Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, CHP’yi eleştiri yağmuruna tutan Danıştay Başkanı Zerrin Güngör’ü savunarak, “Herhalde (CHP Genel Başkanı Kemal) Kılıçdaroğlu’nun kalkıp da Zerrin hanıma hukuk dersi verecek hali yok. Onların daha çok mürekkep yalaması lazım” diye konuştu.
Hürriyet’ten Vahap Munyar’ın haberine göre Kazakistan dönüşü gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan, CHP ile Danıştay başkanı arasında başlayan polemikte ‘sözde Adalet Yürüyüşü’ ifadesinin arkasında durdu: “CHP’nin yaptığı gerçekten ‘sözde adalet yürüyüşü’dür. Zira CHP’nin öncelikle adalet kavramını anlaması lazım. Bunu bir defa bilmiyorlar. Adalet mefhumunu biz partimizi kurarken öyle tahlil ettik, partimizin adını Adalet ve Kalkınma Partisi koyduk. Bunu yaparken 42 bin denekle çalıştık. İsim buradan çıktı. Şimdi ‘sözde adalet yürüyüşü’yle, Ankara’dan 29 günlük yürüyüşle, sen kalkıp da bir vatandaşın izni olmadan arsasına el koyarsan bunun adaletle izahı olur mu? Oraya gel, karavanını koy, ondan sonra oradan poz ver. Nerede adalet? Öbür taraftan Şişli’de temizlik işçileri kendileri için adalet arayışına çıktılar. İzmir’de belediye çalışanları da aynı şeyi yaptı. Adalet ancak icraatla olur…”
‘Bunlar haddini bilmiyor’
Danıştay başkanının CHP’ye bir hukuk dersi verme gereği duyduğunu savunan Erdoğan şöyle devam etti: “Herhalde Kılıçdaroğlu’nun kalkıp da Zerrin hanıma hukuk dersi verecek hali yok. Onların daha çok mürekkep yalaması lazım. Ama bunlar (Kılıçdaroğlu) tabii haddini bilmiyor. İşte yanında bir hukukçusu var. Öldürülen teröristlerin hakkını savunuyor. Ne hakkı ya? Bunlar terörist. Biri de Kılıçdaroğlu’na Artvin’de eylem hazırlığında olan terörist ya… Bak, onu vurdular. Yahu teşekkür etmen lazım senin. ‘Adalet adalet’ diye seçim kazanılmaz. Adaleti yaşayarak ve dağıtarak seçim kazanılır. Eğer bizim milletimiz AK Parti’ye bu oyları verdiyse, eğitimde, sağlıkta, emniyette, ulaşımda, dış politikada, enerjide yaptıklarını gördü.”
‘Benim idamım istendi’
Erdoğan, 28 Şubat, Ergenekon ve Balyoz davalarının hukuksuzluk yaratığı, yeniden yargılama ile çalışma olup olmadığı sorusuna da ilginç bir yanıt verdi.
Kendisinin idamının istendiğini ileri süren Erdoğan, “(Yakup Köse’nin kitabını göstererek-11 yıl cezaevinde yatmış) 14 yaşında bir çocuğun idama mahkûm olması düşünülecek bir şey değil. Benim de idama mahkûm edilmem istendi ama son anda yırttım. Bizi de apar topar götürüyorlardı. Niye şu yatırımı yaptık diye idamımızı istediler. O meşhur savcı vardı, Nuh Mete Yüksel. Baktık bizim idamımızı istedi, Allah’tan adil bir hâkime rastladık da, bir de nöbetçi mahkeme çıkardılar. Dedim tezgâhı kurdular herhalde. Gerçek adalet sahibi olan Allah. Orada kararı verdi ve işi yırttık” diye konuştu.
Erdoğan, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’la görüşeceği iddiasını da reddederek, “Herhalde birileri özel dolaştırıyor. Ben Esad ile görüşmedim, görüşmeye de pek niyetim yok” dedi.
‘S-400’lerin kaporası verildi’
Erdoğan’a sorulan bir diğer soru S-400 füzelerinin alımıyla ilgili oldu.
Sürecin tamamlanmaya başladığını söyleyen Erdoğan şu bilgileri verdi: “S-400 ile ilgili arkadaşlarımız imzalarını attılar. Bildiğim kadarıyla kaparoyu da verdiler. Bundan sonraki süreç de zaten Rusya’dan bize aktarılacak kredi ile ilgili devam edecek bir süreçtir. Gerek Sayın Putin, gerekse şahsımın bu konuda kararlılığımız var. Türkiye Cumhuriyeti’nin savunma sanayii veya savunmasıyla ilgili bağımsızlık ilkelerini veya bağımsız kararını herhalde kimsenin tartışmaya hakkı yoktur. Biz kendi bağımsızlığımızla ilgili kararımızı kendimiz veririz; ülkemizi savunmak için koruma tedbirlerini de, güvenlik tedbirlerini de kendimiz almakla mükellefiz. Eğer bir yerlerden bu noktada herhangi bir savunma unsurunu tedarikte zorluk çekiyorsak, girişimlerimiz çoğu kez engellemelere takılıyorsa biz ne yapacağız, başımızın çaresine bakacağız. Mesela, insansız hava araçlarını maalesef dostlardan alamıyorduk biz, çok da yüksek paralar istiyorlardı, bedava da istemiyorduk üstelik. Terör örgütüne tank, top, zırhlı araçlar veriyorlar; ama biz parasıyla istediğimiz halde bazı ihtiyaçlarımızı tedarik edemiyoruz. Sonuçta ne oldu? Hamdolsun insansız hava aracını da kendi ülkemin insanı üretir hale geldi, silahlısını da üretir hale geldi. Son bir haftada 90 terörist öldürüldü.”