Gazeteler zaten krizde, reklam gelirleri azaldı ama onları asıl vuran dolardaki yükseliş. Hemen her gazete,kağıdı ithal ediyor. Toptan almaya, stok yapmaya gücü yetmeyen gazeteler dara düştü bile. İşten çıkarmalarla birlikte gazete ekleri kapanmaya, sayfa sayıları düşmeye başladı. Bir süre sonra krizin etkisi her gazetede gözlemlenebilir olacak. Okuyucuyla güven ilişkisi kurabilmiş gazetelerin çok zorlanarak da olsa hayatta kalma şansları var, nitekim 2001 krizini de deneyimlediler.
Ancak hükümete yakın sermayedarlara ‘rica’ ile aldırılan medya kuruluşlarının maliyetleri arttıkça tahammülü daha zor hale gelecek. İlk ipuçları göründü, Erdoğan’a aşkla bağlı Ethem Sancak’ın sektörden çıkmaya hazırlandığı konuşuluyor. Önümüzdeki dönem bu tür devralmalar hızlanacak, kimsenin okumadığı gazetelerdeki tetikçi yazarlara, öfke patlaması yaşayan programcılara ödenen yüksek maaşlar daha fazla yük olmaya başlayacak.
Diyeceksiniz ki o patronlar parayı zaten ihalelerden kazanıyor ama bu sefer açığı kapatmak o kadar kolay olmayacak. 2001 krizi öncesi medya patronlarının çoğu bankacılık sektöründeydi, bankalarla birlikte medya da battı. Bugünkülerin ise çoğunluğu parayı inşaat ve de enerji sektöründen kazanıyor. İnşaat balonu patlar, enerji sektörü daralırsa medyayı da yanında götürecek. Bir başka deyişle aynı filmi bir kez daha izleyeceğiz.