Ankara’daki Çayırhan Termik Santrali’nde maden sahalarının özelleştirilmesi kararına karşı çıkan 500 dolayında maden işçisi sabah 08:00 vardiyasında kendini madene kapattı.
Özelleştirmeye ilişkin ihale şartnamesi ve tanıtım dokümanı bedeli 200 bin lira, geçici teminat bedeli 150 milyon lira olarak belirlenmişti.
‘Pazarlık’ usulüyle yapılacak ihaleye 4 Aralık 2024’e kadar teklif verebilecek.
Santralde çalışan işçiler özelleştirmeye karşı.
ANKA‘ya konuşan Türkiye Maden İşçileri Sendikası Genel Başkanı Nurettin Akçul kendilerini madene kapatan işçilerle iletişime geçtiklerini ve süreci yakından takip ettiklerini belirterek şunları söyledi:
* Bu özelleştirme kararı gündeme geldiğinden bu yana ilgililerle görüşüyoruz, sesimizi duyurmaya çalışıyoruz. Geçtiğimiz haftalarda TES-İş’le birlikte Çayırhan’da miting düzenledik. Ancak maalesef bugüne kadar olumlu bir geri dönüş alamadık. Bu nedenle de maden işçileri arkadaşlarımız bu sabah vardiyasında yer altına inerek kendilerini madene kapattılar. Bizler de Çayırhan’da olacağız, yer üstünde onların sesi olacağız.
‘İhale şartnamesinde madencinin kazanılmış hakları hakkında hiçbir şey yok‘
* Aldığımız duyumlara göre ihale şartnamesinde madencinin kazanılmış hakları hakkında hiçbir şey yok. İçeriğini tam olarak bilemiyoruz. Ancak özelleştirmenin hem madencinin hem de bölge halkının çıkarlarına zarar vereceği aşikardır. Yarın bu satış sonrası maliyetleri düşürmek için işçi haklarını göz ardı edebilirler.
* İşçileri işten çıkarabilirler, mevcut işçi sayısını azaltabilirler, yani emekçinin emeğini yok sayabilirler. Bu durum çalışanların iş güvencesini ortadan kaldırırken, yerel ekonomiyi de tehdit eder. Yani bu sadece madencinin emekçinin sorunu değil, Çayırhan’ın, Nallıhan’ın, Beypazarı’nın Ankara’nın sorunudur, Türkiye’nin sorunudur.
‘Özelleştirme İdaresi’nin işgüzarlığı emekçi kardeşlerimizi belirsizliğe terk ediyor’
* Bu ekonomik koşullarda işsiz kalma tehlikesi yaşayan maden işçilerimiz seslerini duyurmak için kendilerini madene kapattılar. Geldiğimiz nokta maalesef iç açıcı değil. Haftalardır bu konuyla ilgili tek bir umut ışığı göremeyen işçiler artık yer altından seslerini duyurmaya çalışıyorlar. Bizler de sendika olarak sonuna kadar mücadele edeceğiz.