Şımarıkça davranmaya başlayan ufak bir çocuğu cezalandırmak anne babaların yaptığı en büyük hatalardan biri. Çünkü böyle durumlarda çocuğunuz aslında size bir mesaj vermeye çalışıyordur; ya uykusu gelmiştir, ya canı sıkılmıştır ya da ilginizi çekmek istiyordur. Onu utandırarak ya da cezalandırarak disiplin vermeye çalışırsanız hata yapmış olursunuz.
Unutmayın ki, çocukların akılları bir yetişkin gibi mantık yürütmek için henüz gelişmemiştir. Aynı zamanda her küçük çocuk mantıklı disiplin sınırları içinde rahat eder. Yani disiplinsiz olmak da aşırı disiplinci olmak kadar yanlıştır.
Peki çocuğunuza onun gururunu ve güvenini kırmadan nasıl disiplin ve terbiye vermeniz gerek?
1 – Çocuğunuzun henüz küçük olduğunu unutmayın:
Çocuğunuzdan bir yetişkin gibi davranmasını beklemek yapabileceğiniz en büyük yanlış. Ondan birlikte gittiğiniz restorandaki yemek masasında ya da kalabalık bir otobüsün içinde bir büyük gibi davranmasını istemeniz haksızlık. Küçük çocuklar en çok kendi evlerinde ve tanıdıkları ortamlarda rahat ederler. Kalabalık ve aşina olmadıkları ortamlarda gerginleşip sıkılabilirler.
2 – Olayları kişisel almayın ve abartmayın:
Diyelim ki çocuğunuz yüzünüze top fırlattı. Hemen bunu kişisel bir olaya dönüştürmeyin. Bunu sizi sevmediği için yapmadı; muhtemelen o sırada sizin ona koymuş olduğunuz disiplin sınırı yeterli olmadığı ve daha fazlasını istediği için size sinyal verdi. Ona yumuşak ve sakin bir ses tonuyla bunu bir daha yapmamasını söyleyin ve sebebini anlatın. Her seferinde sabırlı ve istikrarlı davranın. Ama onu asla cezalandırıp uzun uzun ders vermeye çalışmayın. Bu sadece onu utandıracak ve kendine karşı güvenini kıracaktır.
3 – Onun ihtiyaçlarına göre davranın:
Eğer çocuğunuz süpermarketin ortasında ağlamaya başladıysa ya da restoranda mama sandalyesinde tepiniyorsa, demek ki ya çok sıkılmış, ya rahatsız olmuş ya da uykusu gelmiştir. Böyle durumlarda ona kızıp tehdit edip ceza vermek yerine, onu sakin hareketlerle yerinden kaldırıp arabaya götürüp ağlama krizinin geçmesini bekleyin ya da uykusu varsa hızlıca eve götürün. Unutmayın; bu tip abartılı davranışlarla çocuğunuz aslında size bir mesaj veriyor.
4 – Ona hareketlerinin bir sonucu olduğunu gösterin:
Eğer parka gitmeden önce üstünü giyinmek istemiyorsa, o zaman onu buna zorlamak yerine parka gitmeyeceğinizi söyleyin ve gerçekten gitmeyin. Ya da mama sandalyesinde otururken yemeklerini yere atmaya başladıysa, demek ki bu öğün bitti deyip onu yemek masasından kaldırın. Bu tip hareketler ona yaptığı şeylerin bir sonucu olduğunu öğretecek ve ceza yönteminden daha efektif olacaktır.
5 – Ona duygularını bastırmayı öğretmeyin:
Büyükler olarak yaptığımız en büyük yanlışlardan biri çocuklarımıza ağlamanın ayıp ve sadece bebeklere mahsus olduğunu söylemek. Bu çok eski kafalı bir düşünce. Halbuki çocukların da tıpkı büyükler gibi duygularını ifade edebilmeleri lazım. Üzüntülerini, sıkıntılarını ve öfkelerini ifade edebilmeleri için onlara müsaade edin. Çocuğunuz ağlıyor diye onu sakın utandırmayın. Bu hatalı davranış, çocuğunuzun ileride duygularını ifade etmekten aciz, sıkıntısını içine atan, sorunlu bir insana dönüşmesine yol açar.
6 – Onu cezalandırmak için sevginizi esirgemeyin:
Çocuklar, anne babalarından koşulsuz sevgi almalılar. Hata yaptıkları zaman sevginizi ve ilginizi ondan esirgerseniz, hayata karşı güvenini kaybedecektir. Çocuğunuza ‘Seni seviyorum’ dediğinizde, bunun arkasındaki mantık asla ‘Seni ancak benim istediğim gibi davranınca seviyorum’ olmamalıdır. Uzun vadede sizden soğuyacak, size karşı öfkelenecek ve kendini daima suçlu, hatalı ve güvensiz hissedecektir. Bu çocuğunuza yapacağınız en büyük haksızlıklardan biridir.