Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar’a düzenlenen silahlı saldırıya dair hazırlanan 17 sayfalık iddianamenin detayları ortaya çıktı.
Saldırıyı gerçekleştiren Murat Şahin’in Dündar’ın ayaklarına doğru ateş ederek amacının ‘korkutmak’ olduğunun anlaşıldığının belirtildiği iddianamede, Şahin’in “Mesaj vermek ve herkesi bilinçlendirmek istedim” ifadelerine yer verildi.
87 telefon görüşmesi
Fotoğraflar: Reuters
Saldırıyı azmettirdiği iddia edilen şüpheliler Habip Ergün Celep ve Sabri Boyacı tarafından silah ve para verilen Murat Şahin’in aldığı paranın bir bölümüyle ev kirasını ödediği diğer bölümüyle olay yerine gidip gelmek için bindiği taksiye verdiği anlatıldı.
Kullanılan silahın Murat Şahin’e, şüpheli Sabri Boyacı tarafından verildiğini tespit eden savcılık, saldırıyı şüpheli Sabri Boyacı ile birlikte Boyacı’nın patronu şüpheli Habib Ergün Celep ile birlikte planlayıp organize ettiklerini belirledi.
Soruşturma kapsamında yapılan incelemelede, Şahin ile azmettirici olduğu öne sürülen Sabri Boyacı arasında 10 Mart 2016 ile 7 Mayıs 2016 tarihlerinde 87 görüşmenin olduğu tespit edildi.
Şüpheli Murat Şahin ifadesinde, Can Dündar’ı basından tanığını belirterek, olay günü Dündar’ı silahlı bir saldırıyla korkutmak amacıyla İstanbul Adliyesi’ne geldiğini söyledi.
‘Eylem yapacağım ve ses getireceğim’
Şahin ifadesinde şunları söyledi: “Can Dündar’ı ajan olarak görüyordum. Dündar’ın birkaç makale ve köşe yazısını okumuştum. Hatırladığım kadarıyla MİT TIR’larının durdurulması ve 28 Şubat sonrasında yazdığı yazıları okudum. Bu kişinin devletin özgür iradesine müdahale ettiğini düşünüyordum. Yaklaşık üç hafta kadar önce bir şehit cenazesinde kendi kendime karar vererek ben ‘Eylem yapacağım ve ses getireceğim’ dedim. O gün mahkemesi olduğunu basından öğrendim. Arkadaşım Sabri Boyacı’dan evime hırsız girdiğini ve silah bulundurmam gerektiğini söyleyerek silah istedim. Sabah saatlerinde yalnız olarak adliyeye geldim. Öğle saatlerinde adliyeden ayrılarak evime gittim. Baretta markalı silahı üzerime aldım ve adliyeye geri geldim. Dündar’ı görünce direkt üzerine doğru gittim. ‘Sen vatan hainisin’ diyerek ayaklarına doğru sağ elimle iki el ateş ettim. Dündar’ın yanında bulunan kişilere zarar vermemek için dikkat ettim. Kendisini vurmak için değil korkutmak için ateş ettim.”
Kahvede ‘Sen devlet için ne yaptın’ dediler
Dündar’ın devleti kötüleyen yazılar yazdığını söyleyen Şahin şöyle devam etti: “Kahve ortamında vatandaşlardan bazı sözler duyuyordum. Bana ‘Sen devlet için ne yaptın’ dediler. Doğru söylüyorlardı. Devlet için sadece askerlik yaptığını, bunun dışında önemli bir şey yapmadığını düşündüm. Can Dündar’ın yurt dışında devlet aleyhinde konuşmalar yapmış olduğunu biliyorum ancak hangi konuşmaları yaptığını tam hatırlamıyorum. Bunların bende birikti. Amacım mesaj vermek ve herkesi bilinçlendirmekti.”
Diğer iki şüpheli suçlamaları kabul etmedi
Şahin’i azmettirdiği öne sürülen Habip Ergün Celep ve Sabri Boyacı’nın da iddianamede yer alan ifadelerinde suçlamaları kabul etmedikleri belirtildi.
İddianamede, “Murat Şahin’in olay anındaki hal ve hareketlerinden amacının Can Dündar’ın ayaklarına doğru ateş ederek korkutmak olduğu anlaşılmaktadır. Olay anındaki davranışlarında öldürme kastıyla hareket etmediği görülmektedir” denildi.
Şahin hakkında ‘kasten yaralama’, ‘silahla tehdit’, ‘hakaret’, ‘6136 sayılı Kanuna Muhalefet’ suçlarından dört yıldan 11 yıla kadar hapis cezası istenirken, diğer iki şüphelinin de iki yıl sekizer aydan yedişer yıla kadar hapsi talep edildi.
