Merkez Bankası’nın yapmış olduğu teknik değerlendirmeye bakacak olursak, yılsonu enflasyon tahmininin 2 puan artırılmasındaki en büyük sebep enflasyon ana eğilimindeki bozulma oldu. TCMB revizyonun 1,8 puanını buna bağlamış. Ana eğilimdeki bozulma nedir? Ürün ve hizmet fiyatlarında artışın TCMB beklentilerinin üzerinde gerçekleşmesidir. Enflasyon görünümünü yukarı çeken diğer faktörler arasında da çıktı açığı ve gıda fiyatları yer alıyor. Zira son iki Enflasyon Raporundaki verilen birikimli sapmalara bakacak olursak, en yüksek etki de bu iki kalem ile birim iş gücü maliyetinden gelmiş.
Çıktı açığı neden önemli? Ekonomide, iç talep kaynaklı enflasyonist etkileri kontrol altına almak adına önemli. İç talebin soğumadığı bir ortamda faiz artışının fiyatlar üzerindeki etkisi oldukça sınırlı oluyor. Zira Merkez Bankası Enflasyon Raporu’nda çıktı açığı tahminlerini de güncelledi. 8 Şubat tarihinde yayınladığı raporda bu yılın ilk çeyreğinde ekonominin yaklaşık olarak potansiyel GSYH kadar büyümesini beklediğini iletmişken, 9 Mayıs tarihli raporda ilk çeyrekte ekonominin potansiyelin yaklaşık 4 puan üzerinde büyümüş olduğunu tahmin ediyor. Enflasyonu düşürmeye devam etmek için de 2025-26 yıllarında ekonominin daha düşük büyümesi gerektiğini söylüyor.
Peki, yılın geri kalanında Merkez Bankası nasıl bir politika izleyecek? Başkan Karahan’ın yapmış olduğu açıklamalara göre yakın dönemde yeni bir faiz artışı beklememeliyiz. TCMB, kamu maliyesi tarafında sıkılaşma, yönetilen/yönlendirilen fiyatlar tarafında da dezenflasyonist adımlar bekliyor. Daha net anlatımıyla kamuda tasarruf, asgari ücret ve emekli aylıklarında yılsonuna kadar artışa gidilmemesini, enflasyonist etkisi olan vergi artışlarının yapılmamasını ve kamu tarafından belirlenen fiyatlarda sürpriz bir artış olmayacağını öngörüyor.