Japonya’da kekeme gençleri garson olarak işe alan kafeler zinciri, gençlere konuşma ve çalışma pratiği sağlıyor, özgüvenlerinin gelişmesine katkıda bulunuyor.
‘Sipariş Vermenin Uzun Sürdüğü Kafeler’ projesinin amacı, kekeme gençlerin yaşadıkları zorlukların daha geniş kitlelerce anlaşılmasını sağlamak ve özgüvenlerini tesis etmelerine destek olmak.
Japan Times’ın haberine göre, geçtiğimiz günlerde Toyama şehrinde bir kafede dört genç garson, üzerinde ‘Çok sayıda insanla konuşmak istiyorum’ ve ‘Lütfen konuşmamı bitirmeme izin verin’ gibi yazılı mesajların bulunduğu yüz maskeleri takarak çalıştı.
Sipariş alırken kekelerlerden acele etmemeleri istendi. Hatta, müşterilerden garsonları ‘rahatla’, ‘yavaşla’ gibi sözlerle teşvikler vermeleri bile talep edildi.
‘Burada konuşmaktan keyif aldım’
Garsonlardan 18 yaşında lise öğrencisi Hitonari Nakazawa, deneyimiyle ilgili “Mümkün olduğunca diğer insanlarla konuşmaktan kaçındım ama bugün sohbetlerimden gerçekten keyif alabildim” diyor.
Toyama Üniversitesi’nde üçüncü sınıf öğrencisi olan 21 yaşındaki bir diğer personel Marin Kanamori de, “Burası benim için bir fırsat” diyerek memnuniyetini belirtiyor ve ‘gelecekte konuşma terapisti olmak istediğini’ söylüyor.
Kekeme ABD başkanı
Akıcı konuşma bozukluğu olarak da bilinen kekemelik Japonya’da yaklaşık 1,2 milyon insanı etkiliyor. Genelde, bir kelimenin veya cümlenin ilk sesinin istemsiz olarak tekrarlanması veya uzatılmasıyla şeklinde ortaya çıkıyor.
Çoğu vaka erken çocukluk döneminde gelişiyor ve genellikle zamanla belli ölçüde düzelme gösteriyor ancak bu sorunu yaşayanlar zaman zaman zorbalığa maruz kalıyor ve sosyal kaygı yaşayabiliyor.
ABD Başkanı Joe Biden, kekemelik sorunu yaşayan ve siyasetteki yükselişi sırasında bunun üstesinden gelmek için kullandığı taktikler hakkında sık sık konuşan tanınmış isimlerden biri.
Kafeyi ziyaret eden yaklaşık müşterilerdenden 52 yaşındaki Mitsuko Kondo, bu proje sayesinde ‘Herkesi tanımanın ve onları anlamaya çalışmanın önemli olduğunu öğrendiğini’ söylüyor.
Fikir bir garsondan çıktı
Bir kafeyi tek günlüğüne devralıp kekelemelik sorunu yaşayan gençleri çalıştırmak, 30 yaşındaki Tokyolu Arisa Okumura’nın fikri.
Çocukken kekemelik sorunu yaşayan Okumura, ‘geçmişte arkadaşlarının kendisine dokunmak istemediklerini, dokundukları takdirde kekeme olacaklarından korktuklarını’ anlatıyor. Bu da konuşmaktan kaçınmasına sebep olduğunu söylüyor.
Derken Okumura büyüyor, 24 yaşındayken Avustralya’nın Melbourne kentine gidiyor ve kafe kültürüyle tanışıyor. Bir mahalle kafesinde, engelli, evsiz ve İngilizce bilmeyen personelin de çalıştırıldığı bir kafede iş buluyor. 2017’de tekrar Japonya’ya döndüğünde benzer bir deneyim için kolları sıvıyor.
İyileştirmek kadar kabul etmek de önemli
Fukuoka’daki Kyushu Üniversite Hastanesi’nde kekeleyen insanları tedavi eden 44 yaşındaki doktor Yoshikazu Kikuchi, ‘herkesi tedavi etmenin sınırları‘ olduğunu ve asıl önemli olanın bu insanların toplumda kabul görmesi olduğunu söylüyor. Bu anlamda, Okumura’nın başlattığı kafe projesini anlamlı buluyor.
Kikuchi’ye göre, eskiden kekemeliğin ana nedenlerinden biri olarak, çocukları katı disipline maruz bırakmak olduğu düşünülüyordu. Ancak günümüzde baskın görüş, hastaların yaklaşık yüzde 80’inin fiziksel engel veya genetik yapılarından dolayı konuşma bozukluğu yaşadığı yönünde.
Kafe etkinliği Tokyo’da iki kez gerçekleştirildikten sonra Toyama şehrine gelindi. Okumura, önümüzdeki dönemde Mie ve Nagano şehirlerinde benzer şekilde kafeleri bir günlüğüne devralacaklarını ve o bölgede konuyu gündeme getireceklerini söylüyor: “Kekemelikle mücadele eden gençlerin gerçekten yapmak istedikleri şeylere odaklanabilecekleri ve asla pes etmeyecekleri bir toplum yaratmaya çalışacağım.”