CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, “Geleceğimizi geri alacağız” dedi.
İl ve ilçe örgütlerinin katılımıyla Ankara’daki Ahmet Taner Kışlalı Spor Salonu’nda yapılan törende CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı adayı olarak takdim ettiği İnce uzun bir konuşma yaptı.
İnce sözlerine şöyle başladı: “Sayın genel başkanım, parti başkanından cumhurbaşkanı olmaz, bunu hep söylediniz. Ben de bu görüşünüze hep katıldım. 24 Haziran’da Allah’ın izni, milletin isteğiyle cumhurbaşkanı olacağım. Sadece CHP’lilerin değil, 80 milyonun, herkesin, AK Partililerin, HDP’lilerin, MHP’lilerin, Saadet Partililerin, herkesin cumhurbaşkanı olacağım.”
İnce, bu ifadelerinin ardından tarafsızlığının göstergesi olarak CHP rozetini çıkardı. Kılıçdaroğlu da İnce’ye Türk bayrağı rozeti taktı.
İki lider…
İnce, sözlerine şöyle devam etti: “İki insan, iki lider, iki parti lideri. Birisi ‘Kardeşim’ demiş, beraber parti kurmuşlar. Sen yasaklı olmuşsun, o başbakan olmuş. Milletvekili olmuşsun, gelmiş başbakanlığı sana vermiş. Al demiş, sen başbakan ol benim yerime. Sana bir gün cumhurbaşkanı adayı olmak istediğinde Genelkurmay başkanını helikopterle onun bahçesine indirmişsin. Bu bir lider, kardeşim dediği, onun sırlarını paylaşan birine, iş kendine geldiğinde yaptığına bak.Diğer tarafta başka bir lider var. Karşısına çıkıp iki kere aday, hatta bu salonlarda zaman zaman dozunu aşan laflar söylemiş, eleştirmiş ama sonradan demiş ki ‘Çocuklarımızın geleceği için, ülkenin selameti için bana rakip olmuş olabilir ama bu çocuk doğrusudur’ demiş.
‘Ben ondan kıdemliyim’
Ben 3 Kasım 2002’de milletvekili oldum, Tayyip Erdoğan Mart 2003’te oldu. Ben ondan kıdemliyim. 16 yıldır aralıksız milletvekiliyim. Askere gitsek ben çavuş olurdum, o onbaşı olurdu. Ben ondan beş ay daha tecrübeliyim.
2003’te milletvekili oldu Erdoğan, vekil olduğu gün Meclis’e geldi. Bir günlük vekilken başbakan oldu. Bir günlük vekilden başbakan yapacaksınız, 16 yıllık vekilden cumhurbaşkanı yapmayacaksınız, öyle mi?
Diyorsanız ki İnce ‘Diploman var mı? O yeter’ diyorsanız… Sekiz dönemlik transkripti istediğiniz zaman gösterebilirim… İlerleyen zamanlarda belli olacak.
Meydanlarda ekonomi, dış politika, tarım, eğitim konuşacağız diye bekliyorum. ‘Bunları konuşmayacağız, kavga edeceğiz, iftira atacağız’ kampanyasına girişeceklerse daniskasını yaparım.”
‘Ya CHP’ye genel başkan olamadın, Türkiye’ye cumhurbaşkanı olacaksın’ diyorlar… Erdoğan, Beyoğlu’na belediye başkanı olamadı, Türkiye’ye cumhurbaşkanı oldu. Gül, Erbakan’a karşı aday oldu, kaybetti ama cumhurbaşkanı oldu.
Kendisine karşı aday olmuş, kendisini eleştirmiş birini cumhurbaşkanı yapmak her babayiğidin harcı değildir. Bu isteği yapanlara da, bu isteği olumlu karşılayan sayın genel başkana saygılarımı sunuyorum.
Yaşama sevincimizi yok ediyorlar, hayatımıza el koyuyorlar. Sadece bizim değil, çocuklarımızın, torunlarımızın geleceğini çalıyorlar. İnsanlarımız işsiz, aşsız kaldı. Işık yapmak, ayağa kalkmak, cumhuriyeti kuran iradenin işidir. Geleceğimizi geri alacağız. Unutmayınız, geçmişle bugünü kavga ettirenler geleceği kaybederler. Geçmişi bugünle kavga ettirenler geleceği mutlaka kaybedeceklerdir. Bizim derdimiz sorun çözmek.
AKP-FETÖ ortaklığı cumhuriyeti rotasından çıkardı.
Bugün benim doğum günüm. Sevaplarıyla, günahlarıyla 54 yılı geri bıraktım. Şu andan itibaren kendisini vatanına, milletine, bayrağına adayan, aziz milletimizin refahı için çalışacağım.
İki derdimiz var, biri 50 artı bir. Bir derdimiz daha var, yönetmek. O da yüzde yüzü tarafsız bir şekilde yönetmek.
İki de iddiam var: Bir, terör nereden gelirse gelsin, ister PKK, ister IŞİD, ister FETÖ, en kararlı şekilde mücadele edeceğiz. İki, yetimin hakkına göz dikenlere, ihaleye fesat karıştıranlara, terörü destekleyenlere ve bu ülkeyi soyanlarla, Allah’ın huzurunda söz veriyorum, sonuna kadar mücadele edeceğiz.
Evlatlarım, çocuklarım, öğrencilerim sizlere sesleniyorum: Bir insanı hayatında üç kişi kıskanmaz. Anası, babası ve öğretmeni. Benim önemli yerlere gelen birçok öğrencim var, hepsinde payım var, gurur duyuyorum. Ben onlara mekanik, fizik anlatırken. Onların sınav kağıtlarını isimlerini görmeden okur, not verirdim. Adil olarak not vermek için ismini görmemek gerekir. Bunlar 14 sene soruları çaldırdılar. Evlatlarım size sesleniyorum, sizin sorularınızı çaldırmayacağım.
Buradan uyarıyorum, sınavda soru çalan, sandıkta oyu çalar. Uyarıyorum, 50 bin avukat cübbelerinizi arabalarınızda tutun. Sizi her an YSK’nın önüne çağırabilirim.
Hazineden parayı da çaldırmayacağız.
24 Haziran’da cumhurbaşkanıyım, ben nereye giderim. Saraya mı, Çankaya’ya mı? Sarayı bilim yuvası yapacağım, ülkenin en akıllı evlatlarına vereceğim.
Kamuda yükselmeyi öyle bir sisteme bağlaycağız ki 100 yıl kimse değiştiremeyecek. Kimsenin Türklüğü, Kürtlüğüyle ilgilenmeyeceğiz.
Veterinerden TÜBİTAK Başkanı yapmayacağız. Parti il başkanından hakim, savcı yapmayacağız.
Siz mi ülkeye adalet dağıtacaksınız? Ayıp ayıp. Beni cumhurbaşkanı olarak yargılayamayacak bir yargıcın ne işi olur? Önce adaleti sağlayacağız.
Yarın Yalova’da ilk mitingimizi yapıp Yalovalılarla helalleşiyorum. Saat 13.00 gibi sayın genel başkan yardımcımız Engin Altay, parti sözcümüz Tezcan ile birlikte bir yere gideceğiz. Ardından saat 13.30’da 1’nci Meclis’in önüne herkesi bekliyorum.”