Bu arada, dünyada kime Chomsky, Wallerstein, Balibar gibi isimlerin “cahil” ve “sözde aydın” olduğunu söyleseniz, aklınızdan zorunuz olduğunu düşünürler.
Doğru dürüst bir üniversite diploması bulunmayan ve “aydın” kimliği taşımayan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin 89, Türkiye dışının 120 üniversitesine mensup 1128 akademisyeni, “cahil” ilan etmesinin ve “devletin kurumları tarafından cezaya çarptırılmaları”nı bir “talimat uslubu”yla ifade edip, sıradan bir davranış haline getirdiği anayasa ihlallerinden birini daha gerçekleştirdikten sonra, asıl vahim konuşmasını, önceki gün yaptı. Onun sözleri:
“Kapkara bir bildiri yayımlayıp katliamların altına imza koyan akademisyenleri şiddetle tekrar kınıyorum. Milletimizin kimin kim olduğunu çok daha yakından anlamalarını istiyorum. Yani önünde bir profesör, doçent bilmem ne olması kimseyi aydın yapmaz, bunlar kapkaranlık insanlardır. Bunlar zalimdir, alçaktır, katliam yapanlarla birlikte olanlar da aynı suçu işlemişlerdir.”
Türkiye’nin 89, dünyanın 120 üniversitesine mensup bilim insanları “Barış için Akademisyenler” adlı bir bildiriye imza atmış oldukları için ‘cahil’, ‘karanlık’, ‘sözde aydın’ gibisinden aklı başında hiç kimseyi ikna etmesi mümkün olmayacak sıfatlardan gayrı, bizzat Cumhurbaşkanı tarafından ‘zalim’, ‘katliam ortağı’, ve ‘alçak’ gibi hakaretin ötesinde ‘nefret söylemi’ sayılabilecek nitelemelere uğruyorlar ve ‘hedef gösterilecek’ bir konuma getiriliyorlar.