• 9 SORUDA
  • DİKEN ÖZEL
  • GÜNÜN 11’i
  • DİKENLİK
  • AKŞAM POSTASI
  • VPN HABER
  • ENGLISH

Diken

Yaramazlara biraz batar!

  • VİTRİN
  • AKTÜEL
  • ANALİZ
  • DÜNYA
  • MEDYA
  • KEYİF
  • AGORA
  • SANAT

‘Buçuk’ belgeselinin yönetmeni Arus: Romanların yoksulluğu katmerlendi

02/03/2017 20:59

 

EFE SÖNMEZ

[email protected]

Reklam

Türkiye’de yaşayan Romanların anlatıldığı ‘Buçuk’ belgeselinin yönetmenlerinden Elmas Arus, kentsel dönüşüm ve geleneksel mesleklerini kaybetmeleri nedeniyle Roman toplumunun yoksullaştığını söyledi.

Fotoğraflar: Funda Tekin

Hrant Dink Vakfı’na bağlı Asulis Laboratuvarı’nın dün Havak Salonu’nda düzenlediği etkinlikte, Elmas Arus ve Haluk Arus’un yönetmenliğini üstlendiği ‘Buçuk’ belgeselinin gösterimi yapıldı.

Reklam

Gösterimin ardından düzenlenen söyleşide konuşan Elmas Arus, üniversite yıllarında Romanları topluma daha iyi anlatabilmek adına arkadaşlarıyla birlikte gönüllülük esasına dayalı olarak belgesel çalışmalarına başladıklarını söyledi.

Çekimlere başlarken Roman toplumu hakkında yeterli akademik bilgi olmadığından bahseden Arus, daha çok ailesinin yönlendirmesiyle ülkenin çeşitli bölgelerine gittiklerini anlattı.

Kentsel dönüşümün Romanlara etkisi

Yapımı dokuz yıl süren belgeselin çekimlerine başladıkları zaman, 2001-2009 yıllarında da Romanlara yönelik ayrımcılık olduğunu ifade eden Arus, ayrımcılığa rağmen Romanların mesleklerini sürdürdükleri için daha fazla yoksullaşmadıklarını anlattı.

Arus, 2009’dan itibaren farklı bir sürece tanıklık ettiklerini belirterek, şunları kaydetti: “Geleneksel meslekler yok olmaya, kentleşmeyle birlikte de Roman mahalleleri kentin içinde kalmaya başladı. Kentsel dönüşüm 2000’lerin ortalarında Romanların hayatına girdi ve başka bir yoksulluk kapısı açmaya başladı. Toplum daha da yoksullaştı. Türkiye’nin hemen her yerindeki Roman grupları çöp toplayıcısı haline geldi. Gözlemlemek zor oldu, mesleklerin bittiğini biz de çok geç fark ettik. Yerine koyacak bir şey de yok. Yetenekler geliştirilmedi, meslekler yaşatılamadı çünkü yapılan meslekler toplumda kâr getiren meslekler değildi.”

‘Romanların yoksulluğu katmerlendi’

‘Roman açılımı’ sürecinde tüm Romanların motive olduğunu ve desteklediklerini ifade eden Arus, o zaman verilen ‘büyük vaatler’in yerine getirilmemesinin hayal kırıklığı yarattığını kaydetti.

‘Kırılgan ve görünmeyen bir topluluk’ olduğunu söylediği Romanların açılım süreciyle görünür kılındığını dile getiren Arus, “Sen devlet olarak o topluluğu gösteriyorsan, onu güçlendirmek zorundasın. Aksi takdirde toplumun diğer kesimi tarafından hedef haline getirebilirsin” dedi.

Arus, örnek olarak Selendi olaylarını, Denizli’de engelli bir Roman gencinin bıçaklanmasını ve Bursa’da İznik ile Orhangazi ilçelerinde Roman mahallelerinin yakılmasını gösterdi.

‘Romanlarla ilgili 2020’ye kadar bir ‘eylem’ ortaya konmasını öngören’ Roman Strateji Eylem Planı’na sözü getiren Arus, “Eyleme geçilmediği için herhangi bir geri dönüş yok. Romanların yoksulluğu katmerlendi. Toplumsal ayrımclık net bir şekilde ortaya kondu” diye konuştu.

Belediye başkanı: Çingeneler görüntü kirliliği yaratıyor

Belgeseli hazırlarken konuştuğu Romanların kendisine “Bizi başbakan-cumhurbaşkanı duyacak mı” diye sorduğunu aktaran Arus, Yalova’da tanık olduğu bir olayı anlattı: “Yalova’nın yerli Romanları aslında demircilik ve kalaycılıkla uğraşıyor. Toplumun çok saygı gösterdiği bir grup. Meslekler bitiyor ve çöp toplamaya başlıyorlar. Belediye başkanı da ‘Bu Çingeneler görüntü kirliliği yapıyor, gündüz asla sokağa çıkmayacaklar’ diyor. Sonra evlerini, çadırlarını, barakalarını yıkıyor. Romanlar şafağa kadar hurdayı topluyorlar, alışveriş de yapamıyorlar, çöpten topluyorlar tüm yiyeceklerini. Tercih mi, mecburiyet mi? Tabi ki mecburiyet.”

‘Bu topraklarda herkesin bir yarası var’

“Bu topraklarda herkesin bir yarası var” diyen Arus, belgesel ekibinde yer alan Kürt, Alevi ve Ermeni arkadaşlarının belgeselle birlikte ‘aslında kendi yaralarını da sarmak istediklerini’ kaydeti.

Arus, Roman toplumunun neredeyse tümünün şu an yerleşik hayata geçtiğini aktararak, son 10 yıldır da eğitim konusunun toplum içinde önemli yer tuttuğunu anlattı.

‘Buçuk’ ne anlatıyor?

Çekimleri dokuz yıl süren ve 2010’da gösterime giren Buçuk belgeseli için 38 kentte 400 mahallede Romanlarla görüşüldü.

Belgesel, Türkiye’nin her bölgesindeki Romlar, Lomlar ve Domların yaşamlarını, kültürel farklılıklarını, sosyal düzenlerini, geleneklerini ve kendi aralarındaki çelişkilerini, sosyal, kültürel ve ekonomik açmazlarını anlatıyor.

Filed Under: Diken özel

SON HABERLER

BioNTech’te üçüncü doz gerekebilir

BioNTech’le birlikte Covid-19 aşısı geliştiren Pfizer’in CEO’su Albert Bourla, aşılanan herkesin ‘muhtemelen’ üçüncü doza ihtiyaç duyacağını söyledi.

Erkan Oğur, ‘Hata etmiş olabilirim’ dedi: İçi cız etmiş, ‘Ne işim var diye’ düşünmüş

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın’ın ‘Hiç Oldum’ şarkısına düzenleme yaptığı için gündeme oturan ve muhalif kesimden yoğun eleştiri alan müzisyen Erkan Oğur, “Öylesine bir stüdyo işiydi, benim için ondan öte bir şey değildi” diye konuştu.

MB başkanı ‘128 milyar dolar’da topu Hazine’ye attı

Merkez Bankası (MB) Başkanı Şahap Kavcıoğlu son dönemde gündemden düşmeyen “128 milyar dolar nerede” sorusunu yanıtlamaya çalıştı.

Neden acaba: Yolsuzlukla mücadele tavsiyelerine en az uyan ülke Türkiye

Avrupa Konseyi’ne bağlı GRECO’nun raporuna göre Türkiye 2019 yılında 31 tavsiyenin yüzde 74,2’sini yerine getirmedi, 19,4’ünü kısmen yerine getirdi; sadece yüzde 6,5’ini tamamen uyguladı.

Kripto parada daha fazla düzenleme yapılacakmış

Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Cemil Ertem, kripto paralara ilişkin daha fazla düzenlemeye gidileceğini ve ilgili birimlerin gerekli hazırlığı yaptığını söyledi.

Ankara’daki ‘asbestli yıkım’ın altından ‘rant’ çıktı: Havagazı fabrikasına AVM yapılacak
Galataport’a suç duyurusu: Bölgede çatlak ve binalarda hasarlar oluştu

DİKEN’İ TAKİP EDİN

Osman Kavala 1263 gündür tutuklu

AGORA

16 Nisan 2017’de terk edilen ilke…

Murat Sevinç

Bunun aplikasyonu yok

Mehmet Aksel

128 milyar doların akıbeti

M. Murat Kubilay

Delik kap su tutar mı?

Azime Acar

S-400’den Montrö tartışmalarına

Bahadır Kaynak

GÜNÜN 11’İ

Yalçın Karatepe: 128 milyar doların soruluyor olması umut verici

Burhanettin Duran: Donbas geriliminde inisiyatif hâlâ Putin’in cebinde

Esfender Korkmaz: Kamu bankaları bu dövizleri ucuza satarak bir taşla iki kuş vurdu

Rauf Tamer: ‘Millet İttifakı’nın yeni patronu Akşener

Sedat Ergin: Emekli amiraller bildirisi, AİHM içtihatlarının tanıdığı sınırlar içinde

Alaattin Aktaş: Yazarlık başka, başkanlık başka!

Mehmet Ocaktan: Bu absürt hal, aslında siyasi yenilmişliğe işaret ediyor

İbrahim Kahveci: Bu gençler neden çalışsın?

Deniz Zeyrek: ‘Hayaller Mars, gerçekler patates’ durumu yaşadık

Mine Söğüt: Hiç olanlar

Yılmaz Özdil: Nasreddin Hoca’nın türbesine benziyor

Contemporary İstanbul, yeni açılış tarihiyle Lütfi Kırdar Rumeli Salonları’nda

Orhan Pamuk kayıtsız kalamadı: Kitabımda Atatürk’e hiçbir saygısızlık yok

Bu bir utanç yazısı

İKSV’ye ‘Bu bienalin farkı ne’ diye sorduk, ‘Dikkat, her an karşınıza çıkabilir’ dediler!

Da Vinci’nin Salvator Mundi tablosu, NFT versiyonuyla yeni rekor peşinde

Erdoğan ve Bahçeli ‘Özbek Otağı’nda baş başa iftar açtı

110.92 karatlık pırlantaya 1,2 milyon dolarlık teklif

İki kafadarın ‘daha büyük penis’ macerası hastanede bitti

Örümcek ağlarının sesi çıkarıldı

  • VİTRİN
  • AKTÜEL
  • ANALİZ
  • DÜNYA
  • MEDYA
  • KEYİF
  • AGORA
  • SANAT
  • AGORA
  • DİKEN’E TAKILANLAR
  • BİRİNCİ SAYFALAR
  • GÜNÜN 11’i
  • AKŞAM POSTASI
  • BU GAZETE…
  • DİKEN 5 YAŞINDA
  • KÜNYE
  • İLETİŞİM
  • Email
  • Facebook
  • Google+
  • Pinterest
  • RSS
  • Twitter
  • Vimeo
  • YouTube

"Genç gazeteci arkadaşlarıma! Bu meslek yorucu bir meslektir. Ama, insan büyük bir zevkle çalışır. Kalemine daima efendi kal, uşak olmamaya gayret et. Mecbur kalırsan kır, sakın satma." Sedat Simavi