• SANAT
  • 9 SORUDA
  • DİKEN ÖZEL
  • GÜNÜN 11'i
  • DİKENLİK
  • AKŞAM POSTASI
  • SPOR
  • VPN HABER

Diken

Yaramazlara biraz batar!

  • VİTRİN
  • AKTÜEL
  • EKONOMİ
  • ANALİZ
  • DÜNYA
  • MEDYA
  • KEYİF
  • YAZARLAR
  • SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

Casuslukla suçlanan Barkey: Büyükada'daki toplantıdan müsteşarın haberi vardı

12/11/2017 14:36

AMBERİN ZAMAN

@amberinzaman

Hükümete yakınlığıyla bilinen Star gazetesi, İstanbul başsavcılığının, ‘Gezi eylemleri, 17-25 Aralık soruşturması ve 15 Temmuz darbe girişiminin uluslararası ayağı’ olduğu iddiasıyla ABD’li uzman Henri Jack Barkey hakkında yakalama kararı çıkarttığını öne sürdü.


Habere göre Barkey, Gezi eylemleri, 17-25 Aralık soruşturması, MİT TIR’ları vakası ve 15 Temmuz darbe girişimi süreçlerinde şüphelilerle Türkiye ve yurt dışında bir araya gelip toplantılar yapmak, dahası 5-16 Temmuz 2016 tarihinde Büyükada Splendid Otel’de yapılan toplantı bağlamında darbeyi organize etmekle suçlanıyor.

Soruşturma dosyasının yer aldığı habere göre, 15-16 Temmuz 2016 tarihinde Büyükada Splendid Otel’de toplantı yapan Barkey, 19 Temmuz’da otelden ayrılırken resepsiyoniste ‘Pensilvanya’ yazılı bir çan bırakmış.

Bununla da yetinmeyen Barkey oteldeki bir garsona, “Türkiye’ye ilk gelişimde HSBC patladı. İkinci gelişimde Gezi patlak verdi. Şimdi de darbe girişimi yaşandı” demiş.

Türkiye doğumlu ABD’li Barkey, 1998-2000 yıllarında ABD Dışişleri Bakanlığı Politika Planlama Bölümü’nde görev aldı. Barkey, 2015’ten Haziran 2017’ye kadar ABD’nin önde gelen düşünce kuruluşlarından Uluslararası Woodrow Wilson Merkezi’nin Ortadoğu programı direktörlüğünü üstlendi. Barkey halen Lehigh Üniversitesi’nde uluslararası ilişkiler profesörü.

Barkey’le Star gazetesinin haberi üzerinden Türkiye-ABD ilişkilerini konuştuk.

Bize adadaki o toplantıyı anlatır mısınız lütfen. Amacı neydi? Kimler toplandı?

Büyükada toplantısının amacı, Obama’nın İran’la imzaladığı nükleer anlaşmasının birinci yıldönümünde Ortadoğu ülkelerinin (Türkiye dahil) reaksiyonlarını anlamak ve Wilson Center için rapor yazmaktı. Bunun kadar basit. Türkiye’den (zaten bu toplantıyı da bir Türk düşünce kuruluşu ile beraber düzenlemiştim) Irak, Iran Avrupa, Mısır, Afganistan ve de ABD’den uzmanlar çağırdım. ABD’de yapabilirdim ama Türkiye’de yapma fikri bana hem çok cazip geldi ve tabii ki daha ucuz olacaktı. Büyükada’ya gelince de; orada yapmak, adanın güzelliği, İstanbul’un dikkat dağıtan günlük olaylardan katılımcıları uzak tutmak ve son olarak benim o adaya gençlik bağlarım yüzünden seçilmişti.

Devamlı bir ‘Pensilvanya’ çanından bahsediliyor. Nedir o?

Hiç haberim yok, bir çan bulmuşlar. O 19’uncu yüzyılda inşa edilmiş bir otel; müşterilerin garsonları çağırmak için kullandıklarını düşünüyorum. Başka isim gücüm yok da, çan getireceğim. Uydurdukları hikayeyi bollandırmak için inşa ettikleri saçmalıklar.

Bir garsona ‘Türkiye’ye ilk gelişimde HSBC patladı. İkinci gelişimde Gezi patlak verdi. Şimdi de darbe girişimi yaşandı’ dediğiniz iddia edildi. Oysa siz Türkiye’de doğdunuz öyle değil mi? Türkiye ile bağlarınıza kısaca değinir misiniz?

Ben ne Gezi ne de HSBC patlamasinda Türkiye’deydim. Yine uydurmuşlar. Akıllarina gelen her şeyi uyduruyorlar hikayelerini bollandırmak için. Evet, İstanbul’da doğdum; 18 yaşında ayrıldım. Ailem bildiğim kadarıyla 1492’den beri Osmanlı/Türkiye topraklarında yaşadı. Askerlik de yaptım, dört ay, 1982’de. İstanbul ve bilhassa Büyükada’ya hep çok bağlı olmuşumdur.

Osman Kavala’yı tanıyor musunuz? Darbe sürecinde bir araya geldiniz mi hiç?

Osman Kavala bu toplantıya davetli değildi, haberi de yoktu eminim. Onun isminin bu meseleye katılması sırf 18 Temmuz akşamı ikimizin Karaköy Lokantası’nda rastlaştığımız ve ayaküstü üç dakika konuştuğumuz için gündeme geldi. Her şey gibi bu son derece saçma bir suçlama. Absürt demek daha doğru. Katılımcıların kim olduklarını Türk devleti biliyor, gizli değildi hatta Washington Türkiye Büyükelçiliği’nin haberi vardi, zamanın müsteşarına da telefonda söylemiştim toplantı düzenlediğimi.

İktidar neden sizce darbeyi sizin ve Osman Kavala gibi insanların üzerinde yıkma gayretinde? Darbede gerçekten ABD’nin parmağı olduğuna inanıyor mu? Metin Topuz ve Hamza Uluçay’ı neden tutukladılar? 

İktidar darbeyi ABD’ye yüklemek istedi, ben şans eseri orada olduğum için beni suçladılar. Zaten, ‘gazetecilere’ ilk bilgileri iktidar verdi. Ama Türkiye’nin dışında hem inanılmıyor, aynı zamanda Türkiye’nin itibarini düşürüyor. Böyle saçmalıkları uyduran bir devleti ciddiye almak çok zor ve Ankara’nın anlamadığı da şu: Eğer siz delil uydurursanız, ciddi istekleriniz olduğu zaman (örneğin Gülen) kimse sizin verdiğiniz delillere inanmayacak. ‘Bunu uyduran öbürlerini uydurmuştur’ der.

Osman meselesine gelince (bu benim için de geçerli diye düşünüyorum), iktidar kendi yandaşlarına ve tüm seçmen kitlesine devamlı bir uğraş hikayesi beslemesi gerektiğine inanıyor. Eski Roma’da Kolezyum’da aslanlara yem yedirmek gibi bir şey. Devamlı birilerini feda etmeniz lazım aslanlara. Osman ve benim hakkımdaki hikayeler her ne kadar saçma ve uyduruk olsa bile bunu gerçekmiş gibi satıp kendilerinin ne kadar güçlü olduklarını göstermek istiyorlar.

Topuz ve Uluçay şu an birer rehine, Zarrab ve Gülen için. ABD’nin pazarlık için masaya oturacağını zannediyorlar. Bence yanılıyorlar; bilakis burada herkesin öfkesi artıyor bu yüzden.

ABD’nin bu suçlamalar ve tutuklamalar karşısındaki tutumunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Sizce Türk Amerikan ilişkileri nereye doğru savruluyor? 

Bu rehine meselesi, bu suçlamalar, hele Erdoğan’in korumalarının milleti burada dövmesiyle, Türkiye-ABD ilişkileri çok zarar gördü. Stratejik ilişkiler devam edecek ama Türkiye’nin ABD söyleminde çok özel bir yeri vardi; ABD ileri gelenleri genellikle Türkiye’yi hep kollarlardı. Bu günler geçti. Kongre’deki Türk lobisi darmadağın artık. Kimse kalkıp Türkiye’yi müdafaa etmeye kalkışamaz, etmek de istemez. Yavaş yavaş bu öteki kurumlara da sızacak, finansal çevrelerden turizm vs. Zaten, düşünce ve akademik kuruluşlarının Türkiye’de toplantı düzenlemeleri bu asamadan sonra hem tehlikeli hem de yanlış olur.

Kategori:Diken özel

SON HABERLER

Beyaz Saray, Trump'a barış ödülü vermeyen Nobel'i siyasetle suçladı

Beyaz Saray, Nobel Barış Ödülü’nü Donald Trump’a vermemesi nedeniyle Nobel Komitesi’ni ‘barıştan çok siyaseti ön planda tutmakla’ suçladı.

Bayrampaşa Belediyesi Başkan Vekilliği seçimi iptal edildi

CHP’li Bayrampaşa Belediye Başkanı Hasan Mutlu’nun tutuklanmasından sonra yapılan başkan vekilliği seçimi AKP’nin itirazıyla iptal edildi.

En 'saf' yıldız bulundu

ABD’li araştırmacıların bulduğu dev yıldız ‘J0715-7334’ Güneş’ten 20 bin kat daha saf.

20 dakikası bile ilaç: Doğada olmanın dört faydası

Doğanın faydalarını hissetmek için saatlerce yürüyüş yapmanıza gerek yok. Araştırmalara göre maksimum etki 20 dakikada bile yeterli.

Erdoğan, Özgür Özel'den özür bekliyor

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Özgür Özel için “Bir özür borcu yok mu? Sayın Özel’in ateşkesin sağlanması için haftalardır gece gündüz çalışan devlet görevlilerimize özür borcu yok mu?” dedi.

Tebrikler! Tüm konuşmacıların erkek olduğu bir 'kadınsız toplantı' düzenlediniz
'Ebu Hanzala': IŞİD'in 'Türkiye emiri' değil, vaizlerin en etkilisi

Ara

DİKEN’İ TAKİP EDİN

Osman Kavala 2 bin 901 gündür hapiste

YAZARLAR

'Belirsizlik' kullanışlı bir idare yöntemidir, yurttaşı iki dudak arasına hapseder!

Murat Sevinç

Sınıf arkadaşım Furkan Karabay için

Ece Deniz

Bir illüzyon: Çalışırsan başarırsın

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

'İnsan Avı: Usame Bin Ladin': Belgesel mi istihbarat operası mı?

Ayhan Tinin

Edebiyat Müzesi… Şiir Kütüphanesi… Nâzım'ın bavulu küçük İskender'de mi?

C. Hakkı Zariç

Türkiye'nin yeni dili

Mustafa Alp Dağıstanlı

Sürtünmesiz dünya

Göksun Yazıcı

GÜNÜN 11’İ

Deniz Zeyrek: İlaçları depolarda bekletiyorlar; kur güncellemesinden sonra yeni fiyatlarla piyasaya sürülecekmiş

Kemal Okuyan: Gazze'dekiler soluk alsın, yaşasın çocuklar

Metin Yılmaz: Dolar koşmuş, altın uçmuş, fatura zıplamış; bizim maaş hala start çizgisinde

Orhan Uğuroğlu: Bir dönem cezaevindeki Cumhurbaşkanı'nı yalnız bırakmayan Kocabıyık, bugün aynı kişiyi eleştirdiği için cezaevinde

Didem Eryar Ünlü: Enerji dönüşümü sadece teknolojik bir süreç değil, aynı zamanda bir zihniyet devrimi

Ahmet Yaşaroğlu: Kitlelerle partiler arasındaki geleneksel ilişkiler çözülmektedir

Korkut Boratav: 'Çin modelinin' ABD için bile bir alternatif olarak tartışılması şaşırtıcı olmamalıdır

Mehmet Y. Yılmaz: Türk adaleti, Kocabıyık'ın 'dost uyarısı' sayılması gereken eleştirilerinden 'hakaret' çıkarmış

Tuğrul Eryılmaz: İlber Ortaylı'yı 'Ben de Getir'e geçtim' diye Getir reklamında görünce bütün planlarım bozuldu

Abdulkadir Selvi: Trump'ın barış planında en büyük pay Erdoğan'ın; Biden bu da sana ders olsun

Esfender Korkmaz: Bizim sorunumuz, ekonomi yönetiminin olmamasıdır

  • 9 SORUDA
  • YAZARLAR
  • AKTÜEL
  • ANALİZ
  • DİKEN ÖZEL
  • DİKEN'E TAKILANLAR
  • DÜNYA
  • EKONOMİ
  • KEYİF
  • MEDYA
  • POPÜLER BİLİM
  • SANAT
  • BU GAZETE…
  • DİKEN 10 YAŞINDA
  • Künye
  • İletişim
  • Gizlilik ilkeleri
  • Çerez politikası

"Genç gazeteci arkadaşlarıma! Bu meslek yorucu bir meslektir. Ama, insan büyük bir zevkle çalışır. Kalemine daima efendi kal, uşak olmamaya gayret et. Mecbur kalırsan kır, sakın satma." Sedat Simavi

 
×