizmet kusuru
Bunun üzerine Kılıçdaroğlu, başbakanlık aleyhine Ankara 1’inci İdare Mahkemesi’nde tazminat davası açtı. Kılıçdaroğlu dilekçesinde, ’28 Şubat döneminde SSK genel müdürü olduğu dönemlerde hakkında gerçek dışı, ağır itham ve iftiralar içeren, yasadışı olarak hazırlanan bir dokümana siyasi birtakım hesaplarla ‘gizli’ ibareli Başbakanlık damgası vurularak resmiyet kazandırılması, Başbakanlık arşivinde bulundurulması, dışarıya sızdırılarak basına verilmesi ve bizzat Başbakanlık resmi kurumu tarafından sahiplenilerek, resmi yargı makamlarına ‘rapor’ olarak gönderilmesi nedeniyle ağır hizmet kusuru işlendiği ve kişilik haklarının ihlal edildiği’ gerekçesiyle 50 bin lira tazminat istedi.
Ankara 1’inci İdare Mahkemesi, gönderilen raporun, kimin tarafından hazırlandığının, aslının nerede olduğunun ve Başbakanlık Uygulamayı Takip ve Değerlendirme Merkezi’ne ne şekilde intikal ettirildiğinin bilinmediğini belirterek, davacının iddialarını kanıtlayacak somut bir belge sunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verdi.
Başbakanlıktan düzeltme talebi
Bunun üzerine Kılıçdaroğlu’nun avukatı konuyu Danıştay’a taşıdı. Danıştay 10’uncu Dairesi, 27 Ekim 2014’te, başbakanlığın ağır hizmet kusuru bulunduğuna karar vererek, davayı reddeden Ankara 1’inci İdare Mahkesi’nin kararını bozdu.
10’uncu Daire’nin bozma kararında, “Kim tarafından düzenlendiği ya da düzenlettirildiği belli olmayan ve niteliği gereği gizli kalması gereken raporun basına sızdırılması suretiyle aktif siyaset yürüten davacı hakkında birtakım şüphe ve tereddütler uyandırılmış, toplumdaki her birey gibi onurlu ve saygın yaşama hakkı ağır bir şekilde zedelenmiştir” dendi.
Başbakanlık bozma ilamı üzerine 10 Mart 2015’te, Kılıçdaroğlu lehine çıkan bozma kararının kaldırılması için karar düzeltme yoluna başvurdu.
Danıştay 10’uncu Dairesi 4 Ekim 2017 tarihli kararıyla başbakanlığın karar düzeltme talebini reddetti. Bozma kararından sonra dosya tekrar Ankara 1’inci İdare Mahkemesi’ne gönderilecek.